Sezonun ikinci yarısına istediği gibi başlayamayan Denizlispor karşısına kritik üç haftadan sonra daha iyi sonuçlar alabileceği haftaların başına gelmiş Konyaspor olacaktı. Konyaspor’un bu haftalardan istediği sonuçları alabilmesi için Denizlispor karşısında galip gelme zorunluluğu vardı. Bir yönü ile sonucu diğer haftaları da etkileyecek kritik bir maç olacaktı.
21. haftanın ilk maçında Ankaragücü’nün Malatyaspor’u deplasmanda yenmesi bu maçı biraz daha önemli kılmıştı. Konyaspor’un kazanamaması işleri daha güç hale getirirken, galibiyeti üst sıralara tırmanışı kolaylaştıracaktı. Öyle gözüküyor ki alt sıralarda yaklaşan takımlar olacak ve ligde kalma mücadelesi daha çok takımla devam edecek.
Denizlispor’un deplasmanda başarılı olması, Konyaspor’un ise evinde sadece tek galibiyet alabilen ve iç sahada başarısız kalan bir takım olması maç öncesinde kazanma zorunluluğu olan Konyaspor için olumsuz bir olgu olsa da Denizlispor maçına Konyaspor’un rahat kazanması gereken bir maç olarak görüyordum.
Maçın ilk yarım saatlik bölümünde oyuna etki edemeyen, rakip kaleye etkili ataklar geliştiremeyen Konyaspor varken, defansını sağlam yerleştirip kaptığı toplarla kanatlarındaki hızlı adamlarla Konyaspor kalesine hızla gelmeye çalışan Denizlispor vardı. Sahada Denizlispor’un istedikleri olurken etkili ataklar yapıyor ve oldukça net iki pozisyonu gole dönüştüremiyordu.
İlk yarım saatten sonra biraz toparlanan ve ikinci yarıda daha derli toplu oynayan Konyaspor olsa da sonuç alma noktasında etkisiz kalan, gole yakın pozisyonlarda Thuram ve Sukubiç ile pozisyonlarda oldukça acemilik gösteren bir Konyaspor izledik. En net pozisyonda Skubiç’in çok kısa mesafeden topu dağlara taşlara vurması işi iyice zorlaştırıyordu.
Ömer Ali, Robert Mak ve Volkan’ın oynayamaması da Konyaspor için bir şanssızlıktı. Özellikle Ömer Ali’nin olmaması ile Skubiç’e muhtaç olmak, Mak’ın ofansif katkısından yararlanamamak olumsuzlukları yaşanmış oldu ki bular maçın kazanılamaması için bir sebep olarak asla kabul edilemez.
Thuram ilk oynadığı maçtan itibaren fiziki gücü, rakibe baskısı, hava toplarındaki katkısı ve mücadeleci tarzıyla oyuna katkı veren ama son vuruşu kötü olan bir futbolcu olduğunu gösterdi. Bu maçta da aynı şeyleri izledik.
Maçın kazanılamamasındaki en etkili sebep olarak futbolcuların oyunda yeterli arzuyu göstermemelerini görüyorum. Sadece Jönnson vardı arzulu oynayan… Zaten bunu sezonun geri kalan maçlarında hep gördük. Tek Jönsson’un mücadelesi yetmiyor. Sıralamada ki ve Konyaspor’un içinde bulunduğu durumun açıklamasına söyleyebileceğim en mantıklı sebep de bu… Yeterince mücadele yok. Düşünün kazanmak zorunda olduğunuz bir maç ve ilk yarım saatte etkisiz bir Konyaspor ve kazanmanız gereken maçta boşa harcanmış otuz dakika…
Bir başlangıç olacaktı galibiyetle başlayan arkasına kazanılabilecek maçların sıralanacağı ve Konyaspor’un alt sıralardan hızla uzaklaştığı. Fikstür bunu vaat ediyordu. Üzerinden baskıyı atma imkanı yakalanabilecek haftaların ilkinden baskının şiddetini artırarak çıkan bir Konyaspor oluştu.
Bu maça Konyaspor’un en rahat kazanması gereken maç gözüyle bakarken kazanılamaması durumunda oynanacak maçları olumsuz tetiklemesi korkum da vardı. Gelinen noktada korkularımın gerçekleşmemesini dilemekten başka yapabileceğim bir şey yok…
Konyaspor kazanamayarak kendini daha harlı bir ateşe attı.
Selam ve dua ile…
Yorumlar
Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Metin
Herşeyden önce Konyasporun oyun sistemi çok yanlış.Etkili bir atak organizasyonu yapamıyor.Ancak top çevirmeyi biliyor.Hücum futbol oynayamıyor.Alınan golcü Thuram ise Konyasporun aradığı santrofor değil.Bu durumda başarılı olması mümkün değil.En doğru hareket yeni bir Teknik direktörle yola devam edilmesidir.
Cevapla
Begen (0)
Begenme (0)
FARUK tgz
Sayinnyildirim 3 haftadir takımın en kötüsü johnson milo siz neden bahsediyorsunuz futbol bilgisi olanda yazıyor olmayanda
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”
Bu site deneyimlerinizi kişisellesştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın.
Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.