​Yoksun

Adam ocağı yakmış, şubatı söndürmüş.

Adam fasülyeyi yedi, pilav’ı sekiz.

Adam sormuş, denizaltının bir küçüğü’ne ne denir? cevap denizbeş.

Adam sormuş, limonun yarısına ne denir? cevap limbeş.

Evet. Bu adam ne saçmalıyor dediğinizi  duyar gibiyim. Cevap hazır. Benim saçmalamam sadece esprilerden ibaret. Ancak  benden daha çok saçmalayan birileri daha var. Torku  Konyaspor.

Gülme komşuna gelir başına sözünü  doğrulayan  futbol takımımız, birkaç hafta öncesine kadar  her hafta dörder yiyen Galatasaray’ın akıbetine uğramış, ve düne kadar herkesin övgüyle bahsettiği yeşil beyazlılar, maalesef şimdi alay konusu olmuştur. Sadece birkaç hafta öncesine kadar ligde en az gol yiyen Torku Konyaspor, son iki haftada kalesinde tam 10 gol görmüş ve rakip fileleri hiç havalandırma başarısında bulunmamıştır. Saçmalığın daniskasını yaşayan ve yaşatan Torku Konyaspor’da bir şeylerin ters gittiği aşikâr. Ters giden şeylerin, ne olduğunu, kesinlikle birileri biliyordur. Kamuoyu ile  paylaşılmaması gereken veya paylaşılması gereken konular vardır. Ancak bu tersliklerin, paylaşılsada paylaşılmasada kimseye hissettirmeden çözülmesi gerekmektedir. Torku Konyaspor’un, bu sezon beklentileri yüksek olan futbol camiasına böyle bir acıyı yaşatmasına izin vermemesi gerekmektedir. Zaten böyle bir hakkıda olamaz. Passolig sıralamasında göğsümüzü kabartan, Passolig’e rağmen, her hafta en çok seyircisi ile dillerden düşmeyen, geçtiğimiz hafta 37,100 kişiyle rekor kıran taraftara, yepyeni yapılan ve gözümüz gibi baktığımız Torku Arena’ya kimsenin ihanet etmeye hakkı yoktur. Sorun maddiyat ise, utanması gerekenler, beşer beşer gelen gollerin ortağıdır. Sorun başka bir şey ise, çözemeyenler bu 10 golün sorumlusudur. Sonuçta sorun maddiyat ise, bu ayıp sadece yönetimle sınırlı değil, Konyamızın siyasilerinin, zenginlerinin ayıpıdır. Sorun sistem ise bu ayıp Aykut Hoca’nındır. Sorun maddi sıkıntıdan kaynaklanıyorsa ve bunu bilinçli olarak sahaya yansıtamıyorsa bu ayıp, saha içinde olan oyuncularındır.

Geçtiğimiz hafta Galatasaray karşısında yenilen 5 golün ardından, Galatasaray bizim rakibimiz değil, patlamaya hazır bir takımdı, her sezon şampiyoluğa, şampiyonlar ligine, olmadı Avrupa Ligi’ne aday takımlardan birisi olan Cimbom, Prandelli’nin gidişiden sonra bize patladı, gibi kendi kendimizi teselli ettik. Aslında öyle değildi.

Yeşil beyazlıların takım kadrosu, oyuncu kalitesi, Galatasaray’ı bile Torku Arena’dan puansız gönderebilecek bir kaliteye sahipti. Neden olmadı ? Çünkü,  bu büyük sorun, bir hafta sonra Ankara’da oynananacak olan tehlikenin sinyallerini veriyordu.

Giresun karşısında, hem de Konya’da yediği 2 gol, Galatasaray karşısında yenilen 5 gol, sonrasında yine kupada, üç gün  sonra 5 yiyeceğimiz aynı takımdan yenilen 2 golün sorumlusu ya da sorumluları Konya’ya ihanet etmektedir. Sadece dört maçta atılan 1 gole karşılık, yenilen 14 gole söylenecek birtek şey vardır. İ-HA-NET.

 Bu hafta ise Ggençlerbirliği aynı sonucu çıkarınca ne diyeceğimizi bilemedik. Bu nasıl bir sorun, nasıl bir skor, Torku Konyaspor’a hiç yakışmadı. Hem kupada, hem de ligde olmayan yeşil beyazlılar, bu sezon başında yaşanan beklentilere cevap veremediği gibi, geçtiğimiz sezonlar dahil hiçbir maçta üst üste beşer beşer yememiştir. Demek ki sorun dört dörtlük bir sorun değil beş beşlik bir sorun olsa gerek.

Sezon başında lig’de ve kupa’da adından söz ettireceğimiz bir takım hayal ediyorduk. Ama şimdi hayal ettiğimiz konu tersine döndü.

Daha bitmedi. Bu hafta sonu sırada Beşiktaş var. Sorun çözülmediği takdirde, Allah korusun, Liverpool’dan yediğinin fazlasını atıp giderse kimse şaşmasın.

Kalın sağlıcakla.