​Vicdan mı Fedakarlık mı?

Sezon tatilde, futbol tatilde, takımlar tatilde, Konyaspor’da doğal olarak tatilde. Ancak tatil
keyfini birazda zorunlu olarak erteleyenler yoğun çalışma içerisinde. Evet başta başkanlar olmak
üzere yönetim kurulu da kulübün geleceği ve önümüzdeki sezonun planlamasını yapmaktalar. Bu
sezon yaşadığımız sancılı dönemin şok etkisinden sıyrılıp, bu kezde ardından sayın başkan Ömer
Korkmaz’ın geçtiğimiz hafta içerisinde gündeme düşen, kısa vadeli bir “eyvah bırakıyormu”
dönemini yaşadık. Aman sayın başkan böyle şakalar yapmayın desek yeridir. Göreve devam kararı
alan yönetim kurulunun başını kaşıyacak vakitlerinin bile olmadığını tahmin etmek hiçte zor değil.
Önümüzdeki sezon nasıl olacak, kaynak akışı nasıl sağlanacak, transferler nasıl yapılacak,
personel ve oyuncuların maaşları ötelenmeden nasıl ödenecek, uefa ve fıfa’da bulunan dosyalar
nasıt temizlenecek, transfer tahtası nasıl açılacakmış gibi herşeyin maddiyata dayandığı sorunun,
kaynağı nasıl bulunacak bilemem. Ancak sayın başkanın yaş olarak büyüğü olduğum için,
haddimde olmasada bir önerim olacak. Sayın başkan, beklentiler ne olursa olsun yaptıkları ve
planladıkları her işin çıtasını yüksek tutmalı, hedefi ( başarı hedefi olarak değilde mali olarak )
yüksek belirlemeli ki sıkıntıların ateşini biraz düşürebiliriz. Tabiki bu hedefe paralel olarak gelişen
başarı beklentisinin yüksek olduğu bir ortamda kişisel risk oluştursada vazgeçmez bir yapıda ve
kararlılıkta kaldındığı sürece, inanın uzun vadede başta kendisi ve yönetim kurulu olmak üzere
tüm Konyaspor camiasını çok çok güzel seneler karşılayacaktır. Nasıl mı ? bu sorunun cevabını
izin verirseniz randevu talebinde bulunduğum sayın başkanla yüzyüze görüşükten sonra
detaylarıyla birlikte vermek istiyorum. Ama küçücük bir ip ucu vermek gerekirse
Tabiiki Ali KOÇ, Aziz YILDIRIM gibi zenginlerin parası, anadolu takımlarının Jose
MORINHO’nun gelişiyle ilgili çenesini yormaktan başka birşey değildir. Desem ne demek
istediğimi anlamışsınızdır.
Sayın ÖZGÖKÇEN’in yaptığı ironik düşünceler ve hatalar koskoca bir asırlık kulübü enkaz haline
getirmekle kalmayıp, bazı kendini bilmez yorumcuların, sözüm ona futbol bilgiçlerinin, ağzına
sakız etmiştir. Ömer başkana ise bu enkazı kaldırıp, bu sözünü ettiğim kişilerin ağzındaki sakızı
tükürmesini sağlamak kalmıştır. Zor bir iş bütün bu sorunların üstesinden gelmek. Zaman çok
önemli, zamanlama çok daha önemli. Doğru bir planlama ve zamanlama yapılırsa ki, ben sayın
KORKMAZ’a bu konuda çok güveniyorum orta vadede beyaz sayfa açılacak, uzun vadede ise
düzlüğe çıkılacaktır.
Sayın ÖZGÖKÇEN, önüne gelenle sponsorluk anlaşması yaptı, ama kulübün borcu bir misli daha
arttı, satılmaması gereken arsayı ( tatlıcak ) sattı borç iki misline çıktı, Konyaspor basketbol
takımını ve 1922 Konyaspor’u yok saydı, kulübü devraldığı yanlış biliyorsam lütfen düzeltin
yaklaşık 300 milyon TL tutarındaki borç 800 milyona dayandı. Kısacası Sayın Ömer başkan’ın
kucağına pimi çekilmiş bombayı koydu. Hani bir karadeniz fıkrası vardır. Biri Alman, biri İngiliz
biride Temel olmak üzere üç ajan yakalanıp sorguya alınmışlar. Alman içeri girmiş bağrış çağrış
sesleri arasında bildiklerini anlatmış ve bir saat sonra ağzı burnu kan revan içinde çıkmış. Hemen
sormuşlar ne oldu ne sordular falan, valla demiş ben dayanamadım bildiklerimi anlattım. İngiliz
girmiş 2 saat sonra aynı alman gibi kan revan, kırıklar içinde bülbül gibi ötmüş. Temel girmiş
yarım saat olmuş ses yok, bir saat olmuş yine ses yok, üç,dört, beş saat beklemişler halâ ses yok,
Alman ingiliz ulan biz bir saat dayanamadık adamdaki cesarete bak diye konuşurlarken, Temel’i
mühlet vererek 5. Saatin sonunda çıkarmışlar. Kapı açılmış temel kara kara düşünceler içerisinde
dizlerini döverek çıkmış neydiiii neydiiii !.. hatırlasa bülbül gibi şakıyacak.
İşte aynen böyle bir durumdaki sayın KORKMAZ’ın, elindeki bombayı zararsız bir şekilde imha
etmek için kara kara düşünceler içinde olduğunu düşünüyorum. Ne diyelim, birilerinin vicdanı ne
durumda, KORMAZ’ın fedakârlığı ne durumda herkes görüyor biliyor. En önemlisi Allah biliyor.
Kalın sağlıcakla..