Konya'da, anne karnındayken anemiye (kansızlık) bağlı olarak, göğüs boşluğu ve karnında sıvı toplanması nedeniyle ölü doğma ihtimali bulunan bebek, göbek kordonundan 10 kez yapılan kan nakliyle hayata tutundu.
Denizli'de yaşayan 36 yaşındaki Emine Dokuz, 15 yıl önce hayatını birleştirdiği İnayet Dokuz ile olan evliliğinden 6 kez gebe kaldı ancak bu gebeliklerin tamamı, bebeklerin anne karnında "anemi" olması nedeniyle ölü doğumla sonuçlandı.
Dokuz ailesi, 7'nci gebeliğin de bu şekilde sonuçlanmaması için çözüm yolu aramaya başladı. Farklı kentlerdeki doğum uzmanlarına giderek çare arayan aile, doktorların önceki gebeliklerde de yaptığı "gebeliği sonlandırın" tavsiyesine bu kez de razı gelmedi.
Son bir umutla Konya'ya gelen aile, Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Meram Tıp Fakültesi Hastanesine başvurdu. Burada, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Acar ve ekibi, anne karnındaki bebeğe 10 kez kan transfüzyonu yaparak dünyaya gelmesini sağladı.
Göbek kordonundan kan nakli yapıldı
Operasyonu gerçekleştiren Prof. Dr. Ali Acar, yapılan tetkik ve tahlillerde anne karnındaki bebeğin karın ve göğüs boşluğunda sıvı toplanması olduğunu tespit ettiklerini söyledi. Yapılan ölçümlerin ardından, bebeğin "anemi" olduğunu belirlediklerini ifade eden Acar, "Anne karnındaki bebeğin kan değerleri çok düşüktü ve kaybetmek üzereydik. Biz de bebeğe kan verme kararı aldık. Yapılan kan tahlilinin ardından, anne ile bebeği birbirine bağlayan gebe kordonundan iğneyle girerek, kan taşıyan yapıya transfüzyon gerçekleştirdik." diye konuştu.
Bebeğin sağlığı iyi
Kanı, herkese verilebilen ve bebeğe de zarar vermeyecek "0 rh negatif" kan grubundan seçtiklerini vurgulayan Acar, şunları kaydetti: "Bebeğe, ihtiyacı oranında 3-4 günde bir kan nakli yaptık. Bebeğin anne karnındaki büyümesine bağlı olarak kan değerleri yükseldi. Doğmadan önce kandaki hemoglobin değeri 2-3 aralığındayken doğduğu gün 11-12 civarındaydı. Toplamda 10 kez kan nakli yapmış olduk. Çok dikkatli verilmesi gereken bu kanı, belli aralıklarla vermemiz gerekliydi. Bu aralığı geçirmemiz durumunda bebeği anne karnında kaybedebilirdik. İç organları verilen bu kanla beraber gelişti. Sezaryenle 8 aylık dünyaya gelen bebeğin sağlık durumu gayet iyi."
"Umudumuzu yitirmiştik"
Anne Emine Dokuz ise bundan önce 6 kez gebe kaldığını ancak sıvı toplanması nedeniyle tüm gebeliklerin ölü doğumla sonuçlandığını anlattı. Son gebeliğinde, Konya'daki NEÜ Meram Tıp Fakültesinde anne karnındaki bebeğe kan transfüzyonu yapıldığı öğrendiklerini dile getiren Dokuz, "Burada yapılan tetkikler sonucu bu bebeğimin de anemi olduğuna kesin kanaat getirildi. Doktorlar iğneyle göbek kordonundan girerek, bebeğe az bir miktarda kan vermeye başladı. Haftada ortalama 3 defa kan transfüzyonu yapılıyordu. Yaklaşık 2,5 ay boyunca bebeğimin gelişimi bu şekilde devam etti. Bebek, 22,5 haftalıktan 32 haftalığa gelince sezaryenle doğdu. Şu anda yoğun bakımdaki tedavisi devam ediyor." ifadelerini kullandı.
Dokuz, bu sürece kadar çok hastane gezdiklerini ancak bir çare bulamadıklarını belirtti. Kendisi gibi yüksek gebelik riski olan annelere de tavsiyelerde bulunan Dokuz, şöyle devam etti:
"Daha önce 6 gebeliğim ölü doğumla sonuçlandı. Hep ölü doğumla karşılaştık. Bebeğimiz olmuyor, diye umudumuzu yitirmiştik. Doktorlar hep gebeliği sonlandırma tavsiyesinde bulundu. Benim durumumda olan annelerin umudunu kaybedip gebeliğini sonlandırmaması gerekiyor. Ali Hocam gibi yüksek riskli gebelik uzmanı doktorlarının ayrı bir hastanesi olması ve bu şekilde çalışması gerektiğini düşünüyorum."