Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle;
Ülkemizin önde gelen üretim merkezlerinden Kayseri Organize Sanayi Bölgemizde sizlerle birlikte olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Sizlerin şahsında tüm Kayseri'ye, Kayseri'nin vefalı girişimci insanlarına buradan selamlarımı gönderiyorum. Kayseri'ye geldiğimiz andan itibaren bizi samimiyetle bağrına basan vatandaşlarımın her birine şükranlarımı sunuyorum. Bu güzel atmosferde gönüllerimizi buluşturan, hasret gidermemize vesile olan herkese teşekkür ediyorum. Sözlerimin hemen başında Femaş Metal Sanayii'nin kurucusu Kayserispor eski başkanı sayın Recep Mamur'u rahmetle yad ediyorum.
Merhum Recep Mamur çıraklıktan başladığı iş hayatını bugün Türkiye'nin ilk 500 sanayi kuruluşu içinde yer alan büyük bir şirketin yönetim kurulu başkanı olarak tamamlamış, gayretli, çalışkan şehrine aşık bir insandı. Geçen sene eylül ayında aramızdan ayrılan Recep Mamur'a bir kez daha Allah'tan rahmet, ailesine ve sevenlerine özellikle sabırlar diliyorum. Bugün Kayseri'de yine açılışlarla dolu yoğun bir program geçiriyoruz. İlk olarak Femaş'a ait Türkiye'nin en büyük ve modern ankastre fırın üretim tesisinin açılışını yapmanın gururunu yaşıyoruz. Fabrika'da yıllık 1,5 milyon adet ankastre fırın üretimi hedefleniyor. Bu önemli üretim tesisini Kayseri'miz ile birlikte Türkiye ekonomisine kazandıran Mamur ailesini şahsım, milletim adına tebrik ediyorum.
Buradan Cumhuriyet Meydanı'na gidecek hem bizleri bekleyen Kayserililerle kucaklaşacak, hem de yapımı tamamlanan bakanlıklarımıza, belediyelerimize, özel sektörümüze ait yatırımların toplu açılışını gerçekleştireceğiz. Böylece tek bir törenle toplam yatırım bedeli 30 milyar liraya ulaşan proje, eser ve yatırımı Kayseri'nin hizmetine sunmuş olacağız. Bunun yanında şehrimize ulaşımda çağ atlatacak Ankara-Yerköy-Kayseri Hızlı Tren Hattı projesinin de temelini atacağız. Hızlı tren hattımızın yatırım tutarı da 24 milyar liradır. Açılışını ve temel atma törenini gerçekleştireceğimiz toplam 54 milyar liralık yatırımların Kayserimize hayırlı olmasını diliyorum.
"Gelişmiş ülkelerin tamamı enflasyonun yanı sıra sağlık, enerji, gıda ve istihdam gibi sorunlarla boğuşuyor"
Dünyamız son yarım asrın en büyük ekonomik sarsıntılarından birini yaşıyor. Koronavirüs salgınıyla başlayan kriz Rusya ve Ukrayna arasında patlak veren çatışmalarla daha da derinleşti. Petrol ve doğal gaz fiyatlarındaki aşırı artışın tetiklediği küresel enflasyon insanlığın öncelikli meseleleri biri haline geldi. Bugün ABD'den Almanya'ya gelişmiş ülkelerin tamamı enflasyonun yanı sıra sağlık, enerji, gıda ve istihdam gibi sorunlarla boğuşuyor. Bu ülkelerin hemen hepsinde enflasyon oranları son 40-50 yılın en yüksek seviyelerine ulaştı. Düyanın geri kalanını sömürerek kendilerine bir refah ve güvenlik düzeni kuranlar ilk defa hayatın ve ekonominin gerçekleri ile yüzleşmeye başladı. Salgın günlerinde vatandaşlarını adeta ölüme terk edenler bugün giderek ağırlaşan hayat pahalılığı ve işsizlik karşısında da aynı çaresizliği aynı kayıtsızlığı sergiliyor. Bize senelerdir örnek gösterilen devletlerin küresel tehditler karşısında nasıl bocaladıklarını rüzgarın önündeki yaprak misali sağa sola savrulduklarını görüyoruz.
Küresel ekonomide yaşanan bu fırtınadan malesef biz de ister istemez etkileniyoruz. Döviz kurunda ve enflasyonda görülen tırmanma bu etkilerin başında geliyor. Bu menfi gelişmelerin insanımızın günlük hayatında yol açtığı olumsuzlukları gayet iyi biliyoruz. Bir kısmı küresel dalgalanmalardan, bir kısmı bölgesel gerilimlerden, bir kısmı da içimizdeki tamahkarlardan kaynaklanan bu tablonun düzeltilmesi için samimiyetle çalışıyoruz, çabalıyoruz.
