Üzüntümüz Bu Olsun
24 Eylül 2021
Ligin en erken transferini tamamlayan, ligin en hazır takımlarından Trabzonspor, ofansif yapısı çok güçlü olmasına rağmen defansında olmadık gedikler verip kolay goller yiyen bir takım görüntüsündeydi. Bu durumda Konyaspor arzuladığı sonuca ulaşmak için topu rakip kaleye yakın oynamalıydı.
Galip gelmesi durumunda sıralamada rakibinin üzerine çıkacak Konyaspor, bunun sonucunda da üst sıralarda mücadelesini sürdürmek için önemli direnç kazanacak ve kalan maçlarda mücadele arzusunun fazlasıyla yükselteceği bir sonuca ulaşma ihtimali bulunuyordu. Bu yönüyle de önemli bir maçtı.
Maç başlar başlamaz dengesiz yakalanan Konyaspor defansı kalesinde görülen golü engelleyemezken bu rakip takım için bir şans golü şeklinde görülebilecekken, Konyaspor’a verilmiş bir uyarı olarak görmenin fayda sağlayacağını düşünürüm. Maç oynandığı sürece her saniyeyi önemli görme, ilk saniyesinden son saniyesine yüksek motivasyonla sahada yer alma gerekliliğinin önemi ortaya çıkmıştır.
Çok geçmeden Skubiç’e yapılan sert hareketle kırmızı kart cezası alan Trabzonspor, bir kişi eksilerek etkili başladığı oyundan tamamen düştü. Maç Konyaspor’un en isteyeceği kıvama gelmiş, Trabzonspor’un ofansif etkisi ortadan kalkmıştı. Artık topun, oyunun, sahanın maça dair her şeyin kontrolü Konyaspor’daydı. Oyunun Trabzonspor ceza sahasında oynandığını söylemenin abartı olmayacağı ilk yarıda pek çok pozisyona rağmen sadece bir gol bulunması yadsınacak bir durumdu.
İkinci yarının hemen başında bulunan golle öne geçen Konyaspor’dan beklenti maçı galibiyetle bitirmesiydi. Buna olan inatça oldukça yüksekti. Atmışlı dakikalarda panikleyen, rakibinden baskı yiyen Konyaspor’u anlayabilmek çok güç… Şunu diyebilirim ki, baskıyı oluşturan rakibi değil bizzat Konyaspor’un anlamsız paniğiydi. Rakibine gol atabileceği cesareti ve ümidi veren dakikalardı.
Konyaspor bu maçta galip gelemezse çok yazık olacak bir maçtı. Baskı yediği dakikalar bir gol gerekliliğini ortaya koyuyordu. Üçüncü golü atma fırsatları yakalanıyor ama beceri sağlanamıyordu derken korkulan oldu ve olmayacak, sahalarda zor görülecek, futbolla ilgili ilginç olaylara örnek bir pozisyonla kalesinde golü gören Konyaspor oldu. Öyle ki rakip öne geçme fırsatı bile yakaladı ve Sehiç izin vermedi.
Galibiyet için yine gerekenleri yapmaya başladı Konyaspor. Yine net gol pozisyonları buldu. Rakip kalecinin kurtarışları etkili oldu bu bölümde… Çizgiden güçlükle çıkarılan toplar vardı. Oldukça net pozisyonlarda etkisiz yapılan son vuruşlar da… Maç boyunca en az yirmi kez gol diye ayağa fırlayan Konyaspor taraftarı sadece ikisinde sevinebildi…
Bu maçtan çıkarılabilecek iyi durumlar da var. Rakibine karşı aşırı üstünlük kurması, kanatların çok etkili kullanılması, üst sıralarda yer alma arzusunda başarı sağlanabileceğinin ortaya konması bunlardan bazıları… Bu maça rakibin şansı Konyaspor’un şansızlığı düşüncesiyle bakanlara saygı duyarım fakat maçın şans faktörünün dışarıda bırakılarak irdelenmesinin daha faydalı olacağını düşünürüm… Bu beraberliğe çok üzüldük ama üzüntümüz bu olsun… Üzüntümüz bu goller nasıl kaçar olsun… Bu takım niye kötü oynuyor diye üzülmekten çok daha iyidir.
Selam ve dua ile…
Yorumlar
Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
-
Yavuz
Profesyonel futbol artık \"oyun\"değil. Çok üst düzey bir hız, taktik karmaşıklık, teknik beceri ve fiziksel yeterlilik gerektiriyor. Bu yüzden aklın ve bilimin ağırlığı artarken, yeteneğin baskınlığı giderek azalıyor. Bir kaç dünya yıldızının sahip olduğu ekstra beceriler bir yana ,teknik herkeste var. Sağ ayaklı stoper sol ayağıyla 50 metreye çapraz top atabiliyor. Defansif orta saha oyuncusu üç kişiyi çalımlayıp kaleci ile karşı karşıya kalabiliyor. Bugün pozisyon bilgisi ,karar zamanlaması ,fiziksel direnç gibi unsurlar ön planda. Profesyonel yaşam,beslenmeye ,uykuya dikkat etmek gibi ön şartlarda vazgeçilmez hale geldi.Savruk bir hayat yaşayıp büyük futbolcu olmak nerdeyse imkansız. Oyuncuya bu yeni bilinci aşılamak için farklı şeyler gerekiyor. Yeteneğin aksine, bu beceriler kazara veya genetik yollarla oluşmuyor. Çok yetenekli sandığınız oyuncular savunmacılara karşı hücum edebilen, ama savunmalara karşı hücum etmeyi asla ögrenemeyen vasat altı isimler olarak kalıyor. Yeteneği bulsanız bile,elde metot ve personel olmayınca işlemek mümkün olmuyor. Motivasyon ,tutku gibi unsurlar hala önemli, ama yöntemi aşamıyor.
İlhan Palut, geçişleri de içeren çok güçlü monopol bir oyun inşa etmiş. Beş oyuncu ile savunuyor ve beş oyuncu ile hücum ediyor. Hücum ve savunmada çok kuvvetli bir denge var ve takım Türkiye liglerinden tanık olmadığımız uzun pas isabetiyle oynuyor.
Geçiş oynayan takım, genellik bekleyen ve yaptığı presle, top kapıp hücum eden takım oluyor. Konyaspor geride beklemiyor. Tam tersine, rakip için alanı o kadar daraltıyor ki, top oynanacak alan kalmıyor desek yanlış bir şey söylemiş olmayız. Üstelik ikinci bölgede hiç oyalanmayan bir takım Konyaspor. Merkezden kenarlara uzun ve isabetli toplar atan, dinamik bir ters top yapılanmasına sahip. Trabzonspor ise takım oyunu değil,yapılanması yalnızca yetenekli oyuncuların hücumda kişisel gayretleri ile sonuca gitmeye çalışıyor. Savunma kurgusu hücuma çok katkı sağlamıyor. Dün sağlam bir farktan kurtuldular. 10 kişi kalmasalardı bile Konyaspor karşısında aynı problemi yasayacaklardı. Durup dururken 10 kişi kalmadılar. Bir baskının sonucunda rakip defans oyuncusunun müdahalesi ile kırmız kart çıktı. Selam ve dua ile...
-
Cevapla
-
Begen (1)
-
Begenme (0)
