Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Kurum, "Güncellediğimiz Ulusal Katkı Beyanımız ve Türkiye'nin Uzun Dönemli İklim Stratejisi çalışmalarını da yine 2022 yılı sonuna kadar tamamlamayı hedefliyoruz." dedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Meclis'ten bu yıl çıkmasını bekledikleri İklim Kanunu için önemli bir çalışmayı yine taraflar, bakanlıklar, üniversiteler, STK'lar, tüm vatandaşlar ve çevre gönüllüleriyle birlikte yürüttüklerini belirterek, "Güncellediğimiz Ulusal Katkı Beyanımız ve Türkiye'nin Uzun Dönemli İklim Stratejisi çalışmalarını da yine 2022 yılı sonuna kadar tamamlamayı hedefliyoruz." dedi.
Kurum, Anadolu Ajansı (AA) tarafından iklim krizi ve çevre konularındaki farkındalığı artırma hedefiyle "Çevre ve iklim krizlerinin anlatısını yeniden şekillendirmek" ana temasıyla Renaissance Polat İstanbul Otel'de düzenlenen Çevre Forumu'nun kapanış oturumunda konuştu.
Bir savaş ya da terör eylemi dünyayı ne kadar derinden etkiliyorsa, iklim değişikliği ve çevre kirliliği meselelerinin de geleceği o ölçüde tehdit ettiğini vurgulayan Bakan Kurum, bu anlamda tüm medya kuruluşlarından temel beklentilerinin çevre, iklim değişikliği ve sıfır atık konularında toplumda bilinç oluşturacak haberlerini artırmaları olduğunu dile getirdi.
Bakan Kurum, bugün özellikle haber sitelerinin bir günde milyonlarca tekil izleyiciye ulaştığını, yazılan bir haberin, yapılan analizlerin, paylaşılan fotoğraf ve görüntülerin, ülkede ve dünyada iklim değişikliği ve çevre kirliliğine dair insanların bakış açısının genişlemesine önemli katkılar sağladığını ifade etti.
Çevre haberleri ne kadar artarsa bu konuda toplumsal farkındalık ve hassasiyetin de o kadar artacağını vurgulayan Kurum, "Bu noktada, Anadolu Ajansı başta olmak üzere tüm medya kuruluşlarımızdan ve tabii ki üniversitelerimizden, akademisyenlerimizden, iletişim fakültelerinden beklentimiz, bu alanlarda uzmanlaşmış çevre ve iklim muhabirleri yetiştirmeleri ve onları her anlamda desteklemeleridir. Biz de Bakanlık olarak üzerimize düşen tüm vazifeleri yapmaya hazırız." değerlendirmesini yaptı.
Bakan Kurum, bunun yanı sıra televizyonlarda, gazetelerde, internet sitelerinde yoksa çevre editörlüklerini kurmalarını, varsa bu alanı daha aktif hale getirerek çevre haberlerine daha sık ve daha geniş yer vermelerini arzu ettiklerini dile getirdi.
Bugün yeni iletişim mecraları ve özellikle sosyal medya üzerinden bazen Bakanlığa, bazen Cumhurbaşkanlığına gelen tüm haberlerin, etiketlenerek kendilerine ulaştığına değinen Kurum, "Çevreyle ilgili gelen her talebe ve habere titizlikle, hızlıca hareket etmek suretiyle buradaki sorunu gidermek adına harekete geçiyoruz. Aslında bu duruma gerekli müdahaleleri yaparak, sorunların çözümü için attığımız adımları daha da kalıcı kılmak arzusundayız." dedi.
"Tüm ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadele planlarını daha iddialı hale getirmesi gerekiyor"
Bakan Murat Kurum, yapılan bilimsel çalışmaların, yayınlanan raporların, bugün dünyanın Sanayi Devrimi öncesine göre 1,2 santigrat derece daha sıcak olduğunu gösterdiğini aktardı.
