​Yaptığı Heykeli Yarıda Bırakan Heykeltıraş Gibi

Konyaspor için zamanı sezon bitti diye mi yoksa sezon yeni başlıyor diye mi tarif edeceğiz? Her son diğerinin başıdır aslında… Bu şimdilerde Konyaspor için çok daha farklı… Kazanılan kupa ile yönünü çıkışa çevirirken bu çıkışın en önemli mimarı Aykut Kocaman’ın ayrılıyor olması zamana son olarak değil başlangıç olarak bakılmasını mecbur kılıyor.

Konyaspor için durum tespiti yapmaya çalışırsak şampiyonluğa oynayacak takım oluşturulması aşamasının içindeyiz. Amaç şampiyonluğa oynayan bir takımın oluşturulmasıdır. Bu hemen öyle bugünden yarına elde edilebilecek bir sonuç değil elbette… Bu konuda takımın başındaki teknik direktörün önemi çok fazla ve zaman olarak bu önemli noktanın tam içindeyiz. Seçilecek teknik direktör Konyaspor’un geleceğini doğrudan etkileyecek bir durum.

Önce kendimize güvenelim. Yola nasıl devam edileceğini belirleyip net bir şekilde cesurca gereklerini yerine getirmeye hazır olalım. Çıkılan bir yol ve bir amaç var: Şampiyonluk… Aslında bu yola Aykut Kocaman’dan önce çıkıldı. Aykut Kocaman’ın gelmesi bu yoldaki hataların düzeltilmesi, istikametin doğru tayin edilmesi adına büyük bir önem arz etti. Kocaman bu yolda beklenenin üzerinde büyük bir ivme kazandırdı.

Yönetimin borçsuz bir takım düşüncesi çok yerindeydi ve Aykut Kocaman bu düşünceye yönetimden daha fazla sahip çıktı. Düşük bütçeli transferler, gelişmeye açık futbolcuların alınması ve gelişimleri ile değerlerini kat kat artıran futbolculara sahip olmak, elde edilen başarılarla gelirlerdeki artış ve başarılara bağlı oluşan sponsor bereketinde Kocaman’ın katkıları oldukça fazlaydı.

Bir sistem takımı oluşturdu. Başlangıcından sonrasına ilerledikçe eksikliklerini gideren, gelişime açık ve zaman içinde parçaların tamamlanması düşünülen bir sistem… Gidişi bu sistemin yarıda kalması demek bir yerde fakat yarıda kalmaması gerekiyor. Konyaspor’un menfaatine ve şartlarına çok uygun olması devamını mecbur ve reel kılıyor.

Bu ligde başarılı olmak için baskın futbol oynamak istiyorsanız bunun maliyetleri yüksek olur. Başarılı olmak ve sonuç almak adına da risklidir. Sonuç almak isteniyor ve kendinizden güçlü takımlarla mücadele etmek istiyorsanız karşı takımın oyununu bozan anlayışı benimsemek gerekiyor. Bu düşük maliyetle daha garanti sonuç alma anlamında Konyaspor gibi takımlar için oldukça rasyonel bir durum ve amaca rasyonel düşünce ve uygulamalarla ulaşılır. Konyaspor’un bir taraftan mali yapısını iyileştirmeye devam mecburiyeti de var.

Tam sözü buraya getirmişken anlaşılacak teknik direktör kim olursa olsun önce Aykut Kocaman’ın sistemine sadık kalacak düşünce yapısında biri olmalı. Zaten Kocaman, sistem tamamen oluşmadan gidiyor bundan dolayı yeni gelen teknik direktör hem bu yarım kalan bölümü tamamlamaya ve sistemi geliştirmeye açık olmalı. Gerekirse devamlılığın sağlanması adına Aykut Kocaman ile işbirliği yapmaya açık olmalı. Bu bağlamda Aykut Kocaman ile yollar ayrılırken bir sezon Konyaspor’a danışmanlık yapması şartı bile konabilir. Böylesi doğru hocayı yakalamak Konyaspor’da bugünlerin en öneli meselesi…

Başka bir tespit daha yapmaya çalışalım. Hedef şampiyonluk ve bu yolda sindire sindire ilerlemek… Bu yolun neresindeyiz? Bunun için somut bir ölçü koymak mümkün değil fakat ben kendimce şöyle ölçülendiriyorum: Eğer şampiyonluğa oynamak on basamaklı bir seviye ve onuncu seviyede olanlar oynuyorsa Konyaspor’u dördüncü basamakta görüyorum. Böyle bakıldığında Konyaspor’un yükselmesi gereken altı basamağı daha var. Yolun yarısı bile değil… Bu basamaklarda hızlı yükselişler olabileceği gibi düşüşler de olacaktır. Düşüşlerden çabuk çıkmanın sigortası borçsuz olmak ve sahip olduğunuz teknik direktördür. Hatta yükselişin devamı için bu sezon kupanın kazanılmasının değeri tarif edilemez. Önümüzdeki sezon yükseliş anlamında çok önemli olacaktır. Aykut Kocaman devam etseydi yükseliş trendinin devam etmesi çok yüksek ihtimaldi. İşte bu yönü ile de Aykut Kocaman’a benzeyen ve sistemin devamını sağlamaya istekli olacak teknik direktör ile anlaşmanın önemi çok büyük.

Peki kim olmalı teknik direktör? Bu konuda isim vermeyi sevmem… Vermeye  çalışsam da yerlilerden yana tercihim olurdu. Ama olabilecek yerlilere baktığımda hepsi de çalışıyor. Anlaşması devam eden bir teknik direktörü ayartarak anlaşma futbolun içindeki en iğrenç etkinliklerden olsa gerek… Böyle düşündüğüm noktada Konyaspor’dan beklentim çalışmakta olan teknik direktörlerden uzak durması ya da önce takımın yöneticileri ile anlaşması olacaktır.

Aykut Kocaman Konyaspor’a büyük değerler kazandırdığı muhakkak…  Konyaspor da Aykut Kocaman’a değer kazandırdığı ortada. Karşılıklı bir kazanım ve her iki taraf gayet uygun şartlarda yollarını ayırıyor.

Kocaman’ın gitmesi Konyaspor için bir kayıp. Kalsaydı Konyaspor için işler çok daha iyi olacaktı. Gidişi kendisi için yeni değerler getireceği ise oldukça şüpheli. Hatta yarıda kalması yüksek ihtimalli bir kararın içinde… Profesyonel düşünceden uzak, duygularına esir olarak aldığı bu karar bir heykeltıraşın yapmakta olduğu bir heykeli yarıda bırakması gibi oldu. Konyaspor’da yapması gerekenleri yarıda bırakarak gidiyor.

Dileğim odur ki gelen günler İnşaallah Kocaman’ı aratmaz ve iyi ki böyle olmuş deriz. Konyaspor amaçlarına ulaşabilecek özgüvene ve eylemlerini yerine getirme bilgi, birikim ve yetenek yeterliliğine sahip olduğunu düşünüyorum.  Amaçlarımıza Aykut Kocaman ile belki daha hızlı ulaşacaktık belki ama amaçlarımıza uygun ilerlemeyi Aykut Kocamansız da başarabiliriz…

Selam ve dua ile…
Mehmet YILDIRIM