Son Dakika Haberler
Torku Konyaspor, İki sezon aradan sonra yükseldiği Süper Lig'de kalıcı olmanın hesaplarını yapıyor. Geçmiş dönemlerde yapılan transfer yanlışlarını yapmamak için bugüne kadar izleme - inceleme taktiği içerisinde... Transfer komitesi, bence iyi bir transfer politikası gerçekleştirdi. Ancak bu beklemenin, incelemenin ve izlemenin de zaman açısından alt üst sınırı olmalı. 1. Kamp dönemine kadar özellikle yabancılar bitirilmeliydi. Çünkü 1. kamp döneminden itibaren belki de ülkesinden ilk kez ayrılacak olan oyuncuların, dil sorunu, uyum sorunu, kamptaki arkadaşlık ortamına alışma sorununu halletmeleri gerekiyor. Kısacası sezona hazır girebilmek için, bu oyuncuların takıma kazandırılabilmesi adına biraz fazla beklendiği kanaatdeyim. Aceleci davranmayarak iyi bir politika geliştiren yönetim, bu kezde gerektiğinden ağır davranarak yine bir yanlışın içindedir. Olması gerekenden fazla ağır kalındığı takdirde, Osmane Vierra gibi Pawalek gibi oyucuları elinizden kaçırabilirsiniz. Bir türlü bu dengeyi tutturamamanın sancısını umarım sezon başından itibaren yaşamayız.
Sayın Dağlı'nın gerekirse liglerin ilk birkaç haftasını bile feda edebiliriz’ açıklamasını ise son derece yanlış ve talihsiz bir açıklama olarak görüyorum. Ne demek feda etmek, belki de bu birkaç hafta sizin kaderinizi belirleyecek. Bırakın birkaç haftayı gol averajı yüzünden bile birçok şeyi kaybettiğimiz veya kazandığımız günleri unutmak mümkün mü. Zaten aynı hata geçtiğimiz sezon yapıldığı için kıl payı şampiyon olunmadı mı? Bu soruları sayın Dağlı'ya sormazlar mı? Ars gibi bir oyuncuyu daha önce değil de tutup transferin son saatlerinde getirirseniz, 17 haftalık periyodu sancılar içerisinde bitirirsiniz. Üstelik süper lig için alınacak yabancıların sayısı fazla olduğu için, ince eleyip sık dokuduktan sonra hemen almalısınız. Mutlaka bu oyuncuların seceresi çıkarılıp maçları takip edilmiştir. Aksi takdirde 350 bin euroluk oyuncuyu 500 bin euroya başka takıma kaptırır bir sezon sonrada 2 milyona transfer edersiniz. Böyle transfer politikasını ben yanlış buluyorum. Seyit İÇGÜL gibi meslek kariyeri yüksek birinin takıma kazandırdığı oyuncuları biliyoruz. Ucuza getirdiği oyuncuların alınmadığını da biliyoruz. Bu konuda ayrıca tartışılması gereken bir konu. Osman hoca zamanındaki takımın kalesini koruyan Pawalek'i kim neden almak istemiyordu, yönetim bu oyuncu için neden ikiye bölünüyor, ayrı bir soru işareti. Üstelik Pawalek'in ucuza geleceğini de biliyorduk. Pawalek'i geçtik. Artık rakip takımda. Ama böyle bir kaleciyi kaptırıp, geçen sezon en çok gol yiyen bir kaleciyi gündeme alırsanız, kimse kusura bakmasın sezon boyunca taraftardan destek bekliyoruz diye gırtlağınız patlar. Kale konusunda bir yanlıştan dönüldü mü yoksa aynı yanlışın üstüne mi gidiliyor hala tereddüt ediyorum.
Yurt içi transferleri konusunda bir şey söyleyemem, ancak yabancılar konusunda, Emenike gibi, Makukula gibi, LuaLua gibi ismini çoğaltabileceğimiz oyuncuları ülkemize getirerek, doğru iş çıkardığını bildiğimiz ve getirdiği oyunculardan birkaç sezon sonunda üç beş katı para kazanacak olan kulübün, sayın Seyit İçgül'e güvenmesi gerektiğini belirtmek isterim.
Kimse yanlış anlamasın lütfen, transferlerdeki doğruları ve yanlışları belirlemek haddim değil. Ben sadece gördüklerimi ve bana göre olması ya da olmaması gerekenleri belirtmek istedim.
Kalın sağlıcakla
.
Yorumlar