Son Dakika Haberler

SEMANA SANTA

Eklenme Tarihi: 11.10.2022 - 16:47

SEMANA SANTA

2 Nisan Perşemde 2015   MALAGA(Maleka)
 

         İspanya ve Endülüs tarihi ile güncel bilgilerden sonra seyahat notlarımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz.
 

         

         100 kişilik grup ikiye ayrılmıştı. Konya grubu olan bizler ile İyider isimli dernek mensupları  bir otobüsü dolmuştuk.Otobüsteki tanışmamızda Konyalı olarak bizden başka İstanbul dan katılan Nevzat Sak eşi ve kızı ile Ankara dan katılan bir bayan hemşerimizinde olduğunu öğrendik. Böylece otobüsün yarısı Konyalı olmuştu.

Halil Yıldırım bizde Mehmet  Sılay diğer otobüste yola  çıktık.Güneşli bir Nisan günü Malagayı gezmeye  başladık.Rehberimiz İnanç bey  isimli  Anakaralı bir genç  arkadaş.6 yıldır İspanyada  mış.Arkeoloji doktorası  yapıyormuş.İlk izlenimiz ile  ayrılıken ki kanaatlerimiz hep  aynı oldu. Bilgili konusuna hakim, bizim kültürümüzü taşıyan, nazik, hitabeti, anlatımı güzel bir arkadaş.
              

          Malaga(Maleka)tuz demekmiş. Fenikeliler tarafından kurulmuş.turistik bir şehir.merkez 600.000 banliyölerle 1 milyon civarında bir nüfusa sahipken yazın bu nüfus 4-5 milyona kadar çıkabilmekteymiş.Bizim Antalya gibi.Otobüsümüzle şehir merkezine girmek istedik.ama mümkün olmadı. 

 Çünkü Nisanın ilk haftası burda  Semana Santa ... denen bir  paskalya törenleri varmış.ana  caddeler trafiğe  kapalı.Dükkanların çoğu  kapalı.Caddelere tribünler  kurulmuş,gösteri yapanları  izlemek için.Bu sebeble şehri  tepeden görecek kaleye çevre  yollardan ulaştık.Şehri  panaromik olarak gördük.Daha  sonra merkezi yürüyerek  dolaştık.Picasso müzesine  giremedik.önünden  geçtik.Roma antik tiyatrosu,  Malaga kalesi gördüğümüz  noktalar.serbet zamanda ise  deniz kenarında bir kafede  kahve içtik.Şehir merkezinde  tekrar dolaştık.Bir faslıya ait    tabelasında helal yazan bir  kafede türk çayı  istedik.demlikte bizim çayın  açık renklisi ve kokusu biraz  farklı türünden çaylarımızı  içtik.Akşama  yaklaşmıştık.Otobüsümüzle  buluştuktan  sonra kalacağımız  otelin bulunduğu  tahminen 20  km uzaklıktaki Fuengirola  kasabasına  doğru yola çıktık.yol boyu yazlıklar dikkatimizi çekti. 

                     Otelimize yerleştikten sonra  akşamyemeğine kadar kısa bir süre istirahat ettik. 4 yıldızlı olmasına rağmen bakımlı bir otel değildi. Bizdeki karşılığı belki 2,5 dan 3 edebilir. Akşam yemeği açık büfeydi. İşte seyahatlerin en büyük sıkıntısı burda başlıyordu.Yemeklerde ne yiyecektik. Domuz eti ve diğer etlerden uzak durmak gerekecekti. Allah'tan bol miktarda yeşillik, domates, salatalık ve balık vardı. Arkasından da bir kaç çeşit tadını bildiğimiz meyveler. İlk gün biraz koku vesair diye zorlandıyasak da takip eden günlerde artık iyice alışmış, yemek problemini halletmiştik. O yorgunluğun üzerine yine de biraz deniz kenarında sahilde yürtüyüş yaptık.