​Şölen havasında bayram mutluluğu için!..

Rakiplerin yine puan kaybı yaşadığı bir haftada, şampiyonluk iddiası olan Fenerbahçe'yi ağırlayan Konyaspor, belki tam olarak  istediğini alamadı ama çok değerli 1 puanın sahibi oldu. Açıkça itiraf etmeliyim ki bu maç için sıfır yazmıştım. Nedeni ise sezonun ikinci  yarısında vasatı  bile geçmeyen oyun anlayışı beni bu ve bundan önceki maçlar özelinde hiçte umutlandırmamıştı. Belkide bizi ligde tutacak bu 1 puanın anlamı olması için Samsun ve Kayseri maçları sezonun final maçları niteliğini taşıyor. Bu nedenle hesap kitap işlerini şimdilik bir kenara bırakıp Samsunspor maçına odaklanmalı. Pazar günü Konyaspor camiasına büyük işler düşüyor. Yönetim yapması gerekeni zaten yapıyor ancak bu maç için iş adamları, siyasiler, mülki amirler, milletvekilleri hatta Konyalı bakanlar bile protokol de yerlerini almalılar. Sayın Ömer başkan davetiye mi gönderir, bizzat arayıp davetmi eder bilmiyorum ama bu detayı uygulamalı. Belkide uyguluyordur ama o  protokol koltukları boş kalmamalı. Sonra değerli basınımızın, bu maçın önemini manşetlerinden maç saatine kadar düşürmemeliler ki zaten yerel basınımız da yapması gerekeni yapsada, maçın öneminin daha fazla gündemde  kalmasını sağlamalı. Gelelim taraftarımıza. Özellikle sezonun  ikinci  yarısından itibaren ivme kazanan taraftarımız bu kez 42.000 olmalı, grup liderleri özel show hazırlamalı, animasyon ile ses getirmeli kısacası bugünden itibaren Konya'da maç havası  şölen havası oluşmalı.Böyle bir ortamda Karadeniz temsilcisi 90 dk. boyunca tedirgin olmalı, önce panik sonra hata yaptırmalı. Öyle bir haftadayızki rakiplerimizinde çok ama çok kritik maçları söz konusu. İşte böyle bir ortamda geçen haftada belirttiğim gibi alınacak  6 puanın ilk üçünü bu pazar cebimize koymalıyız. Takım içindeki huzursuzluğun hepimiz farkındayız, belki Fenerbahçe  maçında bu huzursuzluğun yerini biraz kazanma ruhuna dönüştüğünü, haftalardır unuttuğumuz gülen  yüzünü, çiğnediği sakızını bile özlediğimiz Guılherme'nin bir nebze rahat olduğundan anlayabiliriz. Ali Çamdalı'nın elinde sihirli değnek yok ama 4 günde taktiksel olmasada ruhsal bir dokunuşu olduğu belliydi. 
Sezon  başından bu yana evimizde ve deplasmanlarda hiç beklemediğimiz puan kayıpları yaşadık, sonuçta tehlikeli bölgenin bir basamak üstündeyiz. Ancak kalan üç maçta böyle puan kayıpları yaşama lüksümüz yok. Düşük bir ihtimal gibi görünsede şampiyonu belirleyecek maç belkide  Konya'da oynanacak. Bizi  bağlamaz kimin şampiyon olacağı. Konyaspor'a kaç puan gerekiyorsa ve son maç bile olsa rakip kim olursa olsun kendi işimizi kendimiz görmeliyiz. İşte bu işi son maça bile bırakmadan bitirmek çok önemli. 
İnşallah iki hafta sonra görmek istediğimiz mutluluğu yaşamak, çektiğimiz sıkıntılara son vermek en büyük arzumuz.
Yönetim açısından asıl büyük iş o zaman başlıyor. Onuda sezon bittikten sonra detaylı bir  şekilde yazacağım. Önce önümüzde duran iki haftalık işimizi bir bitirelim.
Ne demişler ? Bu günün işini yarına bırakma.
Haydi Konya, bütün sezon yaşadığımız sıkıntıları son üç maçta şölen havasına dönüştürüp, bayram gibi kutlamak hepimizin elinde. 
Kalın sağlıcakla.