TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonunda, Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 11 maddesi kabul edildi.
Kabul edilen maddelere göre, lif, tohum ve sap üretimi ile ilaç etkin maddesi elde etmeye yönelik çiçek ve yaprak üretimi amaçlı kenevir yetiştiriciliği, Tarım ve Orman Bakanlığının iznine tabi olacak.
İlaç etkin maddesi üretimi amaçlı kenevir yetiştiriciliği veya işlenmesi, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürlüğünce yapılacak ya da yaptırılacak; gerektiğinde ülke arz ve talep durumuna göre Cumhurbaşkanınca belirlenen kota doğrultusunda TMO kontrolünde gerçek veya tüzel kişilere yaptırılabilecek.
İlaç etkin maddesi üretimi amaçlı kenevir yetiştiriciliğinde, münhasıran esrar elde edilmesini engelleyecek her türlü tedbirin alınması, kenevirin hasadı, işlenmesi, ihzarı, ihracı veya satışına ilişkin usul ve esaslar, İçişleri Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak Tarım ve Orman Bakanlığınca belirlenecek.
Tarım sektörüyle ilgili politikaların tespit edilmesi, planlanması ve koordinasyonuyla ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapılarak uygulanmasında Tarım ve Orman Bakanlığı yetkili olacak.
Tarımsal üretimin planlanması, gıda güvencesi ve güvenliğinin temin edilmesi, verimliliğin artırılması, çevrenin korunması ve sürdürülebilirliğin tesis edilmesi için Tarım ve Orman Bakanlığınca belirlenen ürün veya ürün gruplarının üretimine başlanmadan önce bakanlıktan izin alınacak.
Bakanlık, arz ve talep miktarı ile yeterlilik derecesini dikkate alarak hangi ürün veya ürün gruplarının üretileceği ile tarım havzası veya işletme bazında asgari ve azami üretim miktarlarını belirleyecek.
Bu kapsamda ilk kez aykırı faaliyette bulunduğu tespit edilenler, hükümlerine uygun şekilde faaliyet göstermeleri için yazılı uyarılacak.
Bakanlık tarafından yazılı uyarılan ancak uyarı tarihinden itibaren 12 ay içinde uygun faaliyette bulunmayanlar, uyarı tarihinden itibaren 5 yıl süreyle hiçbir destekleme programından yararlandırılmayacak.
Sözleşmeli üretim modeli geliştirilecek
Tarım ve Orman Bakanlığınca, tarım sektöründe sözleşmeli üretimin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için gerekli düzenlemeler yapılacak. Sözleşmeli üretimi özendirmek için üreticilere, desteklerin verilmesinde öncelik tanınacak.
Sözleşmeli üretimde irade serbestisi esas olacak ancak salgın hastalıklar, tarım ürünleri ticaretinde yaşanan gelişmeler karşısında arz güvenliğinin sağlanması, tarımsal üretimin iç veya dış talebe uygun ayarlanması veya bitki ve hayvan sağlığının korunması amacıyla ihtiyaç halinde bakanlıkça belirlenen ürün veya ürün grupları, sözleşmeli olarak üretilecek.
Bakanlık, sözleşmeli üretimin geliştirilmesi, izlenmesi ve kontrol edilmesi için sözleşmenin taraflarını ve kapsamını içeren kayıt sistemleri oluşturacak ve sözleşmeler bu kayıt sistemleri kullanılarak da düzenlenebilecek.
Tarımsal üretim sözleşmesine tabi ürünlere veya üretim varlıklarına sigorta yaptırılması zorunlu olacak.
Tarımsal üretim sözleşmelerinde belirtilen mücbir sebepler haricinde sözleşme kapsamında üretilen ürünün alımından veya satımından vazgeçen üretici ya da alıcılar için ceza koşulu belirlenecek.
