Kış aylarında havaların soğumasıyla birlikte gribal enfeksiyonların arttığı görülüyor.
Meyve kabuklarının çöpe atılması yerine bitki çaylarında karışım olarak kullanılabileceğine değinen Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Teknikeri Çebiç, “Tükettiğimiz meyvelerin kabuklarını çöpe atmak yerine zencefil, zerdeçal, tarçınla birlikte güzel bir bitki çayı yapmalarını öneriyoruz. Hem çocukların gelişiminde hem çocukların hastalanmamasında hem de yetişkinlerin metabolizmasının güçlenmesinde ve boğaz enfeksiyonlarında müthiş derecede işe yaramaktadır. Kış çayını 7 yaş ve yukarı gruplar içebilir. Bununla birlikte şeker hastaları tarçından ve kuşburnundan yararlanabilir. İnsülin direnci düşük olanlar gene aynı şekilde narçiçeği, kuşburnu, tarçından yararlanabilirler. Bununla birlikte kış çayını şeker ile değil, balla tatlandırılmasını öneriyoruz. Şeker bitkinin özünü kaybetmesine neden olduğu için şekeri kesinlikle tavsiye etmiyoruz. Acı içemeyenler için doğal bir balla tatlandırabilirler, ılık bir şekilde tüketebilirler. Kış çayının kesinlikle kaynatılarak değil, demleme usulüyle demlenip bu şekilde tüketilmesini özellikle vurguluyorum. Kaynatılan kış çayının özelliği kaçtığı için vücuda hiçbir fayda sağlamayacaktır. Kış çayı yaparken özellikle dikkat etmeleri gereken konulardan biri de kaynatmamaları gerekiyor. Yani fokur fokur kaynatılan kış çayının vücuda hiçbir faydası olmaz. Kaynamış suyun içerisine kış çayımız atılarak 10 dakika demlenir, hastalıklara karşı savunmayı güçlendirir” şeklinde konuştu.Çebiç, “Kış çayı yaparken malzemelerin genelde birinci kaliteden olmasına özellikle önem veriyoruz. Bununla birlikte meyve kurusunu mutlaka içerisine giriyoruz. Yazın kurutulan kurularımız da kış çayımızın içerisinde yer alıyor. Tarçın, zencefil, zerdeçal bununla birlikte meyve kurusu ve hibiskus benim kış çayımda vazgeçilmezim” diye konuştu.