Bugün de birbirinden değerli iki stratejik adım attıklarını, birincisinin; son zamanlarda dünyada tüm tedarik zinciri süreçlerini sekteye uğratan çip üretimiyle alakalı olduğunu anlatan Varank, "Türkiye Yüzyılı"nın nişanelerinden biri olacak TÜBİTAK'ın yeni Çip Üretim Tesisi'nin tanıtımını gerçekleştirdiklerini kaydetti.
Varank, çip endüstrisinin küresel pazar büyüklüğünün 600 milyar dolara ulaştığını aktararak, bugün evlerde bulunan hemen her cihazda bir çip yer aldığını, ortalama bir otomobilde 1000'den fazla çip bulunduğunu dile getirdi.
2030 yılına kadar çip pazarı büyüklüğünün 1,5 trilyon dolara yaklaşacağına işaret eden Varank, burada pazar payından daha önemli hususların da olduğuna dikkati çekti.
Bakan Varank, çip endüstrisinin milli güvenlik açısından da kritik öneme sahip olduğuna değinerek, özellikle gelişmiş ülkelerin çip endüstrisine yönelik yeni yol haritalarını birer birer açıkladığını ve bunları uygulamaya başladığını anlattı.
Avrupa Komisyonunun geçen yıl "Avrupa Çip Yasası"nı onayladığını hatırlatan Varank, çip endüstrisinde küresel pazar payını artırmak amacıyla 47 milyar dolarlık kamu ve özel sektör yatırımını harekete geçirdiğini, yine aynı şekilde ABD'nin çip endüstrisinde arz güvenliğini sağlamak ve Uzak Doğu'ya bağımlılığı azaltmak amacıyla yeni çip yasasını onayladığından, 52 milyar dolarlık teşvikleri devreye alacağını ilan ettiğini dile getirdi.
"Togg rekor sürede rekor siparişlere ulaştı"
Varank, Türkiye olarak Milli Teknoloji Hamlesi rehberliğinde artık tam zamanında, doğru teknolojilere yatırım yaptıklarına işaret ederek, bunu yerli ve milli otomobil Togg'da yaptıklarını, vatandaşların Togg'a büyük teveccüh gösterdiğini kaydetti.
"Birilerinin 'Bunu kim alır' dediği Togg, rekor sürede rekor siparişlere ulaştı." diyen Varank, 2025'ten itibaren ihracatına da başlayacakları Togg'un yükselişinin devam edeceğini vurguladı.
Bakan Varank, Türkiye'nin otomobili projesiyle aslında bir vizyon ortaya koyduğunu, mobilite ekosistemindeki dönüşümü öngörerek otomobili doğuştan elektrikli olarak tasarladıklarını anlattı.
Bu vizyonun ikinci adımı olarak, Türkiye'yi elektrikli araçlarla birlikte şarj ve batarya teknolojilerinde de Avrupa'nın üretim üssü yapacaklarının altını çizen Varank, doğru zamanda doğru teknolojiye yatırımı insansız hava araçlarında da yaptıklarını, tüm dünyaya Türkiye'nin rüştünü ispat ettiklerini söyledi.
Varank, Türkiye'nin bugün SİHA'larda dünyanın ilk 3 ülkesinden biri olarak kabul edildiğini vurgulayarak, "TB2'nin dünyadaki bilinirliği, marka değeri dünyadaki bütün İHA ve SİHA markalarının önünde gidiyor. İşte bugün de çip teknolojisine yapılacak yatırımların da bir fırsat penceresi olduğunun gayet farkındayız. Bu noktada şüphesiz TÜBİTAK, ülkemizin çip tasarım ve üretim kabiliyetleri alanında en yetkin kurumu olarak zaten ülkemizde faaliyetlerini sürdürüyor. Savunma sanayi şirketlerimizin ihtiyaç duyduğu stratejik çiplerin hem tasarımını hem de üretimini TÜBİTAK'ta yapabiliyoruz." diye konuştu.
Daha önceki konuşmalarında MİHAL örneğini verdiğini anımsatan Varank, şimdi de yanında Türkiye'nin ilk milli işlemcisi ÇAKIL'ın bulunduğunu, kabiliyetlerini son dönemde ortaya koyduklarını, kendi işlemcilerini tasarladıklarını ve üretimini gerçekleştirdiklerini anlattı.
Varank, savunma sanayinin ihtiyacı olan bu fotodedektör çiplerinin, kilogram başına ihracat değerinin 388 bin dolar olduğuna işaret ederek, burada büyük bir katma değer olduğunu, ülke için büyük fırsatlar bulunduğunu kaydetti.
"Kritik komponentlerin üretildiği ve pazara sunulduğu bir tesis olacak"
Bakan Varank, Katar Hamad Bin Halife Üniversitesi ve TÜBİTAK BİLGEM arasında sağlanan işbirliğiyle hayata geçirecekleri çip yatırımını çok önemsediklerini dile getirerek, çip üretim hattının kurulabilmesi için gerekli olan ve 30 milyon doları bulan makine ve ekipmanların, Hamad Bin Halife Üniversitesi tarafından temin edileceğini bildirdi.
TÜBİTAK BİLGEM'in ise temiz odaların inşa edilmesinden, makinelerin Katar'dan getirilerek kurulmasından ve tesisin işletilmesinden sorumlu olacağını anlatan Varank, şöyle devam etti:
"Makine ekipmanların Gebze kampüsüne getirilmesinden sonra inşallah 12 ay içerisinde Türkiye'de ilk defa 65 nanometre çipleri üretmeye başlayacağız. İki ülkenin ihtiyaç duyduğu kritik komponentlerin üretildiği ve pazara sunulduğu bir tesise sahip olmuş olacağız. Geliştirdiği teknolojik çözümlerle milli hasılamıza, cari açığın azaltılmasına ve istihdama önemli katkılar sağlayacak tesis. Tabii çip konusundaki politikalarımız bu üretim tesisiyle, böyle bir yatırımla sınırlı değil. Çiplerin üretilmesi kadar, bu yarı iletkenlerin yerli ve milli imkanlarla tasarlanması da oldukça önemli."
Bakan Varank, yarı iletken ekosisteminin geliştirilmesine yönelik çok yıllı bir destek çağrısına çıktıklarını aktararak, İstanbul Kalkınma Ajansının yürüteceği 3 yıllık bu programla 5 kişiden az tasarımcı çalıştıran çip tasarım firmalarına 600 milyon lira mali destek sağlayacaklarını, bu destekle yeni tasarım firmalarının çıkmasını sağlayarak üretim ve test kapasitelerini güçlendireceklerini vurguladı.
Çip tasarımı alanında nitelikli AR-GE faaliyeti yürüten ve insan kaynağı yetiştiren üniversitelere ise yine 100 milyon liraya kadar destek vereceklerini bildiren Varank, bununla birlikte sektörün derinleşmesini sağlamak, ürün ve ticarileşme odaklı projeleri desteklemek için Rekabet Öncesi İşbirliği Projeleri Çağrısını açtıklarını kaydetti.
Bakan Varank, 270 milyon lira bütçeli bu çağrıyla çip ihtiyacı olan büyük firmalar ile çip tasarım firmalarını bir araya getireceklerini belirterek, yerli çip tasarımı çözümlerinin geliştirilmesine destek olacaklarını, ayrıca geçmiş tecrübelerden yola çıkarak güncelledikleri yeni kümelenme destek programını yakın zamanda ilan ettiklerini hatırlattı.
Bu yeni kümelenme çağrısı kapsamında, yarı iletken sektöründe faaliyet gösteren firmaların kümelenme teşebbüslerini destekleyeceklerini dile getiren Varank, bu sayede ileri teknolojili işlemci çiplerde de tasarımcı şirketlerin doğacağını, bu yatırımlarla dışarıya bağımlılığı azaltacaklarını ve dünyada söz sahibi olacaklarını söyledi.
"Kuluçka merkezlerinin kurulumunu tüm Türkiye'de desteliyoruz"
Yapacakları çalışmalarla ilgili bilgi veren Varank, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugünkü ikinci değerli adımımız ise girişimcilere son derece modern bir çalışma ortamı sunduğumuz Marmara Teknokent IDEA Kuluçka Merkezi. Günümüzde artık kuluçkalarda işe başlayan bir start-up, kısa sürede büyüyerek global şirketlerin onlarca yılda ulaşabildiği seviyelere kısa sürelerde ulaşabiliyor. Bu manada biz girişimcilere her aşamada rehberlik eden kuluçka merkezlerinin kurulumunu tüm Türkiye'de desteliyoruz. IDEA Kuluçka Merkezimiz aracılığıyla girişimcilere, finansman, eğitim, mentorluk, fikri mülkiyet, işbirliği ağlarının geliştirme ve yatırımcı eşleştirmeleri gibi hizmetleri sunacağız, ofis, ekipman ve altyapı desteği sağlayacağız. 38'i kuluçka programında, 42'si ön kuluçka programında olmak üzere 80 girişimci, fikirlerini burada geliştirmeye başladı bile. İnşallah, teknoloji girişimciliği alanında hizmet verecek kuluçka merkezlerimizin yeni 'unicorn'lar çıkardığına hep beraber şahit olacağız."
Bakanlık olarak hedeflerinin, ülkeyi katma değerli ve yüksek teknolojili üretimde global bir üs haline getirmek olduğunu vurgulayan Varank, "Yatırım yapan, üreten, istihdam sağlayan girişimcilerimizin en büyük destekçisi olmaya devam edeceğiz. Türkiye'yi kritik teknolojilerin pazarı değil, üreticisi yapacağız. Emin olun önümüzdeki yıllarda da bugün açılışını yaptığımız tesislerde geliştirilen yeni teknolojileri konuşuyor olacağız. Türkiye'yi küresel rekabette bir üst lige taşıyacak bu yatırımların, şimdiden ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum." şeklinde konuştu.
Bakan Varank, dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali olan TEKNOFEST'in açılışını yarın İstanbul'da yapacaklarını, Türkiye'nin geleceğini inşa edecek gençlerin heyecanına ortak olacaklarını, tüm Türkiye'yi İstanbul TEKNOFEST 2023’e beklediklerini sözlerine ekledi.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.