Doç. Dr. Dikme, vatandaşların sağlık kabinleri, evinin salonu, hatta kuaför salonunda dahi serum taktırdığına dikkat çekerek, “Kuaförde ya da evinde serum taktırıp alerjik şoka giren, hatta kalbi durup zor döndürülen vakalar var" dedi. Doç. Dr. Dikme, serum uygulamalarının kesinlikle doktor gerekli gördüğü takdirde ve tam teşekkülü hastanelerde yapılması gerektiğini de vurguladı.
“O KADAR ÇIĞIRINDAN ÇIKTI Kİ YOGAYA GİDİP SERUM TAKTIRIYORLAR"
Doç. Dr. Dikme, “Özellikle hekim olmayanlar tarafından sağlık kabinlerinde ve birtakım medikal donanıma sahip olmayan yerlerde, bazen de gereksiz yere uygulanan enjeksiyonları çok görmeye başladık. Bunlara bağlı olarak da acillere birçok vaka gelişi oluyor. Özellikle kış aylarında hem gribal enfeksiyonların artışı hem de hastalık sonrası nekahat dönemlerini daha iyi geçirme isteğiyle bu tarz yöntemlere başvuruluyor. Sosyal medyada da buna yönelik birçok influencer tarafından paylaşımlar yapılıyor. Bir moda halinde, sarı serum, vitamin serumu, atom serumu şeklinde tedaviler sunuluyor. Son dönemlerde bu iş o kadar çığırından çıkmış bir durumda ki, güzellik merkezinden gelen vakalar, kuaför salonlarından gelen vakalar bile oldu. Yoga pilates eğitimi için gittikleri merkezlerde ek tedavi olarak bağışıklığı güçlendirme adına serum yapıldığına şahit oluyoruz. Evlere servisler yapılıyor, görüyoruz sosyal medyada da. Damar yolu açılmış kişiler, evinin bahçesinde, 'C vitamini atom serum' denen karışımlarla paylaşımlarda bulunuyorlar" dedi.
“ALERJİK REAKSİYONLA YOĞUN BAKIMLIK OLAN VAR"
Hastane ortamı dışında bu tarz enjeksiyonların çok tehlikeli olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Dikme, “Serumun içeriğindeki bu maddeler yaşa göre, kiloya göre doz ayarı yapılmaksızın uygulanıyor. Çok hızlı gelişen alerjik reaksiyonlar sebebiyle acil müdahalelere ihtiyaç duyacak duruma düşüyor insanlar. Ölümle dahi sonuçlanabilen çok ciddi durumlarla karşılaşabiliyoruz. Bu şekilde acillere başvuran vakalarda artış olduğunu, yoğun bakıma giden hastalar olduğunu görmeye başladık. Ani alerjik reaksiyonlar nefes darlığına, solunum yetmezliğine, hatta kalp durmasına dahi sebep olabilir" diye konuştu. Damar yolu ile verilen 'atom' olarak bilinen serumlarda yüksek doz C ve B vitamini kompleksleri olduğuna da işaret eden Doç. Dr. Dikme, aslında vücudun ihtiyaç fazlasını hemen attığını da belirterek aslında vücuda gereksiz yere fazla yük verildiğini söyledi.
“KOMŞUSU DOKTOR OLMASA KURTULAMAZDI"
Serum uygulandıktan saatler sonra ölümcül alerjik reaksiyonların gelişebildiğini de anlatan Doç. Dr. Dikme, geçtiğimiz haftalarda böyle bir hastanın şans eseri ölümden döndüğünü anlatarak şu bilgileri verdi: “Gecikmiş alerjik reaksiyonlar gelişebiliyor. Örneğin ilaç uygulandıktan bir saat sonra, iki saat sonrasında ikincil faz alerjik reaksiyonla hasta kötüleşebiliyor. Örneğin benzer bir olay yakınlarda yaşandı. Bir hasta, sağlık kabininde böyle bir tedavi alıp evine gidiyor. Yaklaşık bir saat sonra kötüleşiyor. Şansına ki komşusu bir hekim ve yanında adrenalin enjeksiyonu bulunduran bir kişi. Hemen müdahalesini yapıyor ve sonrasında kalp masajı eşliğinde hasta hastaneye götürülüyor. Uzun süre de yoğun bakımda yatıyor hasta. Bu tarz hastalarla çok karşılaşmaya başlar olduk."
“BİR SERUMLA AYAĞA KALKARIM İNANIŞI YANLIŞ"
Bir serumla ayağa kalkacağını düşünen kesimin daha çok orta yaş ve çalışan nüfus olduğuna da dikkat çeken Doç. Dr. Dikme, serum sonrası anlık bir iyi hissetme hali olsa da bu etkinin gerçek olmadığını vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü: “Kişiler bir an önce sosyal hayatına ya da iş hayatına geri dönmek istiyor. Oysa ilaçlara karşı gelişen alerji durumu herhangi bir yaş döneminde, belki de sürekli kullandığı bir ilaca bağlı olarak en düşük dozda bile karşısına çıkabilir. Daha önce bir kere hastanede serum takmışlardı, artık bunu evde de yaptırabilirim düşüncesi bu nedenle çok yanlış. Her türlü serum tedavisinin mutlaka tam teşekküllü bir hastane ortamında uygulanması gerekli."
KENDİ YAPTIĞI SERUMU TAKTI VE ÖLÜMDEN DÖNDÜ
Diyarbakır'da yaşayan sağlık çalışanı Erhan Yıldız, geçtiğimiz hafta yaşadığı bir gribal enfeksiyon sırasında bir an önce ayağa kalkabilme düşüncesiyle 'kendi kendine serum hazırlayıp' uyguladıktan sonra anafilaktik şoka (ölümcül alerji tablosu) girdi. Hastane ortamında olmasına rağmen doktorların müdahalesiyle son anda yaşama döndürülen Yıldız, “Kendi kendime serum hazırladım. Ama serum sanıldığı kadar masum değil. Anında hızlı bir şekilde anafilaksiye girmeme neden oldu. Bir anda her tarafım yanmaya, morarmaya başladı. Şanslıydım, hastane ortamındaydım ve doktorlar hemen müdahale etti. Serumu hastane dışında yaptırmak çok tehlikeli ve çok riskli. Her yerde yapıldığını görüyoruz artık, sağlık kabinleri, ev ortamında vs. oysa her an ölümcül olabiliyor. Bir anda ölümle burun buruna kalabilirsiniz, ölebilirsiniz" dedi.