Anne Ayşegül Çiftçi, riskli gebeliği nedeniyle yakından takip edilirken Konya'daki özel bir hastanede 26. haftada sezaryenle doğuma alındı.
"Ben çok ağlıyordum ama bu süreç bitiyor"
Anne Ayşegül Çiftçi, ağır ve riskli bir gebelik yaşadığını, gebeliğinin büyük bölümünün hastanede geçtiğini anlattı. Gebeliği boyunca erken doğum riskinin olduğunu bildiğini dile getiren Çiftçi, "Erken geleceğini biliyordum ama bu kadar erken geleceğini tahmin edemiyordum. İlk bebeğimiz olduğu için hamileliğimi öğrendiğim günden beri hazırlığım vardı. İlk bebek, ilk heyecan, gördüğüm şeyleri alıyordum ama mobilya almamıştık. Prematüre doğduğu için aldığımız kıyafetleri giydiremedik." dedi.
Çiftçi, 6,5 aylık doğan bebeğinin direkt yenidoğan yoğun bakım servisine alındığını belirterek şöyle devam etti: "67 gün hastanede geçti. Çok zorlu bir süreçti. Bu süreci sadece prematüre anneleri anlayabilir. Annelik her zaman bir kahramanlıktır ama prematüre annesi olmak süper kahramanlıktır. Bu kapıda beklemek çok zordu. Onu bırakıp eve dönmek çok acı verici bir duyguydu. Burada Efnan Ela'ya yapılan tedavinin yanında bana da psikolojik olarak çok destek olundu. Bebeğini bırakıp gidiyorsun, risk çok fazla ama hemşireler, Rahmi hoca ailemiz gibi oldu. Benim karnımda büyümesi gereken zamanda burada bilgili bir doktorla ve tecrübeli hemşirelerle büyüdü."
Baba İsmail Çiftçi de zorlu süreçlerden geçtiklerini, artık bebeklerinin sağlıklı büyümesinin sevincini yaşadıklarını vurgulayarak "Dünya onun etrafında dönüyor. İş, hayatın zorluğu hiç önemli değil. Tek derdimiz onun iyi olması. Zor günler atlattık. Evlat bambaşka bir şey." diye konuştu.
"Her saniyesi çok uzun"
Hastanenin yenidoğan yoğun bakım ünitesi sorumlusu Prof. Dr. Rahmi Örs, Efnan Ela doğduğunda akciğer gelişimi için gerekli tedavilerin uygulandığını anlatarak şunları kaydetti: "33 günlük entübasyon sürecinden sonra 67 gün ünitemizde misafir ettik, sonra sağlıkla mezun ettik. Bu bebekler için 'taburcu' denmiyor. Prematüre bebekler için 'mezun oldu.' diyoruz. Bir öğrencinin mezun olmasındaki anne-baba, öğretmen faktörü gibi yenidoğan yoğun bakım servisinde de ailenin, hemşirenin, doktorun hatta temizlik personelinin çok büyük katkısı var. Her saniyesi çok uzun."
Örs, bebekler evlerine gittikten sonra da aile ile iletişimlerinin devam ettiğini belirterek karşılıklı güvenin çok önemli olduğuna dikkati çekti. Efnan Ela bebeğin artık sağlıklı, 9 aylık bir bebek olduğunu ifade eden Örs, "Prematüre retinopatisi dediğimiz damarlarda bir anormallik vardı. Efnan Ela, lazerle tedavi sonunda görmeyle ilgili bir sıkıntı yaşamıyor." ifadelerini kullandı.