​Tek eksik goldü ama...

Sezonun 20. haftasında alt sıralardan kurtulmak isteyen, birbirinin direk rakibi iki takımın mücadelesiydi. Oyundan daha ziyade sonucun önem taşıdığı, önümüzdeki haftalara daha çok etkinsin olacağı bir maçtı.

Transfer sezonunun bitmesiyle gidişatın artık sadece mevcut futbolcu performanslarıyla yönlendireceği bir döneme girilirken yeni transferlerin oyuna yapacağı katkı ve gelecek maçlar için takımların yapabilecekleri hakkında önemli fikirler oluşturacak bir maçtı.

Maç başladığında sahaya daha iyi yerleşen, daha kendine güvenerek oynayacağı izlenimi veren, oyunun ilk dakikalarından itibaren maçı kazanma arzusunu belirgin şekilde hissettiren bir Konyaspor vardı.

Antalyaspor kendi evinde direk rakibi ile oynayacağı maçta galip gelme zorunluluğunun getireceği baskı ve stresin getireceği olumsuzluklar yaşayabilir bu da Konyaspor için avantaj oluşturabilirdi. Fakat Antalya takımı kaybetmemeyi öncelik olarak tercih ederek bu yönde yaşanabilecek olumsuzluklardan uzak durmak istedi.

Antalyaspor daha çok savunmaya önem verip Konyaspor’dan kapacağı toplarla kontra ataklar düzenleyerek etkili olma çabasına girdi. Önce gol yemeyelim, rakibin hatasından da bir gol bulalım şeklindeki mücadelede daha çok duran toplar sonrasında oluşan karambollerden başka ürettikleri etkinlikler olmadı. Bir başka yönü ile Konyaspor daha fazlasına izin vermedi.

Konyaspor maçın başından itibaren sahanın her yerinde doğru yerleşerek, mücadele gücünü artırarak, defansif ve ofansif oyunu birlikte uygulamaya çalışarak, sabırlı ve pas oyununa dayalı topa ve oyuna hükmetmeye çalışan bir oyun anlayışını benimsedi. Maç boyunca da bu anlayışı sahaya iyi yansıtıp golle sonuçlanma ihtimali yüksek atak ve pozisyonlar buldu fakat gole ulaşamadı.

Konyaspor, ofans ve defans birlikteliği içinde rakip arkasına daha kolay sarkan, rakip ceza sahasına daha kolay girebilen ve daha etkili pozisyonlar üreten, kanatları daha verimli kullanacak bir takım görüntüsü sergiledi. Gol bulamasa da duran topların en olumlu kullanıldığı maçtı. Tüm bu görüntüsünü daha da geliştireceğini düşündüğüm Konyaspor’un daha sonraki maçlarda daha kolay pozisyona giren ve daha kolay gol bulan takıma dönüşeceğini düşünüyorum.

Konyaspor galip gelebilecek oyunu oynadı. Fazlası ile de hak etti. Bunun için tek eksik goldü. Aslında golü de ilk yarının sonlarında attı. Ofsayt gerekçesiyle iptal edildi. Ama bence nizami bir goldü. Sağ kanattan yapılan ortada Thuram’ın ileride olduğu görülüyor fakat topla teması ve ilgisi yok. Topla oynama çabası olmadığı gibi toptan kaçan bir görüntüsü var. Bunların yanında rakip defansı engelleyen bir müdahalesi ve görüntüsü de yok. Antalyaspor oyuncularının rahatça kesebileceği, kafa ile uzaklaştırabileceği bir top ama yapamıyorlar. İkinci gelen pasta Thuram’ın ofsayt olması söz konusu bile değil ve gol nizami. Fakat pasifteki Thuram’ı hakemler ve özellikle VAR aktif olarak yorumlayarak yanlış karar verdiler. Bu pozisyon ligdeki bazı takımların geliştirdiği pozisyon olsaydı gol verilirdi kanısındayım. Verilmeseydi de yer yerinden oynardı.

Maçların programı açıklanırken altı hafta cumartesi gündüz saatlerine Konyaspor maçlarını koyan Tff çoğunluğu cumartesi günleri çalışmak zorunda olan Konyaspor taraftarına maç sizin neyinize gidin alışın demek istedi sanırım… Tff’nu bu yapıda olan hakemler de galibiyet sizin neyinize, beraberlik neyinize yetmiyor demek istemiş olabilirler.

Sergilenen oyun karşısında galibiyet alınamaması, engellenmesi üzücü… Buna karşılık beraberlikle sonuçlanan bu maç olabilecek mağlubiyet karşısında oluşacak sorunlar ve umutsuzluğun önüne geçmesi, yeni transferlerin oyunun gelişmesi anlamında yüksek katlı vereceği izlenimi oluşturması, geleceğe daha güvenerek bakabilmemiz, daha umutlu olabilmemiz adına kazanımların elde edilmesini sağlaması anlamında önemliydi.

Selam ve dua ile…