İlçede birkaç dönümle başlayan çilek üretiminin, yaklaşık 20 bin dönüme ulaştığını ifade eden Çiğdem, "Üretilen organik çilek yurt dışına da satılmaya başlandı. İlçemiz, Türkiye piyasasında organik çilek üretiminde yüzde 11'lik paya sahip." dedi.
Çiğdem, coğrafi işaret tescili için geçen yıl İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünce Türk Patent ve Marka Kurumuna başvuruda bulunulduğunu dile getirdi.
Başvurunun olumlu sonuçlandığını belirten Çiğdem, şunları kaydetti:
Bu, hem bizi hem de üreticimizi ziyadesiyle memnun etti. Mayısta bölgemizde başlayan ilk hasatla birlikte coğrafi işaret tescil belgesine kavuşmanın da mutluluğunu yaşıyoruz. Çilek üretiminde gelinen noktayla artık yeni işletmeler kurulmaya başlandı. Özel sektör, bundan sonraki dönemde hasat edilen çileğin kurutulması işlemine de başlayacak. Bu yıl ülkemizin iç piyasasına da kurutulmuş çilekle gireceğiz. Vatandaşın yüzünün gülmesi bizim de yüzümüzün gülmesine sebebiyet veriyor. Hüyük çileğinin Avrupa Birliği coğrafi işaret belgesi alması için de gerekli çalışmaları başlatacağız."
"İlk hasat bitmek üzere"
Üretici Hatice Kemer de yetiştirdikleri çileğin coğrafi işaret tescil belgesi almasına çok sevindiklerini anlattı.
Her gün tarlada mesai yaptıklarını dile getiren Kemer, "Bu sene kuraklık yüzünden işlerimiz zorlaştı. Bahçemde Albion ve Portola olmak üzere iki çeşit çilek var. Çilek üretiminde kış mevsimi gelip ürün üşüyene kadar 7-8 kez hasat yapabiliyoruz. Bu yıl ise ürünü almaya nisan sonunda başladık. İlk hasat bitmek üzere." diye konuştu.
Kaynak: