Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesi'nin (CEDAW) 82'nci oturumu kapsamında Türkiye raporunun değerlendirildiği toplantıda, Türkiye'nin 15 Temmuz darbe girişiminin ardından hukukun üstünlüğü ilkesini ihlal ettiği iddialarının doğru olmadığını belirtti.
Bakan Yanık, CEDAW Komite üyelerinin Türkiye'de kadın haklarına ilişkin sorularını cevaplandırdı.
Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilerek kadınlara yönelik pozitif ayrımcılıkta geri adım attığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirten Yanık, "Türkiye'de sözleşmeye yönelik tartışmalar, kadınları güçlendirmeye dair perspektifimizi değiştirmez. Aslında bu sözleşme bazı noktalarda bizi zayıflatıyordu. Bu yüzden sözleşmeden çekilerek, çabalarımızı artırmayı hedefledik." ifadesini kullandı.
Yanık, Türkiye'nin sözleşmeden çekilmiş olmasına rağmen ülkenin kadınlarla ilgili yasalarının uluslararası çizgiyle çelişmediğinin altını çizerek, "Avrupa ülkelerinden İngiltere'nin de bu sözleşmeye taraf olmadığını hatırlatmak isterim. CEDAW Sözleşmesinin taraftarıyız ve bu sözleşme doğrultusunda sorumluluklarımızı yerine getiriyoruz." dedi.
- "Terörle mücadelemiz son derece haklı ve hukukun üstünlüğü çerçevesinde"
Türkiye'nin 2016'daki 15 Temmuz darbe girişimi sonrası "terörle mücadele adı altında hukukun üstünlüğünü engellediği" iddialarına dair Yanık, şöyle konuştu:
"2016'da yaşananları çok iyi hatırlıyoruz. Eminim sizler de hatırlıyorsunuzdur. O gün güvenlik güçlerimiz ve askerimizin içine sızanlar, Türkiye'ye saldırdı ve tanklarla vatandaşlarımızın üzerine yürüdü. 250 kişi şehit edildi ve ülke birçok alanda zarara uğradı. Bunun yanı sıra PKK, Türkiye'nin 40 yıldan fazladır mücadele ettiği ve Avrupa Birliği'nin de terör örgütü olarak tanımladığı bir yapılanmadır. Sadece PKK değil, diğer birtakım terör örgütleriyle de mücadele ediyoruz ve bunu yaparken hukukun üstünlüğü ve insan haklarını engellemedik. Fransa'da birkaç yıl önce bir terör eylemi gerçekleşti ve sadece tek bir olaydan ötürü aylarca olağanüstü hal (OHAL) ilan edildi. Fakat biz 40 yıldır terörle mücadele etmemize rağmen OHAL'i uzun sürdürmedik. Terörle mücadelemiz son derece haklı ve hukukun üstünlüğü çerçevesindeydi. Bu konuda verdiğimiz mücadelenin saygı görmeyi hak ettiğine inanıyorum."
Yanık, Türkiye'de kadınlara gerekli hakların sağlanması için her türlü çabanın sarf edildiğine işaret ederek "Kadınlarımızı her türlü ayrımcılığa karşı koruyoruz. Türkiye 4 milyondan fazla mülteciye ev sahipliği yapıyor ve bunların büyük çoğunluğunu kadın ve çocuklar oluşturuyor. Mülteci kadınların güvenlik ve eğitim başta olmak üzere her türlü ihtiyaçlarını karşılıyoruz." dedi.
- "Terör faaliyetinde yer alan kadınları sadece kadın olduğu için ayıramayız"
Türkiye'nin en zor zamanlarında bile hukukun üstünlüğünü koruduğunu vurgulayan Yanık, "Türkiye'de hukukun üstünlüğünün engellendiğine yönelik iddialar haksızdır. Ülkemizdeki hukuk, neyin suç olup neyin suç olmadığını açıkça belirtiyor. Bu Komitede siyasi tartışmalara girmeden sadece CEDAW Sözleşmesi ve bu sözleşmeye yaptığımız katkılar hakkında konuşmak istiyorum. Fakat terörist faaliyetler üzerinden kadınları korumaya çalışmak asla kabul edilemez. Terör faaliyetinde yer alan kadınları sadece kadın olduğu için ayıramayız, çünkü bu, hukuka karşı gelmek demektir." şeklinde konuştu.
Yanık, kadınların adalete daha fazla erişimini sağlamak için de her türlü çabayı sergilemeyi sürdüreceklerini kaydetti ve bu kapsamda mağdurlara destek ile pozitif ayrımcılık gibi uygulamaları örnek gösterdi.
CEDAW Komitesinin 82'nci oturumu kapsamında Türkiye raporunun değerlendirilmesi yarın sona erecek.
Türkiye'yi temsil eden heyette ayrıca Dışişleri, İçişleri, Adalet, Sağlık ve Milli Eğitim Bakanlıkları ile İŞKUR temsilcileri de yer aldı.