İddia makamı, duruşmada tekrarladığı mütalaasında, sanık Kaymaz'ın, örgütün gizli iletişim metotlarından olan "ankesörlü/sabit hatlardan aranma" gizli iletişim sistemine dahil olduğunu belirterek, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan cezalandırılmasını talep etti.
Son savunması sorulan sanık, 2011 yılında 28 ardışık aramanın kimlerden geldiğini bilmediğini iddia ederek, "Herhangi bir örgütle bağım yoktur." ifadesini kullandı.
Hakkındaki tanık beyanlarını kabul etmeyen Kaymaz, "16 Temmuz 2016'da nizamiyede görevliydim. Üzerime düşen tüm görevi fazlasıyla yaptım. Darbe girişiminden 2 yıl sonra çatışmaların yoğun olduğu yerlere patlayıcı uzmanı olarak görevlere gönderildim. İddia edildiği gibi terörist olsaydım, tehlikeli görevlere gitmezdim. Maddi geçimsizlik ve üzerimdeki baskıdan dolayı Yunanistan'a gitme girişiminde bulundum. Ancak ne kadar hatalı bir şey olduğunu daha önceki ifadem de belirtmiştim. Tahliyemi ve beraatimi istiyorum." beyanlarında bulundu.
Mahkeme heyeti, Kaymaz'ın "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 6 yıl 3 ay hapisle cezalandırılmasına ve tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Olay
Konya'da, hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlamasıyla dava açılan Yusuf Kaymaz, 18 Aralık 2020'de, Meriç İlçe Jandarma Komutanlığı sorumluluk alanında bulunan bir köyde bulunmuş, yurt dışından sınır dışı edildiği öğrenilen Kaymaz'ın hakkında yurt dışı çıkış yasağı bulunduğu tespit edilmişti.
Yasa dışı yollarla Yunanistan'a geçtikten sonra sınır dışı edildiği anlaşılan Kaymaz, hakkında verilen yurt dışı çıkış yasağına yönelik adli kontrol tedbirini ihlal ettiği gerekçesiyle tutuklanmıştı.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
