Unutmak İstediğim Bir Haftanın Ardından
26 Şubat 2017
Geride bıraktığımız haftada Konyaspor adına yaşananları biri bir yıl önceden bu şekilde yaşanacağını anlatsaydı hiç kimse inanmazdı. Hiç akılcı bulmaz, mantığımıza sığdıramazdık. Olayların akışına ters gelirdi. Yaşandı mı yaşandı… Hiçbir Konyaspor severin yaşanmasını istemeyeceği türden, can sıkıcı, ne oluyoruz türünden, nutkumuzun tutulduğu, olmadık şekilde kendi kendimize büyüttüğümüz, dışarıdan başkalarının da körüklediği krizle geçen bir hafta oldu.
Konu Konyaspor olunca olumsuzlukları abartmaya iştahlı, olumsuz yorumları ile yanan ateşe benzin atmaya hevesli ulusal basına da fazlasıyla malzeme verilmiş oldu. Yaptıkları yorumlarla konuya hakim olmadıkları, yarım yamalak bilgilerle Konyaspora sallama zevkini yaşayan ulusal medyadaki çözümsüzlüğü artırıcı yorumlara da fazlasıyla rastladık.
“Suçu gelin etmişler, damat bulamamışlar” sözü geçen haftayı özetler nitelikteydi. Çözüm üretmeye çalışma melekelerimizi kaybetmiş gibiydik. Belki de çözüm üretme adına atılacak adımların yanlış anlaşılabileceği, olayları daha çözümsüz noktaya götürebileceği düşüncesi ile çözüm üretebilecekler de hareketsiz kaldı. Artık Konyaspor için mantıklı düşünme doğrular üzerinden giderek çözüm üretme zamanı olmalı. Mantıklı, işe yarar ve krizi ortadan kaldırmaya yönelik eylemlerle yeni başlangıç yapılmalı. Sorunlar ne ise halının altına süpürmeden çözüm yolları ile tarafları tarafından konuşularak çıkış yolu bulma zamanıdır. İşe en baştan birbirimizi suçlamaktan vazgeçerek başlanabilir.
Böylesi olayların arkasından oynanan maçtan ne bekleyeceğimizi şaşırmıştık. Taraftarı olunan takımdan her zaman galibiyet beklenir. Bu bazen çok inanılarak, bazen de duygusal olarak oluşan bir beklentidir. Böyle bir haftadan sonra ne duygusal olarak ne de diğer türlü bir beklenti oluşturamadığım bir maçtı Trabzonspor maçı… İzleyelim bakalım ne olacaksa görelim türünden bir maçtı.
Maçı izlememiş olsam, Konyaspor’un oynadığı oyunu anlatan birine inanmakta güçlük çekerdim. Önceki maçlara göre gerçekleşen değişkenlikler vardı maçta. En belirgin değişiklik ise orta sahanın hızlı geçilmesiydi. Buda akan bir oyun şeklini, atak bir futbolu oluştururken izleyenlere daha zevk veren maçın gerçekleşmesini sağladı.
İlk yarıda daha üstün oynayan Konyaspor olmasına rağmen gol gerçekleşmedi. İkinci yarının hemen başında kaleyi cepheden gören ceza sahasının hemen önünden Rangelov kullandığı enfes faul atışı ile gözlerimizin pasını sildi.
Golden sonra sahada hareketli bir oyun sergilenirken golden yedi dakika sonra Konyaspor kalesinde gördü. Bir beş dakika daha gol yenmemiş olsa maçın şekli değişebilir, Konyaspor için avantajlı bir hal alabilirdi.
Maçın Konyaspor adına en olumsuz tarafı da yenen bu golde yaşananlardı. Olcay’ın ilk topu alışıyla çok kolay adam eksiltmesi, çok rahat bir şekilde ceza sahasına girip rahat bir şekilde pas verebilmesi, Rodellega’nın defans oyuncularına rağmen çok rahat topla buluşup vuruş yapabilmesi oldukça olumsuz bir görüntüydü. Yedi defans oyuncusunun içinde rahat bir şekilde verilen pas ve rahat şekilde yapılan vuruşla iki kişi tarafından atılan gol kısacası.
Direkten dönen toplar, Onur’un kurtardığı pozisyonlar Konyaspor’un galibiyeti kaçırmasına sebep oldu. Pozisyon üreten, şut opsiyonlarını çoğaltan bu oyunda gol için yapılan girişimler sonuçsuz kalmış oldu. Böylesi bir oyunda galibiyet olmasa da övgüyü hak eden bir oyun sergilenmiş oldu. Böylesi bir oyunun gelecek maçlarda sürdürülebilmesi Konyaspor için parlak günleri geri getirecektir. Yeter ki bu sergilenen oyunun devamlılığı olsun.
Bunların yanında bazı şutlar kaleye daha yaklaşılarak atılabilirdi. Rakip sahaya geçişte ve rakip sahada paslaşmalar bir tık daha hızlandırılırsa pozisyon oluşturmalar daha kolaylaşacak gözüküyor. Bir de rakip kaleye yaklaşma hatta rakip ceza sahasına girme olanakları olan pozisyonlarda ortalar daha uzaktan yapılması daha etkili gol pozisyonlarının oluşmasının önüne geçti.
Ve taraftar yaptı yine yapacağını seyircisiz bir maçta nasıl taraftar olunurun en güzel örneklerinden birini sergiledi. Tüm Türkiye’ye stadın önünde toplanarak büyük taraftar olmayı bir kez daha fazlasıyla gösterdi. Ne denir helal olsun… Alkışlar ellerimiz patlayıncaya kadar.
Aykut Kocaman gidecek mi kalacak mı konusunun her tür ortamda tartışılmasının pek fayda getireceğini sanmıyorum. Konunun ilgilileri tarafından hatasının, sevabının uygun bir şekilde tartışılarak çözümlenmesinin akıllıca bir durum olacağını düşünüyorum. Gönlüm Aykut Kocaman’ın yıllarca kalmasından yanadır. Konyaspor muhakkak bir şampiyonluk yaşayacaktır ve bunu teknik direktör olarak Aykut Kocaman ile yaşamayı çok hak ediyor. Konyaspor için, Aykut Kocaman için hayırlısı ne ise o olsun dileriz…
Selam ve dua ile…
Mehmet YILDIRIM
mhmt_yldrm_42@hotmail. com
Yorumlar
Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.