Ceza koşulu, alımından ya da satımından kaçınılan ürün miktarının sözleşmedeki bedelinin yüzde 20'sinden az ve yüzde 50'sinden fazla olamayacak. Et ve Süt Kurumunun taraf olduğu sözleşmelerde üretici için ceza koşulu alt sınırdan daha az belirlenebilecek veya ceza koşuluna yer verilmeyebilecek.
Tarımsal üretim sözleşmesinden doğan davalarda arabulucuya başvurulmuş olması, dava şartı olacak. Bu hüküm, 1 Eylül 2023'ten sonra açılacak davalarda uygulanacak.
Entegre idare ve kontrol sistemi oluşturuluncaya kadar üreticilere yapılacak destekleme ödemelerinde Tarım ve Orman Bakanlığınca belirlenen kayıt sistemleri esas alınacak.
At yarışlarına ilişkin disiplin cezaları
Takvim yılında yapılacak mahalli olmayan yarışlarda koşacak atların nitelik ve şartlarını belirlemeye Tarım ve Orman Bakanlığı yetkili olacak.
Mülkiyetindeki veya ortaklığındaki atları yarışlarda koşturan at sahipleri ile bunların vekilleri, antrenör, antrenör yardımcısı, at sahibi antrenör ve atın jokey, jokey yamağı, centilmen binici, seyisbaşı, seyis ile sair hizmetliler gibi ilgilileri; koşularda ve yarışlarda görevlendirilenlerden yarış usul ve nizamlarına, yarış dürüstlüğüne aykırı hareket eden, yarışların, yarış yerlerinin ve yarışlarla ilgili yer ve tesislerin düzen ve disiplinini bozanlar hakkında disiplin cezaları uygulanacak.
Yarış atlarına, doping kapsamında yasaklı maddeler listesinde yer alan ve performans artırmak amacı ile kullanılan maddelerin uygulanması durumunda verilecek cezalar artırılarak fiilin niteliğine göre ağırlık derecesi belirlenecek.
At Yarışları Hakkında Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten önce işlenen fiiller nedeniyle verilen disiplin cezası ve hak mahrumiyeti cezaları bir defaya mahsus olmak üzere bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılacak ancak bu durum, ilgililere daha önce verilen ve uygulanan cezalardan dolayı atın ikramiye, kupa ve sair mükafatları ile herhangi bir parasal talep için hak doğurmayacak.
Devlet ormanlarında madencilik faaliyetine yönelik düzenlemeler
Devlet ormanlarına nakil vasıtaları ile yıkıntı veya inşaat atığı atmak ya da hafriyat veya çöp dökmek suretiyle ormanlara, doğal hayata ve çevreye verilen zarar "orman suçu" sayılacak.
Devlet ormanları içinde maden aranması ve işletilmesi ile madencilik faaliyeti için zorunlu tesis, yol, enerji, su, haberleşme ve altyapı tesislerine, fon bedelleri dışında bedeli alınarak Tarım ve Orman Bakanlığınca izin verilebilecek.
Ancak temditler dahil ruhsat süresince müktesep haklar korunmak kaydıyla devlet ormanları sınırları içindeki tohum meşcereleri, gen koruma alanları, muhafaza ormanları, verimli orman alanları, orman parkları, endemik ve korunması gereken nadir eko sistemlerin bulunduğu alanlarda maden aranması ve işletilmesi, Tarım ve Orman Bakanlığının muvafakatine bağlı olacak.
Genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin; baraj, gölet, liman ve yol gibi yapılarda dolgu amaçlı kullanacağı her türlü yapı hammaddesi üretimi için yapacağı madencilik faaliyetleri ile zorunlu tesislerinden bedel alınmayacak.
Madencilik faaliyetlerinin ve faaliyetlerle ilgili her türlü yer, yol, bina ile tesislerin hükmi şahsiyeti haiz amme müesseselerine ait ormanlarda veya özel ormanlarda yapılmak istenmesi halinde Tarım ve Orman Bakanlığınca izin verilebilecek.
