Konya, önemli bir üretim ve ihracat merkezi
Toplantıda konuşan Konya Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı M. Veli Tekelioğlu, Konya ekonomisi, ihracatı ve üretimi hakkında bilgiler verdi. Konya’nın 3 milyar dolar ihracat ile Türkiye’nin üretim ve ihracat merkezlerinden biri olduğunun, geçtiğimiz yıl toplam ihracatın yüzde 31’inin ise Avrupa ülkelerine yapıldığının altını çizen KSO Başkan Yardımcısı M. Veli Tekelioğlu, “Karbon emisyonunu düşürmeyi ve 2050 yılına kadar sıfırlamayı hedefleyen, ülkemizin de Paris İklim Anlaşması ile taraf olduğu Avrupa Yeşil Mutabakat süreci sanayi sektörümüz için çok önemli. Burada üzerinde durmamız gereken konulardan biri de, Konya’mız demir çelik sektöründe öne çıkmış bir sanayi şehri. Sanayiciler olarak, karbon ayak izimizi nasıl düşürürüz, yeni teknolojileri ve dijitalleşmeyi kullanarak nasıl daha az karbon emisyonu sağlarız bunun üzerinde yoğunlaşmamız gerektiğine inanıyorum. Bu süreçte Avrupa Birliği üye ülkeleriyle iş birliği yapmak çok önemli” şeklinde konuştu.
Tekelioğlu, Konya Sanayi Odası olarak, sanayicileri Avrupa Yeşil Mutabakatı ve yeşil dönüşüm süreci ile ilgili bilgilendiren çalışmalar yaptıklarını ve bu çalışmaların devam edeceğini vurgulayarak, yeşil dönüşüm sürecinde devletin sanayi sektörlerine yönelik desteklerinin önemine değindi. Tekelioğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakcı’ya toplantıya katılarak verdikleri bilgiler için teşekkür etti. Konya gibi ekonomisi ile öne çıkan şehirler en fazla etkilenecek
Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı, Büyükelçi Faruk Kaymakcı da, Türkiye-AB ilişkilerinden, AB Yeşil mutabakatına, iller için AB fırsatlarından, AB fonlarına kadar birçok konu hakkında değerlendirmelerde bulundu. Avrupa Birliği’nin Türkiye’nin en büyük ticaret pazarlarından olduğunu söyleyen Kaymakcı, AB’deki gelişmeleri yakından takip etmenin önemli olduğunu söyledi.
Avrupa Yeşil Mutabakatı ile birlikte, sanayicilerin ürünlerinin karbon ayak izini sertifikalandırmak zorunda kalacaklarını dile getiren Kaymakcı, “AB yeni politikalar ile sürdürülebilir ulaşım, döngüsel ekonomi modelini benimsiyor. Sanayi üretim modelleri değişecek. Her ürünün karbon ayak izini, su ayak izini tespit etmek durumunda olacağız. Sınırda karbon düzenlemesiyle, ürünün karbon ayak izini sertifikalandırmak, başka bir ülkede üretilen üründen daha fazla sera gazı emisyonu üreterek üretim yaptıysak, sınırda bunun farkını ödemek zorunda kalacağız. Konya gibi sanayisi ve tarımı ile, Türkiye’de güçlü ekonomisi ile ön plana çıkan şehirlerimiz, bu süreçte en fazla söz sahibi olacak, en fazla etkilenecek şehirler olacaklar” dedi.
5 sektör öncelikli olarak etkilenecek
Sınırda karbon düzenlemesinin 5 sektörü öncelikli olarak etkileyeceğini ve bu sektörlerin açıklanan standartlara uyması gerektiğini dile getiren Kaymakcı, “Özellikle demir çelik, çimento, gübre, alüminyum ve elektrik üretimi sektörleri için 2026 yılından itibaren sınırda karbon düzenleme mekanizması yürürlüğe girecek. Sektörlerimizin bu gelişimi dikkate alarak, Ticaret Bakanlığımızın, Çevre, Şehircilik ve iklim Değişikliği Bakanlığımızın çalışmalarını yakından izleyerek, bu standartlara uymaları önemli. Bundan sonra Türkiye Avrupa Birliği emisyon ticaretine dahil olmak zorunda. Ülkeler istediği kadar sera gazı yayma hakkına sahip değil. Daha az sera gazı yayan ülkeler, sektörler ödüllendirilecek. Daha fazla emisyona neden olan sektörler de cezalandırılacak. Bunun için bakanlıklarımız emisyon ticaret sistemi üzerinde çalışıyor” diye konuştu.
Büyükelçi Kaymakcı, konuşmasının devamında KSO meclis üyelerinin sorularını cevaplandırdı.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
