Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi’nin 2023 yılında tertip ettiği kültürel etkinliklerde vuslatın 750 yıl dönümünde “Pîr-Î Sânî Dîvâne Mehmet Çelebi Şiirleri ve Bestelenmiş Eserleri” konuşuldu.
Dr. Mustafa Çıpan'ın konuşmacı olduğu ve Melahat Ürkmez'in düzenlediği programda, Pîr-Î Sânî Dîvâne Mehmet Çelebi'nin hayatı ve eserleri üzerine sohbet edildi. Program, TYB Konya Şubesi evinde gerçekleşti ve sosyal medya kanalları aracılığıyla canlı yayınlanlarak izleyicilerle buluştu.
Dr. Mustafa Çıpan “Çocukluğundan itibaren, divane Mehmet Çelebi'nin olağanüstü yetenekler sergilediği belirli kaynaklarda anlatılmaktadır. Bölgede meydana gelen bir hastalık nedeniyle iki kardeşini birden kaybetmiştir. Babasının, Afyon'da yüksek bir tepede bulunan Dede ini adlı bir yerde, zaman zaman inzivaya çekildiği söylenmektedir. Dervişlerin orada ziyaretine gelmesi gibi olaylar da mevcuttur. İki evladının vefat ettiği söylenip ve gerekli teşhis ve defin işlemlerinin yapılmasından sonra ertesi gün, divane Mehmet Çelebi'nin öldüğü haberi de geldiğinde, ‘O ölmemiştir’ diyerek derin bir uykuda olduğunu düşünerek dua eder ve farklı bir hissiyatla yanına gider. Ona seslenirken, şiirsel bir dil kullanır ve gözleri birbirlerine bakar. Gerçekten de ölmemiştir ve birlikte yola çıkarlar. 40 gün boyunca baba ve oğul, halvet olma sürecinde geçirirler.” dedi.
Özellikle sosyal medyada, tarihi büyüklerimiz söylemiş gibi paylaşılan yanıltıcı içeriklerin olduğunu söyleyen Dr. Çıpan " Hazreti Mevlana'ya veya diğer tarihi büyüklerimize ait olmayan ifadeleri kullanmak konusunda dikkatli olmalıyız. Eğer ciddi bir araştırma yapmak gerekiyorsa, Divan-ı Kebir ve Mesnevi gibi eserleri tarayarak böyle bir ifadenin var olup olmadığını kontrol etmeliyiz. Hazreti Mevlana'nın kendine özgü bir üslubu vardır. O nedenle, onun adına yazılmış gibi gözüken ifadeleri kontrol etmek ve gerçek olup olmadığını doğrulamak önemlidir. Doğruları çoğaltmalıyız. Doğruları çoğaltmak, yanlışları ortadan kaldırmanın en etkili yoludur." Dedi.
Divane Mehmet Çelebi’nin melami de olduğunu belirten çıpan sölzerine “Daha çok Melami-Hamzavî tavırları benimseyen birisinden bahsediyorum. Melamilik, bir tarikat değildir. Yani Kadirî'nin de melamisi olur, Mevlevî'nin de melamisi olur, başka bir tarikatın da melamisi olur. Tarikat bağlılıkla ilgilidir ve ayrı bir konudur. Şöyle ki, bu kişiler daha çok kusurlarını gösterip meziyetlerini örterek, Cenab-ı Hakk'a arka planda bir yakınlık kurmaya çalışırlar. Yani dışarıdan bakıldığında, bu kişiyle ilgili farklı kanaatlere sahip olabilirsiniz gibi bir his oluşturabilir. Ancak aslında, kişi sadece sizin gözünüzde belirli bir imaj yaratmak istiyor olabilir. "Beni böyle görsünler" diyor, ancak aslında o, öyle birisi değil. Onlar böyle gördükleri sürece, o da öbür tarafta Cenab-ı Hakk'a kurbiyet ve yakınlık kurma çabasında olan, gurur, kibir, makam ve mevkiden uzak, tamamen bağımsız hizmet odaklı bir şekilde, özel bir iletişim halinde olan insanlardır, yani melamiler.” şeklinde devam etti.
Programın sonunda Ûdî Mithat Çömlekçi “Ey Dil Bu Yeter İki Cihanda Sana İz'an” ilahisini seslendirdi. (Yunus Köroğlu)