Doğaseverler, 3-5 kişilik ya da daha kalabalık gruplar halinde gerçekleştirdikleri saatlerce süren zorlu tırmanışın ardından Karagöl’e ulaşıyor.
Beyşehirli doğaseverlerden Ahmet Dolar, görülmeye değer olarak nitelendirdiği Karagöl’e kendisi gibi doğa tutkunu olan arkadaşlarıyla birlikte her yıl tırmanış gerçekleştirdiklerini belirterek, “Bu yıl da arkadaşlarımızla birlikte Karagöl’e yorucu bir tırmanışın ardından ulaştık. Karagöl’de bu yıl ilk kez suyundan istifade eden sahipsiz olan önce yılkı atı olduğunu sandığımız 15 kadar katır tespit ettik. Bizi gördükten sonra bölgeden uzaklaştılar. Karagöl’ü doğa tutkunu olan herkesin mutlaka görmesi gereken bir yer olarak düşünüyorum. Her çıktığımızda mutlaka çekim yaptığımız görselleri de sosyal medya hesabımızda paylaşarak takipçilerimizin beğenisine sunuyoruz. Paylaşımlarımızın ardından görenlerde ‘keşke haber verseydin, ben de gelirdim’ denilen, yılın 365 günü beyaz örtünün hiç eksilmediği merak uyandıran bir bölge. Anamas Dağı ve etekleri ile Karagöl aynı zamanda buraya has endemik bitkilerin de yer aldığı bir bölge” diye konuştu.
Doğasever Halil Gümüşel de Karagöl’e her yıl tırmanış gerçekleştirmenin yaz döneminin gelmesi ile birlikte artık kendilerinde bir tutku haline dönüştüğünü belirterek, “Yaşadığımız güzel coğrafyamızda emekli olduğum için günlerimizin büyük bölümünü doğada geçiriyorum. Hem bisikletle doğayı gezerken, zaman zaman bu tür doğa yürüyüşü etkinlikleri ve tırmanışlarla çok sevdiğimiz Anamas Dağı’nın zirvesine de yaklaşıyoruz. Burası gören görmeyen herkesin yoğun ilgisini çeken bir bölge. Aşağı kesimlerde artık ilkbahar geride kalmış ama Karagöl’e çıkıp dağın eteklerinde yeni açan çiçekleri gördüğünüzde, ‘buraya bahar daha yeni gelmiş’ diyorsunuz. Serin havası ve Beyşehir Gölü manzarası da deyim yerindeyse muhteşem, seyretmeye doyamıyorsunuz. Karagöl, Anamas Dağı’nın gizli bir hazinesi gibi” ifadelerini kullandı.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.