​ Tarihi Bir Ders

Yazıma başlamadan önce yeni yönetime hayırlı olsun dileklerimi iletmek isterim. Temennim Türk Futbolu ve Sporu için hayırlı olmaları, örnek davranışlar sergilemelidir.
      Maç konusunda ise aslında birden fazla şey söylenebilir sayfalarca yazı yazılabilir kendi bünyesinde bir çok hikaye barındıran bir karşılaşma oldu. Sırayla başlayalım. Öncelikli olarak Konyaspor tarihinde ilk defa Fenerbahçe’yi Kadıköy de yendi hem de ilk 70 dakikasını çok net üstün oynayarak elde etti bu galibiyeti. Bir diğer hususta Aykut Kocaman’ın bu galibiyette ki isim olması oldu. Aylardır konuşulan belki de sezon sonu muhtemel olan teknik direktör değişikliği sebebiyle Konyaspor’dan ayrılarak Fenerbahçe’nin yolunu tutacak olan bir teknik direktörden gelmesi… Buda gösterdi ki Aykut Kocaman bir profesyoneldir, karakterlidir ve kesinlikle hiçbir art niyeti yoktur. Maç esnasında maçtan önce herkesin konuştuğu gibi değil kendi bildiği gibi yaparak haklı bir galibiyet elde etmiştir.
      Maçın hikayesinde ise görünmez kahraman Milosevic olmuştur. Müthiş bir oyun görüşü ve zekası sayesinde adeta Aykut Hocaya geçen hafta ben neden oynatılmadım sorusunu sormuştur. Konyaspor’un yıllardır söylediğim orta sahada ki ileri görüşlü oyuncu profilini bu maçta tam olarak yansıtmış ve bu görevi de layıkıyla yerine getirmişti. Bajic’in gol yollarında ki becerisi de buna eklenince ilk 70 dakika itibari ile Konyaspor rakibinde çok daha net bir oyun ortaya koymuştur.  
      Maç içerisinde ki özveri ve oyuncuların ve teknik heyetin sadece bu maça konsantre olması da konuşulması gerekir diye düşünüyorum. Yaklaşık 3-4 haftadır oyuncuların ve teknik heyetin kafası karışık kim ne yapacağını bilmez bir durumdayken şimdi gördük ki isteyince kafalar toplanabiliyor ve tüm özverinizi sahaya yansıtabiliyorsunuz. İşte haftalardır taraftarın isyan ettiği nokta bu aslında, yenilmek mesele değil öz verisiz, hissiz oynamak en büyük mesele… Bu maçta gördük ki bu aşılmış ama sadece bu maçlık mı yoksa ilerleyen haftalarda bu devam edecek mi bunu da hep beraber göreceğiz.
      Ve orta sahadaki müthiş pas oyunu. Bir ara o kadar iyi pas yapıldı ki orta saha da Fenerbahçeli oyuncular topu göremedi. Hatta şöyle söylemeliyim, Ömer Ali’nin golü öncesi dakikalar 51 gösterirken top Konyaspor’da ve oyun kurmak için pas yapılıyordu. Dakikalar 54 gösterdiğin de Ömer Ali golü attı ve bu 3 dakikalık süre içerisinde Fenerbahçe’nin ayağına top değmedi ve Konyaspor geriden oyun kurarak orta sahada ki muazzam pas alışverişi sayesinde neredeyse 25 pas yaparak harika bir gol atı ve bence hazırlanış itibari ile sezonun gölüne aday bir gol ortaya çıkmış oldu.
      Galip gelindi diye eksiklikleri görmemek olmaz. Konyaspor ceza alanına 46 tane orta yapılmış. Bu çok ciddi bir rakam ancak bunun yaklaşık 20-25 tanesinin maçın son 10 dakikası yapıldığını düşünüyorum. Maç boyunca oyun anlamında da skor anlamında da üstün olan taraf Konyaspor da ancak yene ilk golde Skertel’in oralara gelmesi o mesafeden rahat şut çekebilmesi defansif anlamda bir zafiyeti gösteririr. Maçın son 15 dakikasında düşmenin sebebini ise sadece bu maçlık oyuncuların üzerindeki strese bağlıyorum. Kolay değil ilk defa Fenerbahçe karşısında Kaydıköy’den galibiyetle ayrılacaksın illaki bi stres, heyecan olur.
      Uzun lafın kısası her kesimden yapılan eleştiriler bu maçta susturulmuş oldu. Özellikle Aykut Kocaman için söylenen mesnetsiz ifadeleri herkes yutkunmak zorunda kaldı. Ancak bunun tek maçlık mı yoksa uzun bir serüven mi olduğunu ilerleyen zamanlarda hep beraber göreceğiz. Almış olduğu bu tarihi galibiyetten dolayı tüm camiayı kutluyorum.