Türkiye’mizin Bekası İçin Tefrikaya Düşmemeliyiz
16 Ocak 2019
Yeryüzünde cereyan eden bütün olumsuzlukların genel olarak Müslümanların aleyhine olduğunu hepimiz görebiliyoruz. Dünya'nın birçok yerinde yapılan zulüm, işkence, vahşet, kan, gözyaşı vb. olumsuzlukların hemen hemen büyük çoğunluğu Müslümanların yaşadıkları coğrafyalarda, Müslümanlara reva görülmektedir. Yapılan zulüm, işkence, vahşet vb. olumsuzlukları görmemek için kör, duymamak için sağır ve anlamamak içinse akılsız olmak lâzım gelmektedir. Onun içindir ki, Müslümanlarının en çok ihtiyaç duydukları konulardan birisi, beklide en önemlisi, birlik ve beraberliktir. Birlik ve beraberlik ruhunu kaybeden, tefrikaya düşen toplumlar, her şeylerini kaybetmek zorunda kalırlar. Fertleri birbirine düşmüş milletler, yok olup gitmeye mahkûmdurlar. Tarih bunun en büyük şahididir. Onun içindir ki dinimiz, birlik, beraberlik, kardeşlik hukukunun önemini belirtmiş, fitne ve tefrikanın da son derecede tehlikeli olduğunu da açıkça belirtmiştir.
Müslümanlar dünkünden daha çok bugün, kardeşlik dayanışma, birlik-beraberlik içerisinde maddi ve manevi unsurlarını seferber etmelidirler. Bu seferberlik ruhu, güzelim ülke Türkiye'miz üzerinde oynanmak istenen oyunun olumsuzluklarını 15 Temmuz gecesi giderdiği gibi, bundan sonra da aynı kararlılığımızı sürdürmemiz gerekmektedir. İçeriden ve dışarıdan güzel Ülkemiz Türkiye'mize düşmanlık eden hainlerin tuzaklarını boşa çıkarmak için, birliğimizi, beraberliğimizi ve kardeşlik hukukumuzu muhafaza etmek zorundayız. Riyakâr batı, nasıl ki, Mısır da ki darbeyi görmezden gelmişse, milli iradeyi yok saymışsa, ülkemize yapılan hainliği, darbeyi de görmediği gibi hainlere destek verip yönetmiş, bugünde teröristlerle ülkemizi bölmek için yoğun temas içinde bulunmaktadırlar. Akıl, fikir ve vicdandan uzak durup alçalan zalimlerin her birinin tuzaklarını, bugüne kadar nasıl boşa çıkarmışsak, beraberliğimizi sürdürdüğümüz sürece de, Allah (c.c.)'ın izni ile hiçbir güç karşımızda duramayacak, Suriye ve Irak'taki bütün teröristleri kazdıkları çukurlara mutlaka gömeceğiz. Ölümü göze almış, şehadet için can atam milletimize, ölmek istemeyen kâfirler, zalimler topluluğunun başarısı söz konusu olmayacaktır. Yeter ki, bizler bir ve beraber olalım, tefrika belasından uzak duralım. Allah (c.c.), inananların yardımcısıdır. Sefer bizden zafer Allah (c.c.)'tandır.
Âyet-i Kerîmelerde: "Hepiniz toptan Allah'ın ipine (İslam'a) sarılın, ayrılmayın, Allah'ın size olan nimetini anın; düşmandınız, kalpleriniz arasını uzlaştırdı da O'nun nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Bir ateş çukurunun kenarında idiniz, sizi oradan kurtardı. Allah doğru yola erişesiniz diye size böylece ayetlerini açıklar” "Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte bunlar için büyük bir azap vardır.” (Al-i İmran Sûresi âyet:103, 105) "Mü'minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki esirgenesiniz.” (Hucurat Sûresi âyet:10) buyrulmuştur.
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) bizlere şu emirleri vermektedir:"Sakın, birbirinize düşman olup, buğuz etmeyiniz. Birbirinize haset etmeyiniz. Birbirinizden yüz çevirip ayrılmayınız. Ey Allah'ın kulları kardeş olunuz.” Dinimiz İslam, insanları kesinlikle ırk, renk, soy ve cinsiyet ayrımına tabi tutmadan aynı anlayışla kucaklamaktadır. Birlik ve beraberliğin olmadığı yerde tefrika vardır. Tefrika, girdiği cemiyetlerde, itimat-emniyet, hürmet- muhabbet, şefkat ve merhamet gibi her türlü ahlaki güzellikleri ortadan kaldırır.Doğu Türkistan da, Suriye de, Irak'ta, Yemen de, Filistin'de v.b. Müslümanların yaşadıkları coğrafyalarda yapılan zulümleri, işkenceleri görmemek için kör, duymamak için sağır ve anlamamak içinse akılsız olmak lâzım gelmektedir. Biz Müslümanlar, zalimlere karşı, inancına bakmadan bütün mazlumlara destek olmak zorundayız.
Her birimiz elimizden gelen maddi ve manevi unsurlarımızı seferber ederek, güzelim ülke Türkiye'miz üzerinde oynanmak istenen oyunun olumsuzluklarını gidermek için gece gündüz demeden çalışmalıyız. Kesinlikle fitne ve fesattan uzak durarak, birliğimizi, dirliğimizi korumak zorundayız. Birlik-beraberlik ruhunu koruduğumuz sürece başarılı olmamız, Rabbimizin lütfu ile kaçınılmaz olacak, önümüzde hiçbir güç ve onun maşaları duramayacaktır.
Ülkemizde en geniş anlamda özgürlük olmasına rağmen, ihanet şebekelerinin oyuncağı olan, terör faaliyetlerine devam eden teröristlere dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar gerekli cezaların verilmesinden daha doğal ne olabilir ki… Türkiye'mizin Suriye ve Irak ta yapacağı operasyonlar da tam da bu anlamdadır. Ancak içimizdeki bazı beyinsizler bu aşikâr gerçeği görmezden gelerek, ülkemize ihanet edip, teröristlerle beraber olduklarını doğrudan veya dolaylı olarak ifade edebilmektedirler. Milletimiz bu işbirlikçi hainleri çok iyi tanımak zorundadır. Değerlerine bağlı Milletimizin, Devletimizin şefkatine razı olmayanlar, kudretine boyun eğmek zorunda kalacaklardır.Milletimiz; birlik ve beraberlik içerisinde maddi-manevi unsurlarını seferber ederek iç ve dış hainlere hâdlerini mutlaka bildirecektir. Birlik ve beraberliğimizi sürdürdüğümüz sürece, Allah (c.c.)'ın izni ile hiçbir güç karşımızda duramayacaktır.
Allah (c.c.);her birimize, bir, beraber olarak iç ve dış düşmanlara karşı gerekenleri yapıp, tefrika belalarından uzak durarak mutluluk içinde İslâm'a uygun yaşamayı nasip eylesin. Sıhhat ve afiyetler dilerim.
Yorumlar
Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.