Bu çerçevede de ciddi krizlere neden olan bu ısınmanın 1,5 santigrat derecede kalmasını sağlamak için ortaya koyacakları küresel iş birlikleri ve uygulayacakları her politikanın çok büyük önem arz ettiğinin altını çizen Bakan Kurum, şöyle konuştu:
"Bu nedenle, ülkelerin emisyonlarını düşürmesi, tüm ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadele planlarını daha iddialı hale getirmesi gerekiyor. Aksi takdirde bütün dünya, her geçen gün etkisi daha da artan sel, yangın gibi birçok afetle karşı karşıya kalmaya devam edecek. Bir Akdeniz ülkesi olan Türkiye de benzer şekilde bu ısınmadan etkilenmekte. Türkiye olarak, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 20 yıldır yürüttüğümüz etkili çevre politikalarıyla birlikte ülkemizin bu krizden etkilenme oranını çok aşağılarda tuttuk. Burada tarihi sorumluluğumuza da bakacak olursak, ülkemizin, dünyanın kirlenmesindeki tarihi sorumluluğu yok denecek kadar az bir seviyededir. Bu mücadeleyi daha etkin bir şekilde yürütmek için Meclis'imizden bu yıl çıkmasını beklediğimiz İklim Kanunu için önemli bir çalışmayı yine taraflarımızla, bakanlıklarımızla, üniversitelerimizle, STK'larımızla, tüm vatandaşlarımızla, çevre gönüllülerimizle birlikte yürütüyoruz. Güncellediğimiz Ulusal Katkı Beyanımız ve Türkiye'nin Uzun Dönemli İklim Stratejisi çalışmalarını da yine 2022 yılı sonuna kadar tamamlamayı hedefliyoruz."
"Tüm dünya için yeni bir yaşam kültürü inşa etmeyi hedefliyoruz"
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, çevre kirliliğinin önüne geçmek, tasarruf kültürünü yaygınlaştırmak için Türkiye'nin en büyük çevre seferberliğini, Sıfır Atık Hareketini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayesi ve öncülüğünde yürüttüklerini dile getirdi.
Atık oluşumunu en asgari düzeye çekecek tedbirleri aldıklarını ve oluşan atıkları da geri dönüştürerek ekonomiye ciddi manada kazanç sağladıklarını aktaran Kurum, bunu hem karada hem de Sıfır Atık Mavi seferberliği kapsamında denizlerde yürüttüklerini ifade etti.
Murat Kurum, denizleri, gölleri, akarsuları koruyacak ve gelecek nesillere en güzel haliyle aktaracak projeler yürüttüklerine işaret ederek, "Su kaynaklarımızın korunması, iklime duyarlı, sıfır atık uyumlu, enerji verimli şehirlerin kurulması, millet bahçelerinin, korunan alanlarımızın artırılması başta olmak üzere binlerce çevre yatırımımızı ülkemizin 81 ilinde yapmaya devam ediyoruz. Bu hareketle, sadece ülkemiz için değil, emin olun tüm dünya için yeni bir yaşam kültürü inşa etmeyi hedefliyoruz. Saygıdeğer Hanımefendi'nin öncülüğünde, Sıfır Atık Projemiz, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda imzalanan 'Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı' ile Sıfır Atık Hareketi artık bütün dünyada bir model olarak uygulanmaya başladı. İnşallah bu seferberliği tüm dünyaya yaygınlaştırmak istiyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Her çevre projesini destekleyen, Sıfır Atık Hareketi'ni uluslararası bir çevre hareketine dönüştüren Emine Erdoğan'a şükranlarını sunan Bakan Kurum, sözlerini şöyle tamamladı:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın hedeflediği, inşallah 28 Ekim'de tanıtımını da yapacağımız 'Türkiye Yüzyılı' vizyonunu çevre, şehircilik ve iklim değişikliği konularında da hayata geçirmek gibi çok önemli tarihi bir vazifemiz var. Bu aynı zamanda 'Sıfır Atık Yüzyılı'na da işaret etmek demektir. Kadim medeniyetimizden gelen yüksek çevre hassasiyeti, Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koymuş olduğu 2053 net sıfır emisyon ve yeşil kalkınma hedefleriyle inşallah daha da perçinleşecektir. Bu sayede ülkemiz, adil bir anlayışla sürdüreceği kalkınma hamlesini, toplumun tüm kesimlerini içine aldığı, geride kimsenin bırakılmadığı, tüm şehirlerimize aynı hizmeti götürebildiğimiz ve doğanın, yeşilin, su kaynaklarının korunduğu anlayışla gerçekleştirerek bütün dünyaya rol model olacaktır. Bu anlayışla çalışmalarımızı sürdüreceğiz."