Bu takdirde kullanım bedeli, kullanım süresi, yapılan bina ve tesislerin devri gibi konular genel hükümlere uygun olarak taraflarca tespit edilecek.
Madencilik faaliyetlerinin sona ermesi sonucunda idareye teslim edilen veya terk edilen doğal yapısı bozulmuş orman alanları rehabilite edilecek.
Rehabilite maksadıyla bu alanların orman yetiştirilmek üzere inşaat, yıkıntı ve hafriyat atıkları ile doldurularak ağaçlandırmaya hazır hale getirilmesi için büyükşehir mücavir alanlarında büyükşehir belediyelerine, diğer yerlerde ise il ve ilçe belediyelerine bedeli karşılığında izin verilebilecek veya bakanlıkça uygun görülmesi halinde ihale mevzuatına göre gerçek ve tüzel kişilere yaptırılabilecek.
Devlet ormanlarının herhangi bir suretle yanmasından veya açıklıklarından faydalanılarak işgal, açma veya hangi şekilde olursa olsun kesme, sökme, budama veya boğma yollarıyla elde edilecek yerler ile buralarda yapılacak her türlü yapı ve tesisler, şahıslar adına tapuya tescil olunamayacak. Buralara doğrudan doğruya orman idaresince el konulacak.
Devlet ormanlarında el konulan bütün yapı ve tesisler, inşa aşamasında olanlar da dahil olmak üzere, hiçbir karar alınmasına lüzum kalmaksızın, Orman Genel Müdürlüğünce derhal yıkılacak veya ihtiyaç görüldüğü takdirde ormancılık hizmetlerinde kullanılabilecek.Yanan orman alanlarındaki her türlü emval Orman Genel Müdürlüğünce değerlendirilecek.
Görüşmelerden
Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider, milletvekillerinin eleştirilerine yanıt verdi.
Deprem bölgesinde "hayvanların ucuza satıldığı" iddialarını anımsatan Gizligider, TİGEM'in barınma sorunu yaşayan hayanlar için çalıştığını, Konya'da belirledikleri bölgeye hayvanları naklettiklerini söyledi.
Gizligider, deprem bölgelerine 28 Şubat'a kadar 178 bin 350 ton gübreyi sevk ettiklerini bildirdi.
"Yüzlerce ton ilacın deprem bölgesinde enkazla doğaya atıldığı"na yönelik eleştirilere de yanıt veren Gizligider, bu noktada Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı ekiplerinin bir tespit yaptığını, gerek su kaynakları gerek tarımsal arazi mahiyetinde olmayacak yerlerin belirlendiğini, güvenlik tedbiri alınarak kontrollü şekilde çalışmaların devam ettiğini söyledi.
Deprem bölgelerine yönelik hayvan çadırı desteği konusuna da değinen Gizligider, bugün itibarıyla 6 bin 332 hayvan çadırını bölgeye gönderdiklerinin bilgisini verdi. Çadırları konteyner ve kapalı alana çevirmeye çalıştıklarını söyleyen Gizligider, bölgeye 16 bin ton hayvan yemi gönderildiğini kaydetti.
Deprem bölgesinde hayvanlarını kaybeden vatandaşlar bulunduğunu anımsatan Gizligider, "Deprem bölgesinde kim ne kadar hayvanını kaybettiyse ayni olarak sağlayacağız." dedi.
Gizligider, kanun teklifinin yürürlüğe girmesiyle kenevir üretiminde hem niceliği hem niteliği artıracaklarını kaydetti.
Komisyon Başkanı Yunus Kılıç da deprem bölgesinde hiçbir şey yapılmadığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını, bölgedeki tarım alanında incelemelerde bulunduğunu anlattı.
Tespitlerini 14 madde halinde sıraladığını ifade eden Kılıç, bunları komisyon üyeleriyle paylaşacağını söyledi.
Komisyon Başkanı Kılıç, 11. maddenin kabul edilmesinin ardından çalışmalara bugün devam etmek üzere toplantıyı bitirdi.