Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi, çocuklardaki hastane korkusunun önüne geçmek ve pandemi döneminde bulaş riskini en aza indirmek için önemli bir adım attı. Kültürümüzü yansıtan görsellerle renkli bir görünüm kazanan çocuk acil servisindeki tedavi üniteleri, 1-2 kişilik bölümlere ayrıldı.
Çocukluk döneminde oluşan hastane korkusunun bilinçaltında yer etmesi hâlinde birey uzun bir süre, belki de ömrü boyunca tedirgin olabiliyor. Bundaki önemli bir etken de fiziki şartlar. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesindeki çocuk acil servisinde bu korkunun önüne geçmek için önemli bir adım atıldı ve eğlenceli bir görünüm oluşturuldu.
“ÇOCUKLARDAKİ HASTANE KORKUSUNU EN AZA İNDİRMEYİ AMAÇLADIK”
Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mustafa Koplay, “Pandemi döneminde hem çocukların hem de ailelerin psikolojilerini rahatlatmak, aynı zamanda pandemi şartlarına uygun bir ortam oluşturmak için odalarımızı tek kişilik ya da iki kişilik şekilde izole etmeye çalıştık. Bu adımla ailelerin kendilerini rahat hissetmesini sağlamayı ve bulaş riskini ortadan kaldırmayı amaçladık. Çocuk acil bölümündeki duvarları, kendi kültürümüze ait olan karikatürlerle kapladık. Nasreddin Hoca, Hacivat, Karagöz gibi karikatürler yaparak çocukların kültürümüzü daha iyi tecrübe etmesini amaçladık. Çocuk acil bölümünü daha sevimli hâle getirmek için farklı hayvan figürlerine de yer verdik. Tüm bu gayretlerle çocuklardaki hastane korkusunu en aza indirmeyi amaçladık.” dedi.
“ÇOCUKLARIN ŞİKÂYETLERİ DİKKATE ALINMALI”
Çocuk servisindeki hasta sayısının geçen yıla göre düştüğünü belirten Prof. Dr. Koplay, “Günlük 40 – 50 arasında hasta geliyor, bu bazen 60’a çıkıyor. Geçmiş dönemde ise bu sayı 100 ile 150 arasındaydı. Pandemi döneminde sayı düştü. Aileler, çocuklarında herhangi bir enfeksiyon veya acil durum oluşması halinde pandemi dönemi geçsin diye beklemesinler. Karın ağrısı gibi şikâyetler ertelenirse daha ciddi bir durumla karşılaşabilir. Çocukların şikâyetleri dikkate alınmalı.” diye konuştu.