​Yeni umutlar peşinde

Kazanılması gereken Malatyaspor maçından alınan mağlubiyet ve rakiplerin galibiyeti Konyaspor için bu maçtan önce işleri iyice zora sokmuştu. Bir taraftan da puan beklenilmeyen Galatasaray maçından puan alma zorunluluğunu da getirmişti. 

Mehmet Özdilek yerine Sergen Yalçın getirilerek daha önce başka takımlarla aldığı seri galibiyetleri Konyaspor’a da yaşatır mı düşüncesine rezerve edilmiş Konyaspor’un ligde kalma ümitleri var. Bu düşünce içine Galatasaray’dan puan alma hesaplarını koymak çok da beklenilen bir düşünce olmasa da muhakkak denenmesi gerekiyordu. Denenmesine denendi de ama olmadı.

Galatasaray’dan alınacak puanın artı getirileri olacaktı. Mağlubiyet ile ise çok bir kaybın olduğunu söyleyemeyiz. Hatta verilen mücadelenin ileriki haftalara ümit taşıyan türden olduğunu söylemek mümkün… Çetin mücadelelerin yapılacağı maçlar belli. Kendi evimizde oynanacak maçlar ve düşme potasındaki rakiplerle yapılacak maçlar asıl konumu belirleyecek olan maçlar. Aynı mücadelenin o maçlarda da verilebileceğini görmüş olduk. Bu yöndeki beklentilerimiz umutlanmamıza sebep oluyor.

Maça golle başlayan ve bulduğu bu golün kıymetini bilip gole değer kazandırmaya çalışan bir Konyaspor vardı. Aslında ilk yarıda oynan oyunla yakalanan iki net pozisyonla maçın sonucunun farklı olmasını sağlayacak olanağı bulan KonyasporVolkan Şen ile bu fırsatı heba etmiş oldu. O pozisyonları gole çevirip daha farklı skorla ikinci yarıya başlansaydı Konyaspor’un maçtan galibiyetle dahi ayrılması söz konusu olabilirdi.

Hani kanının son damlasına kadar denen bir mücadele sergileyen futbolcu gurubu vardı sahada. İkisi hariç. Eto’o ve oyuna girdikten sonra Jahoviç… Sahada yürüyen bu beyefendiler arkadaşlarının mücadelelerine ihanet etmişlerdir. Koşmadılar. Kendilerine top gelmesini beklediler. Top gelince ne yaptılar? Hemen kaybettiler. Ne topla rakip sahaya gidebildiler ne de arkadaşlarına olumlu şekilde aktarabildiler. Sahada ha varlıkları ha yokluklarıydı.

İkinci yarıda müthiş baskı kuran Galatasaray ve etkinliklerini sadece kalesini savunmak üzerine kuran, sadece topları uzaklaştırabilen Konyaspor vardı. İlk yarıdaki gibi arada birdefansın arkasına sarkma etkinliklerini de yapamadılar. Hatta Muslera zaman zaman orta saha yakılıklarına kadar çıkıp top karşıladığı oldu. Bu durumda gol yememeden maçı bitirmek zordu ve gol sayısı iki olunca puansız dönüldü. Söylemem gerekirse ancak bu şekilde bir mücadele tercih edilme zorunluluğu vardı mücadele edildi ama olmadı.

Bir de hakemin verdiği penaltı vardı ki bu tür pozisyonlarda hakemler işin kolayını bulmuş. Oluşan karışık durumda hiç düşünmeden Konyaspor’un aleyhine karar verip geçmek en basiti. Sezon başından beri olmadık hatalı kararları çekinmeden, adalet duygularını hiçe sayarak Konyaspor aleyhine veren hakemleri fazlasıyla gördük. Bu pozisyonda bunlardan biriydi.

Konyaspor İçin fırsatlar fazlası ile devam ediyor. Evindeki maçları kazanmak, Osmanlıspor ve Antalyaspor maçlarını kazanmak veya en azından yenilmemek Konyaspor’un en değerli fırsatlları. Bu maçtaki mücadele bu fırsatlar için ümitleri fazlası ile artıyor. Yeter ki Galatasaray maçındaki mücadele azmi bu maçlarda da sergilensin. 

Takımın fişini çeken bir Özdilek vardı ki kurtulduk. Sergen Yalçın doğru tercih midir, yanlış tercih midir düşünmeden yeni bir umut, yeni bir heyecan olarak görüp bu yeni umudun peşinden koşma zorunluluğumuz var. Şimdilik durum bu ve umutların sevince dönüşmesini bekleyeceğiz. 

Sergen Yalçın zor durumda bir takım aldı. Bu inkâr edilemez. Mevcut şartlar içinde yapılması gereken doğrularının sebeplerini doğru şekilde işlerse sonuç alınacak bir durum hâlâ fazlası ilemevcut. 

Selam ve dua ile…