Son Dakika Haberler
Enflasyon kitlesel bir soygun yöntemidir.
Fakirlerden zenginlere doğru akan acımasız bir servet transferidir.
Yükselirken hızlı, inerken yavaş yavaş gelir piramidinin en altındaki insanlara acı çektirerek iner. Zenginler (maliyet artı +kar) kavramıyla hareket ettiklerinden dolayı hiçbir bedel ödemezler. Kriz fırsatçılığı iktisadi bir zekâ ürünüymüş gibi görünür. Stokçuluk ve karaborsacılık gibi ahlaksız kazanç yöntemleri revaçtadır. Enflasyonist oramda gramajdan ve kaliteden çalarak fiyatları sabit tutuyormuş gibi gösteren; tüketicileri kandırmaya yönelik dolandırıcılık türleri yaygınlaşır.
Gelir grupları arasındaki uçurumun arması nedeniyle, toplumu ayakta tutan tüm ahlaki dinamikler yozlaşır. Kapital faşizmin kolay para kazanma mekanizmaları varlıklı insanları ihya eder. Gelir piramidinin en tepesindekiler daha az vergi ödemek için her yolu denerler ve bundan da sonuç alırlar. Piyasalara tekelleşmiş oligopol yapılar hakim olduğu için rekabet ortamı yok olur. Dolaylı vergilerin yüksekliği sebebiyle vergi yükü daha çok dar gelirli kesimlerin üzerinde kalır. Zengin aileler; deprem, yangın, sel felaketi, salgın hastalıklar gibi tabi afetlerin olduğu dönemlerde sorumluluk almaktan kaçınırlar.
Enflasyonun küresel ölçekteki zemini; enflasyonla mücadele eder gibi görünen FED, IMF, DÜNYA BANKASI… Gibi baş belası kurumlar tarafından hazırlanır.100 yıl öncesinin ekonomik kriz şartlarında kurulan bu kurumların beslenme kaynağı yüksek enflasyon, yüksek faiz ve yaygın ekonomik krizlerdir. Bu sebepten dolayı özellikle gelişmekte olan ülkelere önerdikleri ekonomik çözüm reçeteleri enflasyonist ortamın sürekliliğine ve daha büyük krizlere zemin hazırlar.
Ülkemizin kuruluşundan bu güne;
Kayıt dışı ekonominin yaygınlığı, fiyat istikrarının bir türlü sağlanamaması, vergi muafiyeti ve istisnaların doğru kullanılmaması, yüksek cari açık, spekülatif kur artışları, servet sahiplerine yönelik doğrudan vergilerin düşüklüğü, Kamu borçlanma maliyetlerinin yüksekliği, sıcak para akışının sebep olduğu dalgalanmalar, piyasa rekabetinin yetersizliği, sermayenin belirli ellerde toparlanmış olması, ülke içindeki tasarrufların yetersizliği, para ve maliye politikalarının uyumsuzluğu, yapısal reformların bir türlü hayta geçirilememesi gibi nedenlerden dolayı,
Türk halkı bu acımasız soygun yöntemiyle başa çıkmaya çalışıyor.
Bu sorunu gelecek nesillere bırakmamak için bir yerlerden başlamak zorundayız.
Bu defa fedakârlık sırasında öncelik ZENGİNLERDE….
Yorumlar
13 Kasım 2024
07 Kasım 2024
24 Ekim 2024
16 Ekim 2024
09 Ekim 2024