Son Dakika Haberler

Bilmediğimiz en batımız Fas 3

Eklenme Tarihi: 25.05.2012 - 13:15

Bu topraklara ilk olarak 686 yılında Ukbe bin Nafi komutasındaki İslâm orduları gelmişlerdir.

Bilmediğimiz en batımız Fas 3

Tarihi:  Yapılan araştırmalar, çok eski çağlardan beri Fas'ta insanların yaşadığını göstermiştir. Mağaralarda ve arkeolojik kazılarda bulunan çeşitli eşya ve taşlar üzerine çizilmiş olan resimler, bu iddianın delilleridir... M.Ö. 2000 yıllarından itibaren Berberiler ülkeye gelerek yerleşmişlerdir. Daha sonraları M.Ö. 2. yüzyıldan itibaren de Akdeniz'in denizci ve deniz ticaretinin önde gelenlerinden Fenikeliler, Fas'a gelerek burada ticari koloniler kurmuşlardır. İlerleyen tarih çağlarında gelişen devletlerden Karacalılar Fenikelileri, Romalılar ise Karacalıları yapılan savaşlar sonucunda yenerek, ülkeye hakim olmuşlardır.

Miladın ilk yüzyılında İspanya'dan gelen Vandallar zayıflayan Romalıları yenerek ülke üzerinde yeni bir hakimiyet tesis etmişlerdi.

Bu topraklara ilk olarak 686 yılında Ukbe bin Nafi komutasındaki İslâm orduları gelmişlerdir. Ukbe bin Nafi, Magrib'in bir kısmını fethetti ve burada hilafete bağlı Ifrikiyye eyaleti oluşturuldu. Magrib'in kalan kısmı Hassan bin Nu'man ve Musa bin Nusayr zamanında fethedilmiştir. Musa bin Nusayr'in kumandanlarından olan Tarik bin Ziyad, Cebelitarık Boğazını geçerek bugünkü İspanya topraklarına girmiş ve Endülüs İslâm devletinin temelleri bu şekilde atılmıştır. Cebelitarık  Boğazı'na bu adın verilmesi de Tarık bin Ziyad'dandır. Magrib toprakları, İslâm ordularınca fethedildikten sonra 770'lere kadar hilafete bağlı kaldı. Tarihte Magrib üzerinde kurulmus olan en önemli İslam devleti Murabıtlar devletidir. 1056'da kurulan Murabıtlar, zamanla bütün Kuzey Afrika'yı ve Endülüs'ü içine alan 6 milyon km2'lik geniş bir bölge üzerinde hâkimiyet kurmuş ve buralardaki dağınıklığa son vererek bir birlik ve merkezi otorite oluşturmuşlardır.

Murabıtlar'ın merkezi bugün Fas sınırları içinde kalan Merakes'ti. İslâm'ın Kuzeybatı ve Batı Afrika ülkelerine yayılmasında Murabıtlar'in önemli etkinliği olmuştur. Murabıtlar 1147 yılına kadar ayakta kalabildiler. Bu tarihten sonra Muvahhitlerin hâkimiyeti altına girdiler. Muvahhitlerin hâkimiyeti de 1269'a kadar sürdü. Muvahhitlerin dağılmasından sonra bölgeye yine küçük devletler, emirlikler hâkim oldu. Mericiler (1197-1550), Vattasiler (1470-1550), Sa'di Serifleri (1509-1660), Filali Serifleri (1640'tan itibaren) Muvahhitlerin dağılmasından sonra bölgede hâkimiyet sürmüş olan yönetimlerdir.
Buraya bir parantez açarak Türk(Osmanlı)-Fas ilişkisini de kısaca belirtelim; Kuzey Afrika'da Fas Sultanlığı ilk kez 1553 yılında himaye altına alınmıştır. Dost Vattasiler'in devrik kralı Ebu Hassan'ın yardım desteğini yanıtsız bırakmayan Cezayir Valisi Salih Paşa, o yıl Fes kentine girerek adı geçeni tahta çıkarmıştır. Ancak 1554 Eylül'ünde Saadi lideri Muhammad al-Şeyh Fez kentini geri almıştır. Böylece Fas'taki Osmanlı himayesi bir yıl sürebilmiştir.

1576 yılında ise bu defa Saadilerden Abdülmelik, Fas Kralı yeğeni Muhammed al-Mütevekkil'i devirmek ve tahta geçmek için Osmanlılardan yardım istemiş, hatta Osmanlıların Tunus'u fethiyle sonuçlanan sefere (1574) de katılmıştır. 1576 yılında tekrar Fez'e giren Osmanlı ordusu al-Mütevekkil'i devirerek Abdülmelik'i tahta çıkarmıştır. Böylece Fas tekrar Osmanlı himayesine girmiştir.
Devrik Sultan al-Mütevekkil, Portekizlileri yardıma çağırınca, Portekiz Kralı Sevastiao ile al-Mütevekkil'in bir yanda, Osmanlı ordusunun desteklediği Abdülmelik'in diğer yanda çarpıştığı Vadiyüsseyil Muharebesi meydana gelmiştir. (4 Ağustos 1578) Savaş neticesinde üç kral da maktul düşmüş, Portekiz ordusu iki yıl sonra İspanya egemenliğine düşecek kadar (1580) örselenmiş, Portekiz Donanması Tanca açıklarında Osmanlılarca imha edilmiş, Osmanlı yanlısı Ahmed al-Mansur tahta çıkmıştır. Osmanlılar, geride devre dışı kalmış, hatta egemenliğini kaybetmiş bir Portekiz ile Cezayir için tehdit arzetmeyen ve Osmanlı'ya eğilimli bir Fas sultanı bırakarak Fas topraklarından çekilmişlerdir. Bu bağlamda Fas üzerindeki Osmanlı himayesi 1553-54 ve 1576-78 olmak üzere toplam üç yıl sürmüştür.
 

 

GEZİ NOTLARI : Ali CAN

GÖRSELLER    : Ahmet ÖZER

EDİTÖRLER      : Hasip ŞENALP, Nuri ODACI ve Sefa COŞKUN

 

.