"Muhalefetin tüm baskılarına rağmen ekonomide ülkemize kontak kapattırmadık"
Milletimizin sıkıntılarının istismarını yapmaktan başka bir iş bilmeyenler 5 yıldızlı lüks otellerin kral dairelerinde halkçılık oynarken biz milletimizin derdine derman olacak tedbirler geliştiriyoruz. Salgın döneminde önceliğimizi insanımızın sağlığı ile birlikte işini de kurmasına verdik. Muhalefetin tüm baskılarına rağmen ekonomide ülkemize kontak kapattırmadık. Her kesimden insanımıza geniş bir yelpazede verdiğimiz destek ve teşviklerle ekonominin çarklarının kesintisiz dönmesini sağladık. İşçisinden işverene kadar her kesimden insanımızın yanında olarak hiç kimseyi muhannete muhtaç etmedik.
Bugün de ekonomi politikalarımızı ve sosyal desteklerimizi bu hassasiyetler çerçevesinde yürütüyoruz. Önceliğimiz her insanımızın iş ve aş sahibi olması manasına gelen istihdamın sürmesi ve artmasıdır. Bunun için yatırımı üretimi ve ihracatı teşvik ediyoruz. Hamdolsun daha yılın ilk yarısında ihracatta 126 milyar doları geçtik. Yıl sonunda inşallah 300 milyar dolara yakın bir değere ulaşacağız. Turizmde de beklentileri aşan bir hareketlilik yaşıyoruz. Şu anda İstanbulumuzun otelleri full dolu. Antalya keza öyle. Bu bir şeyi gösteriyor. Türkiye bir cazibe merkezi haline geldi. İhracatla beraber istihdamda da önemli bir ivme yakaladık. Öyle ki istihdamda tarihimizin en büyük rakamı olan 31 milyon sayısına yaklaştık.
"Asgari ücretten memur ve emekli maaşlarına kadar tüm gelirlerde enflasyonun üzerinde artışlar yapıyoruz"
Tarımda açıkladığımız yüksek alım fiyatları ve desteklerle üreticilerimizin çiftçimizin yanında olduğumuzu gösterdik. Sabit ücretlilerin refah kayıplarını telafi etmek için asgari ücretten memur ve emekli maaşlarına kadar tüm gelirlerde enflasyonun üzerinde artışlar yapıyoruz. Ocak ayında emekçilerimizin ücretlerinde yüzde 50 gibi tarihi bir artışa gitmiştik. Gelişmeleri göz önünde tutarak temmuz ayında memur ve emekli maaşları ile asgari ücreti yeniden düzenledik. 2022 yılı temmuz ayından itibaren uygulanacak asgari ücreti net 5 bin 500 olarak belirledik.
Yılbaşında inşallah bu tabloyu tekrar değerlendirecek gerekeni yine yapacağız. Son 20 yıldır olduğu gibi Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlayacağımız 2023 senesinde de vatandaşımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz. Bunun için insanlarımızdan sabır bekliyorum. Denizi geçen Türkiye'yi derede boğma hesabı yapanların heveslerini bir kez daha kursaklarında bırakmak için sizlerden destek istiyorum.
"Türk ekonomisi özellikle ihracatta tarihinin en parlak dönemlerini yaşıyor"
Tabi bu başarılara en büyük katkıyı sunan şehirlerimizden biri de Kayseri'dir. Kayseri özellikle sanayide yüz akımız iftihar kaynağımız olan şehirlerin başında geliyor. Kayseri'de bulunan organize sanayi bölgelerimizde 75 bin emekçi kardeşim alın teri döküyor. Buralarda üretilen ürünler dünyanın dört bir yanına ihraç ediliyor. Afrika'dan Asya'ya, Latin Amerika'dan Uzak Doğu'ya kadar dünyanın pek çok ülkesinde insanlar sizlerin Kayseri'nin ürettiği ürünleri kullanıyor. Femaş şirketimiz bugün dünyanın 130'u aşkın ülkesine ihracat yapıyor. Her ne kadar muhalefet Türkiye'yi saman ithalatçısı göstermeye çalışsa da Kayseri gibi şehirlerimizin de gayretleriyle Türk ekonomisi özellikle ihracatta tarihinin en parlak dönemlerini yaşıyor. İşte geçen yıl tek başına Kayseri 2 milyar 600 milyon dolar ihracat yaptı. İnşallah bu sene 3 milyar doları geçecek.
