Yunanistan meclisinde yapılan oylama sonucunda, meclise sevk edilen dava dosyalarını incelemek üzere kurulan soruşturma komisyonunun kararına paralel olarak dosyanın yeniden yargıya gönderilmesi kararlaştırıldı.
Oylamayı, başta ana muhalefet Yeni Demokrasi (ND) olmak üzere muhalefet partileri boykot etti ancak iktidar partileri SYRIZA ve Bağımsız Yunanların (ANEL) yanı sıra Altın Şafak milletvekillerinin oylarıyla karar meclisten geçti.
Skandala adı karışan 10 politikacının dosyalarının, her biri için ayrı sandık kurulan gizli oylama ile yargıya iade edilmesine karar verildi.
Oylama için toplanan genel kurula seslenen Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, yolsuzluğu kökünden çözmek için bu işe karışanların yargılanması gerektiğini belirterek, dosyaların adalete sevk edilmesinin iddiaları aydınlatmanın tek yolu olduğunu savundu.
ND lideri Kiriakos Miçotakis ise hukuk devletinin ihlal edildiğini ve iddiaların iftira olduğunu öne sürerek, "Fiyasko oylamaya katılmayacağız." dedi.
Adının karıştığı rüşvet iddialarını reddeden eski Başbakan Andonis Samaras da "Siz sadece, üzerimize attığınız lekelerin izinin kalıcı olmasını istiyorsunuz. Onun için ben de sizlere dava açıyorum ve bu işi mahkemeye götürüyorum." diye konuştu.
Devlete 23 milyar avroluk zarar iddiası
Yunanistan meclisi daha önce, 50 milyon avroluk rüşvet iddialarını içeren ve AB Komisyonunun Göç, İçişleri ve Vatandaşlıktan Sorumlu üyesi Dimitris Avramopoulos, eski Başbakan Andonis Samaras, eski Maliye Bakanı ve şimdiki Merkez Bankası Başkanı Yannis Stournaras dahil 10 eski bakanın isminin geçtiği dava hakkında soruşturma komisyonu kurulmasına karar vermişti.
Bir aydan fazla süren çalışmalarının ardından komisyon, Novartis dosyasını meclisin yetki alanının üstünde olduğunu belirterek yargıya iade etme kararı almıştı.
Meclise sunulan dava dosyasına göre, 2006-2015 yıllarında, merkezi İsviçre'de bulunan Novartis ilaç firmasının, politikacılara, üst düzey bürokratlara ve doktorlara ilaç fiyatlarını şişirmek ve devlet hastanelerine satışları artırmak için rüşvet verdiği iddia ediliyor.
Hükümet yetkilileri, olayı "Yunan devleti tarihindeki en büyük yolsuzluk skandalı" olarak nitelendirirken, yolsuzluğa karıştığı iddia edilen tüm isimler, haklarındaki suçlamaları reddederek hükümeti hukuki bir süreci siyasileştirmekle suçluyor. Hükümet yetkilileri ayrıca edinilen haksız kazancın devletin kasasını boşaltarak ülkenin krize sürüklenmesinde etkili olduğunu savunuyor.
Başbakan Çipras, yüksek fiyattan ve gereğinden fazla ilaç alımı nedeniyle Yunan hazinesine zararın 23 milyar avroya ulaştığını ifade etmişti.
Yunan hukukuna göre, bakanların görevde bulundukları döneme ilişkin suçlamalara karşın dokunulmazlığı bulunurken, yalnızca meclis tarafından haklarında soruşturma yürütülebiliyor.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
