Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, kuraklık, orman yangınları, ani hava değişimleri, salgın hastalıklar ve tırtıl istilalarının küresel iklim değişikliğinin bir sonucu olduğunu belirterek, bakanlık olarak tüm politikalarının temelinde küresel iklim değişikliğinin bulunduğunu söyledi.
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Konferans Salonunda tarım sektörü temsilcileriyle bir araya gelen Kirişci, şehirlerde düzenlenen sektör toplantılarında tarımsal üretimin daha iyi yerlere gelmesi için istişarelerde bulunduklarını anlattı.
Gıda arz güvenliğinin tüm dünyada bir milli güvenlik meselesi haline geldiğini söyleyen Kirişci, "Geçtiğimiz yüzyılda yeraltı kaynakları ön plandaydı. Bu yüzyılda da tarım alanları, su ve gıda ön planda olacak. Bunu mutlaka görmemiz gerekir" dedi.
Türkiye'de son 20 yılda tarım ve orman alanında güçlü bir tarımsal üretim altyapısı oluşturduklarını dile getiren Kirişci, tarım ve orman düzenlemelerine ilişkin son dönemde hayata geçirilen 12 mevzuat çalışması hakkında bilgi verdi.
Tarladan sofraya kadar gıda güvenliğini sağladıklarına işaret eden Kirişci, şöyle konuştu:
"Kıtaların ve çıkarların kesiştiği zorlu bir coğrafyada olduğumuzu belirtmek isterim. Örneğin bir şap hastalığı Avrupa'daki bir ülke için gündemde bile yok ama bizim bulunduğumuz coğrafyadan kaynaklı olarak şapla ilgili mücadelemiz kaçınılmazdır, elzemdir. 3 A'nın yani Avrupa, Asya ve Afrika'nın kesiştiği noktada bulunuyor olmak bizim daha titiz, dikkatli, özenli olmamızı gerektiriyor. Ülkemiz tarımsal üretimde bölgesinde lider, dünyada söz sahibi konumda olan bir ülke. Tarımsal gayri safi hasılada Avrupa'da 1., dünyada ilk 10'da olduğumuzu herkes görmekte. Türkiye Yüzyılı'nda, bu liderliğimizi korumak için bulunduğumuz dönemin şartlarını iyi okumamız gerektiğini de belirtmek isterim."
Küresel iklim değişikliğinin tarıma etkileri
Küresel ısınmanın bulaşıcı hastalıklar, iklim değişikliği, göçler ve gıdaya ulaşımda yaşanacak gelişmeler nedeniyle yerküredeki ekosistemin sürdürülebilirliğini tehdit ettiğini dile getiren Kirişci, "Son dönemde yaşadığımız salgın hastalıklar, tırtıl istilaları, seller, orman yangınları, ani hava değişimleri, mevsimlerin kayması, kuraklık, mevsim normalinde seyretmeyen iklim ve benzeri etkenler bu durumun en net göstergesi. Bu sürecin ülkemize etkisini azaltmak için bakanlık olarak tüm politikalarımızın temelinde küresel iklim değişikliği var" değerlendirmesini yaptı.
Bakan Kirişci, gıda arz güvenliğinin önemini iktidara geldikleri 2002 yılında da bildiklerini söyleyerek, Türkiye'yi tarımsal üretimde ilk 10'a çıkardıklarını ifade etti.
Aydın'daki üretimin de güçlü altyapıya çok önemli katkıları olduğunu vurgulayan Kirişci, "Son 20 yılda Aydın'a verilen destek ve yatırımlarla bitkisel üretimde yüzde 120'lik, büyükbaş hayvan varlığımızda yüzde 149'luk, küçükbaş hayvan varlığımızda yüzde 96'lık, kanatlı hayvan varlığımızda yüzde 47'lik, arılı kovan varlığımızda yüzde 177'lik artış gerçekleşmiş oldu" dedi.
Bakan Kirişci, kırsal kalkınma alanında da önemli destekler verdiklerini belirterek, "Bütün bu destekler, sizlerin emeğiyle, alın teriyle birleşti ve Aydın'ın tarımsal hasılası yüzde 496 artarak 9 milyar liraya yükseldi" diye konuştu.
Jeotermal kaynaklı ihtisas OSB'ler
Aydın Efeler'de 776 dekarda kurulacak jeotermal kaynaklı ihtisas OSB'nin 2020'de tüzel kişilik kazandığını hatırlatan Kirişci, 20 sera ve 9 sanayi parselinin yer aldığı bu OSB'yi çok önemsediklerini, benzerlerini yurt çapında yaygınlaştırmaya çalıştıklarını aktardı.
Vahit Kirişci, Resmi Gazete'de yayımlanan düzenlemelerle Türkiye'de ekilmeyen arazinin kalmayacağını, üretim yapılan alanların kayıtlı hale geleceğini, planlı üretime geçileceğini ifade ederek, suya göre tarım yapılacağını, sözleşmeli üretimin yaygınlaştırılacağını ve tarımsal hasılanın artırılacağını belirtti.
Bu düzenlemeler sayesinde kısa dönemde üretim alanının 24 milyon dekar, bitkisel üretimin 5,6 milyon ton, tarımsal hasılanın 40 milyar lira artacağını vurgulayan Kirişci, dış ticarete de 2 milyar dolar ilave katkı sağlanacağını söyledi.
Aydın Valisi Hüseyin Aksoy da kentin coğrafi konumu, tarımsal, turizm ve sanayi sektörlerindeki potansiyeliyle vasıflı insan gücüne değinerek tarımsal ihracattaki artışlara dikkat çekti.