Ortaokul öğrencisi olduğu yıllarda "Maddi durumu olmayan öğrencilere, evlerimizde ders çalıştırıyor, sınavlara hazırlıyoruz." vaadiyle FETÖ ile tanıştığını belirten Ş.K, ev abisinin kendisini, ders çalışmak için örgüt evlerinin yanı sıra dershaneye de yazdırdığını anlattı.
İtirafçı, 8. sınıftayken katıldığı örgüt kampında "Fatih" isimli mahrem imamın, dini duygularını istismar eden telkinlerinden sonra askeri liseye gitmeye karar verdiğini kaydetti.
Ş.K, askeri lise sınavına birkaç gün kala "Fatih"in, elinde fotokopi kağıtlarıyla geldiğine dikkati çekerek, şu bilgileri paylaştı:
"Fatih abi, bana ve yanımdaki 2 kişiye kağıtları dağıtarak, 'Bu soruları çözüp bana vereceksiniz. Sorular bu odadan dışarı çıkmayacak. Askeri lise sınavında bunlara benzer sorular sorulacak. Şıkları farklı olabilir. Bu soruları aldığınızı kimseye söylemeyeceksiniz' dedi. Soruları çözdük. Yapamadığımız soruları anlattı. Akşama kadar tekrar tekrar çözdük. 4-5 gün boyunca sürekli şıkların yerine değiştirerek aynı soruları bize çözdürdüler. 4-5 gün sonra Konya'da askeri lise sınavına girdim. Soruların yüzde 90'ı, bize getirdikleri soruların birebir aynısıydı."
Takiye için "Mevlana'ya filozof deyin" tavsiyesi
Yazılı sınavı kazanınca, mülakat aşamasına geçtiğini bildiren Ş.K, "Fatih abi sözlü mülakat için Atatürk ilke ve inkılaplarını, Nutuk'un ilk cümlesini, İstiklal Marşı'nı ezberlememizi söyledi. 'Mülakatta arkanızdaki duvarın rengini sorarlarsa sakın arkanızı dönüp bakmayın, salak durumuna düşersiniz. Önünüzdeki duvarın rengi neyse, arkanızdaki duvarın rengi de odur.' dedi. Konyalı'yım dediğinizde 'Mevlana kimdir?' diye sorarlarsa, 'Dini bir lider.' demeyin. 'Felsefeci, filozof deyin.' gibi şeyler söyledi. Bu, mülakatla ilgili bize verdiği ilk tavsiyelerdi." ifadelerini kullandı.
Askeri lise sınavı mülakatında Konya'nın etli ekmeğini de sormuşlar
Mülakata bir hafta kala aynı mahrem imamın örgüt evinde "mülakat canlandırması" yapıldığını belirten Ş.K, şöyle devam etti:
"Fatih abi, bir odaya geçti ve bizi tek tek yanına çağırdı. Önce kendimi tanıttım. Öz geçmişimi anlatmamı istedi, anlattım, 'Otur.' dedi. Nereli olduğumu sorunca, Konyalı olduğumu söyledim. 'Konya'ya gelsek bizi nereye götürürsün?' diye sordu. Ben de daha önce bize öğrettiği gibi 'Alaaddin Tepesi'ne.' dedim. 'Konya'nın nesi meşhur?' dedi, ben de 'Etli ekmeği ve fırın kebabı meşhur' diye yanıt verdim. Mülakatı tamamladığımızı, odadan çıkmamı söyledi. çıktım.
Bu ön mülakattan yaklaşık bir hafta sonra İstanbul'da asıl mülakata girdim. Bana öğretildiği şekilde kapıyı çaldım, 'Gir.' sesini duyunca odaya girdim. Kendimi tanıttım, öz geçmişimi anlattım. Konyalı olduğumu söyleyince, 'Konya'nın nesi meşhur, Konya'ya gelsek bizi nereye götürürsün?' diye sordular. Ben de etli ekmek ve fırın kebabının meşhur olduğunu, onları Alaaddin Tepesi'ne götürebileceğimi söyledim. Daha sonra İstiklal Marşı'nı kafiyesiz, düz bir şekilde okumamı istediler, okudum. Başka soru sormadılar. Fatih abinin yaptığı ön mülakattaki soruların bire bir aynısını sordular."
İtirafçı, askeri liseye girmeye hak kazandığını ancak 17-25 Aralık olaylarının ardından örgütle bağlantısını kestiğini öne sürdü.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.