Peki bu rakam biz göreve geldiğimizde neydi biliyor musunuz? Sadece 352 milyon dolardı. 2002'den bu yana Kayseri ihracatını 7 kat artırmayı başardı. Benzer başarı hikayelerine ülkemizin dört bir yanında şahit oluyoruz. Hakkari'den Edirne'ye kadar 81 vilayetimizin tamamında fabrikalarımız harıl harıl çalışıyorlar. İşçilerimiz alın teri döküyor. Nakliyecilerimiz ürün taşıyor. Allah aşkına şu Kurban Bayramı'nda caddelerin halini görmediniz mi? Otomobillerden geçilmiyordu. Nakliye tırlarından geçilmiyordu. Bu bir şeyi gösteriyor Türkiye'nin ekonomideki hareketliliğini, bereketini gösteriyor. Türkiye'yi sadece kendi sığ dünyalarından ibaret sananlar sabah akşam yalan üretirken sanayicisiyle, emekçisiyle, çiftçisiyle, tüccarıyla ülkemiz büyümeye güçlemeye devam ediyor.
Tahıl krizini çözen anlaşma
Ekonomiyle beraber dış politika ve diplomaside de Türkiye'nin ağırlığı günden güne artıyor. Dün İstanbul'da bu noktada önemli bir başarıya imza attık. Ukrayna depolarında bekleyen tahılın Karadeniz üzerinden ihracını temin edecek anlaşmanın imza törenini Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri sayın Guterres'in katılımıyla gerçekleştirdik. Önümüzdeki günlerde başlayacak gemi trafiği ile küresel gıda krizinin aşılmasına anlamlı katkı sağlayacağız. Ukrayna ve Rusya arasında barış tesis edilene kadar diplomatik çabalarımızı sürdürmekte kararlıyız. Liderler dahil her seviyede yaptığımız görüşme ve temasların müjdeli haberlerini çok uzak olmayan bir zamanda almayı ümid ediyoruz.
Buradan üretimin ve ticaretin merkezi Kayseri'den siyaset adı altında bozgunculuk yapan içimizdeki gafillere sesleniyorum. Yalanla, dolanla, hokkabazlıkla siyaset yapmayı bırakın. Tüm mesainizi masabaşı oyunlarına harcamak, fildişi kulelerden ahkam kesmek yerine Ankara'nın dışına çıkın. İşçinin, esnafın arasına karışın. İşte Elazığ'da karıştınız. Emekli memur hanım cevaplarını verdi. Ne dedi? Bak ben elimdeki torbayla elime gidiyorum. Ben halimden memnunum. Siz içeriye cevap yetiştireceğinize dışarıya cevap yetiştirin dedi.
Mesela gelin Kayseri'ye Türkiye'nin son 20 yılda nereden nereye ulaştığını sanayisinin hangi seviyelere çıktığını görün. Kayseri'de sanayicimiz üretim için yer bulamaz oldu. İnşallah yakın zamanda Kayseri'de hem mevcut İncesu Organize Sanayi Bölgesi'ni genişletecek hem de yeni bir organize sanayi bölgesi kuracağız. Böylece 7,5 milyon metrekarelik ilave organize sanayi alanı ortaya çıkartacağız. Bu alanda bin 200 yeni fabrika kurulup faaliyete geçecek. Sadece bugün hizmete açacağımız fabrikaların ilave istihdam kapasitesi 7 bin 200'ü buluyor. Yeni kurulacak fabrikalarla kısa sürede bu rakama 18 bin kişi daha ilave olacak. Kayseri'ee desteklediğimiz KOBİ sayısı da her geçen gün artıyor. Son 20 yılda KOBİ'lerimize güncel rakamlarla 680 milyon liraya yakın destek sağladık.
Kayseri'deki yatırımlar için düzenlediğimiz teşvik belgeleriyle 28,3 milyar liralık sabit yatırımın 43 bin 500 kişilin istihdamın önünü açtık. Teknoloji noktasında da Kayseri önemli bir noktaya geldi. Bizden önce Kayseri'de araştırma geliştirme merkezi, tasarım merkezi ve teknopark yoktu. Bugün 13 araştırma geliştirme ve tasarım merkeziyle 1'i inşaat halinde 2 teknoparkımız Kayseri'de katma değerli üretime katkı sunuyor. Gördüğünüz gibi Kayseri'de sadece üretim ve istihdam için yaptığımız çalışmalar dahi anlatmakla bitmiyor. Femaş gibi şirketlerimizin sizin gibi emekçi kardeşlerimizin çabalarıyla Türkiye'yi önce 2023 hedefleriyle ardından da 2053 vizyonu ile muhakkak buluşturacağız. Ne terör örgütlerinin alçak saldırıları ne ülkemizi köşeye sıkıştırmaya yönelik dış baskılar ne de içimizdeki kıfayetsizliklerin hezeyanları bizi yolumuzdan alıkoyamayacaktır.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.