Konyaspor tarihinin en başarılı teknik direktörü Aykut Kocaman bu kez Konyaspor’a rakip olarak gelmişti. Türkiye’de ender görülen güzel ayrılıklardan birinin yaşanmasının ardından ilk buluşmaydı.
Sezona iyi başlayamayan Fenerbahçe son haftalarda yaptığı çıkışla sıralamada beklediğinden daha erken kendine iyi bir yer bulurken bunu daha pekiştirmek amacındaydı muhakkak. Karşısında yine sezona kötü başlayan ve bir türlü istediğini alamayan , sıralamada hiç beklemediği terde bulunan Konyaspor vardı. Her iki takımında şiddetle puana ihtiyacı vardı ve sevgiler bir tarafa acımasız bir puan mücadelesi sergilenecekti.
Maça her iki takımda santraforsuz başlarken, temkinli, birbirini tartan, maçın ilk yarısında risk almaktan uzak, maçın asıl kurgusunu ikinci yarıya saklayan iki takımın mücadelesi sergilendi ilk yarıda…
Gerek cezalı, gerek sakatlıktan dolayı uzun süredir bir arada oynamamış oyunculardan oluşan Fenerbahçe defansı en yumuşak karnıydı. İkinci yarının başlarında bundan yararlanmak isteyen, baskı yaparak hataya zorlayan Konyaspor baskıdan sonuç alıyordu. Topu istediği gibi oyuna sokamayan, tedirgin oynamaya başlayan Fenerbahçe defansı karşısında yapılacak hatayı kovalayan ve buna hazırlıklı ileri uç vardı. Hata beklenenden daha basit bir şekilde İsla’dan geldi. Atmak istediği geri pas çok uygun şiddette Ömer Ali’ye pas olunca kaleci ile karşı karşıya kaçırmadı.
Konyaspor gireceği araya oldukça moralli girebilmenin fırsatlarını ele geçirmişti. Gol yememek öncelikli bir oyunla Fenerbahçe’nin arkada bırakacağı boşluklardan yararlanma düşüncesi bunu sağlayabilirdi. Fakat Mehdi’nin (zorunluluktan olsa gerek) oyundan çıkması bu düşüncenin sahada işlemesini baştan yok etti.
Orta sahada top hakimiyetinin, oyun kurgusunun birinci aktörü Mehdi’nin sahada olmayışı Fenerbahçe’nin oyun üstünlüğünü çabucak kurmasını, orta saha hakimiyetini artırarak baskılı bir oyun sergilemesini fazlası ile kolaylaştırdı.
Baskı karşısında kornere atılan bir topun korner atışı sonucunda geldi Fenerbahçe’nin golü. Korner kullanışında defans oyuncularının ön direkteki oyuncuları kontrol etme çabası ile merkez bölgeyi boşaltmaları, Ali Turan’ın adamını kaçırması, Ferhat’ın gelmekte geç kalışı Mehmet Topal’ın geriden koşarak gelip çok etkili kafa vuruşuna neden oldu. Maçta alınan puanın en büyük sahibi olan Serkan, altı pas üzerindeki bu topa çıkması gerekirdi. Çıkması ile koşarak gelen Mehmet Topal’ın faul yapmaması neredeyse imkansız gibiydi. Topu çelerdi veya faul alırdı ama golü engellemiş olurdu.
Son dakikalarda oldukça uygun fırsatlar yakalayan Fenerbahçe karşısında Serkan müthiş bir performans sergiledi. Hele ki son anda Valbuena’nın kafa vuruşunu çıkarışı son anda yenen golün hezimetini önlemesi açısından fazlası ile önemliydi.
Konyaspor taraftarı ve Konyaspor yöntemi bir şeyi hakikaten çok iyi yerine getiriyor. Sosyal sorumluluk… Bu maçta da konu Kudüs’tü. Mükemmel bir kareografi ve Filistinli Muhammed’in misafir edilmesi harikaydı. Emekleri geçenleri yürekten kutluyorum.
Üç yıl güzel günler yaşadığınız biriyle bir araya gelmek rakip olarak da olsa çok güzel olsa gerek. Karşılıklı sevgi paylaşımları muhakkak ki çok değerli. İki tarafında şiddetle puan ihtiyacı olduğu maçta sevgi temalı hareket edebilmek olması normal olaylar aslında…
Ama böylesi bir ortamda sakatlıktan dolayı Konyaspor’un topu taca atmasından sonra beklenti Fenerbahçeli futbolcuların topu Konyasporlu futbolculara vermesiydi. Olmadı. Vermeyebilirler de… Kimse bunu yapmaya kimseyi zorlayamaz da… Oyun kuralları da zorunlu kılmıyor. Her şey kurallarla da ölçülmez zaten. O vermediğiniz topla gol atıp maçı kazanabilirdiniz. Belki şampiyon da olabilirdiniz. Şu var ki değeri ölçülemeyecek kayıplar verdiniz. Kendisinin de tasvip etmeyeceğine inandığım Aykut Kocaman’ın takımında bunu görmek daha inciticiydi. İş böyle olunca biz futbolu romantik bir şekilde sevinç ve üzüntülerini yaşamaya devam edeceğiz, ya siz? Futbolun materyalist çocukları oluverdiniz.
Serkan alınan puandaki en büyük pay sahibiydi muhakkak. Ömer Ali attığı golle üzerinde oluşan olumsuzlukları atacak gözüküyor. En önemlisi psiko-sosyal yönden takımın ligin ikinci yarısına daha olumlu hazırlanması yönünden önemliydi.
Selam ve dua ile…
Yorumlar
Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”
Bu site deneyimlerinizi kişisellesştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın.
Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.