Şehir, kent kelimelerinin etimolojisi ve kavramlarını anlatan Köseoğlu “Şehir” ve “medeniyet” kelimesi arasında bir yakınlık, bir iç içelik var. Kent ise ne “şehir”in yerini tutar, ne de “Medine”nin. Üstelik iddia edildiği gibi Türkçe de değildir. Soğdca’dır; Farsça üzerinden dilimize geçmiştir. Yakın zamana kadar Türkiye Türkçesinde ve halen Azerbaycan lehçesinde köy karşılığı olarak kullanılır. Köylü-kentli denilince “köylü-şehirli” denilmiş olmaz. Dilde eski ve yeni kullanılan iki eş anlamlı kelime ard arda getirilmiş olur. Tıpkı yazık-günah gibi.” dedi.
Şehirlerin nasıl tahrip olduklarını anlatan Köseoğlu “İktisadî olarak gelişen şehirler daha fazla tahrip oldu. Tahribat, Cumhuriyetin ikinci döneminde daha fazla yapıldı. Şehirlerimizin imar hamleleri ile tahrip edilmeyen veya korumaya alınmayan kesimleri yıkılmaya terk edildi. Bu topraklarda yüzyıllar boyu nasıl bir hayat yaşadığımızı anlatan maddi delillerimizin, binalarımızın çok azı kaldı, buna da şükür diyoruz. Fakat son 70 yıldır gelecek yüzyıllara ne sivil ne de kamu mimarisi kalacak gibi görünmüyor, yıkım devam ediyor” söyledi.
“Depremlerden ders alırsak geleceğe güvenle yürüyebiliriz.”
Derste ülkemizin acı gündemi olan depreme de değinen Köseoğlu, öğrencilere böyle afetlerin sosyolojik etkilerinden ve önce ve sonrası alınabilecek önlemlerden, birlik beraberlik ve fedakarlığın öneminden de bahsetti.
Öğrencilerden Konya’mızı anlatan yazılar yazması ödevini veren Başkan Köseoğlu, Yazarlık Atölyesi sayesinde hem yazarlık hem de Konya’yı öğrenmiş olmalarının kişisel gelişimlerinde ne denli önemli yer edeceğini belirtti.
Son kitabı “Kendini Arayan Şehir” kitabını öğrencilere imzalayan Köseoğlu aynı zamanda şehir ve şehircilik ve üzerine kitaplar tanıttı ve hediye etti.
Bir sonraki konu olarak Yağmur Küçükbezirci ile “Medya Okuryazarlığı” dersi işlenecek olan atölyede toplam 16 konuda 32 ders verilecek.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.