Ailesiyle bir araya geldikten sonra güvenli bir alanda sabah olmasını beklediklerini, soğuk havaya rağmen risk almamak için dairelerine girmediklerini anlatan Bakmaz, hava aydınlanınca birkaç yakınıyla sığınacakları bir yere geçtiklerini dile getirdi.
Bakmaz, yaşananların tarifsiz acılar olduğunu, üç gün Kahramanmaraş'ta kaldıklarını, sonrasında Konya'ya geçtiklerini kaydetti.
"Devletimiz, milletimiz sağ olsun"
Kendilerinin Konya'ya gelse de akıllarının ve gönüllerinin deprem bölgesinde olduğunu vurgulayan Bakmaz, şöyle konuştu:
"Devletimiz, milletimiz sağ olsun. Milli beraberlik, vatan sevgisi gerçekten ülkemizde var. Devletim, milletim, askerim, polisimden Allah binlerce kez razı olsun. Bizi Konya'ya getirdiler, çocuklarımızın psikolojisi biraz düzeldi. Devlete 'baba' diyorlar, gerçekten de devlet bir 'baba' şefkatiyle muamele etti. Halkımız da kardeş olduğumuzu, birlik ve bütünlük içinde olduğumuzu gösterdi."
Bakmaz'ın eşi Elif Bakmaz da 6 çocuğuyla depreme yakalandıklarını belirterek, "Eşim işteydi, 6 çocuğumla kıyameti yaşadık. Bu durum başka türlü anlatılamaz. İnanılır gibi değil, 3-5 tane yoktu ama saçlarım bembeyaz olmuş. İkinci deprem de çok kötüydü. Hiçbir şeyimiz kalmadı ama kazancımız büyük. Evlatlarımız, akrabalarımız yanımızda, tek tesellimiz bu." ifadesini kullandı.
"Canımızı zor kurtardık"
Gaziantepli Hacer Çetin ise eşinin sarsıntıyı hissederek hızlı davranmasının hayatlarını kurtardığını söyledi.
Doğup büyüdüğü yeri bu halde görmenin çok zor olduğunu anlatan Çetin, şunları kaydetti:
"Çok şükür kurtulduk, canımız sağ. İlk depremde bizleri eşim kaldırdı, kaldırmasaydı göçük altında kalabilirdik. Canımızı zor kurtardık, ev cam parçası gibiydi. Hiçbir şey alamadan, ayağımız yalın, karlara basa basa çıktık. Bir süre askeri lojmanda kaldıktan sonra buraya yurda yerleştik. Devletimiz olmasaydı yandıydık. Devletimizden, bizimle ilgilenen, bize yardım eden, kapılarını açan kim varsa hepsinden Allah razı olsun."
Kaynak: