İnşaat sahasında çalışmaların aralıksız sürdüğünü dile getiren Kucherenko, birinci ünitede çok önemli aşamada olduklarını söyledi.
Kucherenko, "Birinci ünitede açık reaktöre su verme işlemine başlamış olduk. Bu da önümüzdeki yıl içerisinde sıcak ve soğuk deneme testlerinin yapılmasına imkan tanıyacak. Önümüzdeki yıl devreye alma çalışmalarına başlamış olacağız. Birinci ünitenin türbin binasında önümüzdeki yıl başlayacak ana ekipmanın kurulumuna hazırlık çalışmaları yapılıyor." diye konuştu.
Gelecek yıl ikinci ünitede ana ekipman ve teknolojik ekipmanın kurulumunun tamamlanacağını ifade eden Kucherenko, aynı süreç içerisinde üçüncü ünitede reaktör basınç kabının kurulacağını belirtti.
Santralde çalışmalar aktif şekilde sürüyor
Dördüncü ünitede de kor tutucu ekipmanın tamamlanacağı bilgisini veren Kucherenko, şöyle devam etti: "Hepimizin heyecanla beklediği bir etkinlik var; taze nükleer yakıtın sahaya getirilmesi 2023 yılında gerçekleşecektir. Santralde bütün bina ve tesislerin kurulumu aktif bir şekilde devam etmektedir. Biz bugün santralde var olan, santral devredeyken hizmete açılacak 560 bina, yapı ve tesis kurmaktayız. Bu yıl içerisinde dördüncü güç ünitesinin inşaatına başladıktan sonra Akkuyu NGS sahası, dünyada en büyük nükleer güç santrali inşaat sahası haline gelmiştir."
Kucherenko, sahadaki çalışmaların inşaat takvimine uygun şekilde ilerlediğini aktararak, şöyle konuştu: "Türkiye'de ilk olan 4 üniteli nükleer güç santrali kurulmaya devam ediyor. Bildiğimiz örneklerden hareket edecek olursak daha fazla ünitesi olan nükleer güç santrali vardır ama önemli olan Türkiye'de Akkuyu NGS'nin ilk olması. Dünya açısından da Türkiye, topraklarında bir nükleer güç santrali devreye alarak nükleer ülkeler kulübüne dahil olacaktır. Akkuyu NGS, Türkiye Cumhuriyeti'nin elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 10'unu karşılıyor olacak. Örnek olarak İstanbul'un elektrik ihtiyacına denk gelmekte."
Bir gazetecinin sorusu üzerine Kucherenko, bu yıl nükleer enerjinin de "yeşil enerji" kapsamında değerlendirilmesi gerektiği konusunda karar alındığını anımsattı.
Nükleer santralde üretilen enerjinin geleneksel enerjilere göre çok fazla avantajının olduğunu anlatan Kucherenko, "İlk önce nükleer güç santralinin ömrü daha fazladır. Havaya atılan zararlı emisyonları engellemektedir." dedi.
Kucherenko, inşaatta çalışan Türk işçilerle ilgili bir soru üzerine, Akkuyu NGS inşaat sahasında yaklaşık 25 bin kişinin çalıştığını ve bunların yüzde 80'inin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğunu aktardı.
Kovid-19 sürecinde de santralde çalışmaların sürdüğünü ifade eden Kucherenko, "Burada istihdam o dönemde daha da arttı. Sadece Mersin'den değil, diğer illerden de işçi alımı yapıyorduk. O süreçte hem insanların güvenli şekilde istihdamını yaptık hem de Türkiye'nin ekonomisine katkıda bulunduk." diye konuştu.
Santralde Türk mühendislerin de görev yapacağını anımsatan Kucherenko, "Proje kapsamında Türk nükleer mühendislerine Rusya'nın önde gelen üniversitelerinde eğitim veriyoruz. Onların sayısı yıldan yıla artıyor. Santralin işletme aşamasında çalışacak personelin büyük kısmı Türk uzmanlar olacak. 4 ünite devreye alındıktan sonra işletme personelinin sayısı yaklaşık 4 bin kişi olacaktır." dedi.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.