Bildiğiniz üzere söz konusu dönemde birçok ülkede iktisadi faaliyet gerilemiş ve pek çok ekonomide büyüme sıfıra yakın bir seyir izlemiştir. Buna karşılık, ilerleyen süreçte hızla normalleşen Türkiye ekonomisi, büyüme oranları açısından tüm ekonomiler arasında en üst sıralarda yer almıştır.
Ekonomimizin dayanıklılığı ve yurt içi finansal koşulların desteğiyle 2022 yılının ilk çeyreğinde yıllık büyüme oranı yüzde 7,3 olarak gerçekleşmiştir.
Sürdürülebilir büyüme ve fiyat istikrarına arz yönlü desteğin devamı için gerekli olan yatırım ihtiyacının ulaşılabilir, uzun vadeli ve düşük maliyetli Türk lirası finansman ile karşılanması önem arz etmektedir.
Türkiye ekonomisinin yatırım, istihdam, üretim ve ihracatı artırmaya odaklı ekonomik performansının destekleyici bileşenleri olan makine-teçhizat yatırımlarının ve net ihracatın milli gelirden aldığı toplam pay istikrarlı bir şekilde yükselmektedir. Söz konusu bileşenlerin 2022 yılının ilk çeyreği itibarıyla milli gelirden aldıkları pay yüzde 18 ile tarihsel olarak en yüksek seviyesine ulaşmıştır.
"Sanayi üretimi yüzde 9,1 oranında önemli bir artış kaydetmiştir"
2020 yılının üçüncü çeyreği ve sonrasında yıllık bazda aralıksız büyüyen sanayi üretimi, 2022 yılı Mayıs ayında yüzde 9,1 oranında önemli bir artış kaydetmiştir.
Türkiye ekonomisindeki son dönem istihdam gelişmeleri son derece umut vericidir. Mayıs ayı itibarıyla toplam istihdam edilen kişi sayısı 31 milyon ile tarihsel yüksek seviyeye ulaşmıştır.
Çevrimsel etkilerden arındırıldığında, Türkiye ekonomisi, bu analizin yapılmaya başlandığı 2004 yılından bu yana ilk defa ve üst üste iki çeyrek boyunca cari fazla vermiştir.
Pandemi öncesinde istikrarlı bir büyüme eğilimi sergileyen ihracatımız, sonraki dönemde bu eğilimini güçlendirerek keskin bir artış göstermiştir. Bu çerçevede, ihracatımız, 2022 yılının ilk yarısında geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla yıllık bazda yaklaşık yüzde 20 oranındaki bir artışla 126 milyar dolara ulaşmıştır. Bu miktar, ihracatımız için ilk altı ayda ulaşılan tarihsel en yüksek rakamdır
"İhracatımızın ülke ve ürün çeşitliliği 2006 yılına göre iki kat artmıştır"
2022 yılında ihracatımızın ülke ve ürün çeşitliliği 2006 yılına göre iki kat artmıştır. 2015-2022 yılları arasında ihracatımızdaki artışın yaklaşık yüzde 29’u yeni pazar girişleriyle gerçekleşmiştir.
Türk lirası cinsi ihracat ve yatırım kredileri, 2022 yılı başından itibaren hızlı bir artış göstermiştir. Aralık 2021-Mayıs 2022 döneminde TL ticari krediler 618 milyar lira artarken, bu artışın 154 milyar lirası ihracat ve yatırım kredilerindeki artıştan kaynaklanmıştır.
Bu çerçevede, yatırım ve ihracat kredilerinin toplam ticari krediler içerisindeki payının yüzde 28’e yaklaşarak son 20 yılın en yüksek seviyesine ulaştığının altını çizmek isterim.
Türk bankacılık sektörünün likidite, sermaye yapısı ile kredi riski görünümündeki olumlu seyri artırmaktadır
"En verimli sonuçları almaya odaklanmış durumdayız"
Ben Merkez Bankası Başkanı olduktan sonra 20 Milyar dolarlık reeskont limitini 30 milyar dolara çıkardık. Vadeyi 1 yıla yaydık faizleri düşürdük tabana yaygın bir şekilde kullanımını sağladık. Bugün böyle avantajlı bir kredinin hala talep görmesi çok doğal.
Onun için biz de bu limitin 10 milyar dolarını kamu ve özel bankalara açtık, limitleri verdik.
Yeni ekonomi modelimizde, cari fazlaya destek olacak hedefli kredi politikalarımızla ülke ekonomimiz için en verimli sonuçları almaya odaklanmış durumdayız. Tüm düzenleme ve kararlarımızı da bu doğrultuda alıyoruz.
Hem kaynakların reel sektörümüzle tabana yaygın şekilde buluşturulmasında hem de söz konusu kaynakların döviz kurları ve enflasyonda istikrarsızlık oluşturmayacak ve cari denge hedefimize katkı verecek şekilde kullanılması sağlanmalıdır
"Enflasyonda kalıcı bir düşüşü sağlamayı amaçlamaktayız"
Yaşadığımız enflasyonun temel belirleyicileri güçlü ve sürekli arz şokları, döviz kuru gelişmeleri ve bunların etkisiyle bozulan fiyatlama davranışlarıdır.
Almakta olduğumuz kararlarla uygun maliyetli kaynakların yatırım, istihdam, üretim ve ihracata hedefli olarak cari dengeyi güçlendirmesine ve aynı zamanda bu kaynakların iktisadi faaliyet ile uyumsuz kullanımını engellemeye kararlıyız.
Böylelikle, en kısa zamanda enflasyonda kalıcı bir düşüşü sağlamayı amaçlamaktayız.
Dünyadaki bu kadar olumsuz gelişmelere ve bölgemizdeki sorunlara rağmen rezervlerimiz 2020 ve 2021 aynı döneminin üzerindedir.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.