​Oyun Üstünlüğü

Süper lig tarihinde 4. haftalar itibari ile tarihinin en kötü sezonunu yaşayan Fenerbahçe ile en iyi sezonunu yaşayan Konyaspor karşılaşacaktı. 

Milli takım maçlarından dolayı ara verilmesi ile 5 haftada 4 mağlubiyet istemeyecek futbol kamuoyu Konyaspor karşısında Fenerbahçe’nin kazanma mecburiyetini günlerce vurgulayarak Konyaspor için fazlaca zorlu şartlar oluşturuyordu.

Geçen süre içinde giden futbolcuları ve yerlerine gelen yeni futbolcuları ile nasıl bir oyun oynayacağı kestirilemeyecek, hangi futbolcunun nasıl performans gösterileceği kestirilemeyecek ligin en belirsiz takımı Fenerbahçe idi… Buna karşılık içinde bulundukları durumun oluşturduğu baskı göz önüne alınarak Fenerbahçe kalesini tehdit eden futbol sergilemek Konyaspor için avantaj sağlayabilirdi.

Her iki takımda aman gol yemeyeyim tarzı, defans öncelikli kontrollü oyunu benimsediği, topu daha düşünerek kullanmaya çalıştığı, topu alan futbolcuların takım arkadaşlarının yerleşimini görerek ağır devir bir top paylaşımı ile oynadığı ve kaptırılan toplarda her iki takımında çok hızlı geri dönmeye çalıştığı bir oyun sergilendi. Tabi ki bunlar Fenerbahçe’nin gol atmasına kadar olan etkinliklerdi.

Konyaspor ikili forvetle oynamasına rağmen ligin ilk üç haftasındaki gibi çok önde basmadı. Alan daraltarak orta saha ile ileri uç oyuncularının birbirine yakın olmasını sağlayan ve orta saha üstünlüğünü rakibine vermeyen bir anlayışla oynadı. Konyaspor’un oynayabildiği, doğal yapısına uygun doğru oyun anlayışı buydu. 

Fenerbahçe çok iyi oynamadı. Oyunun üstün tarafı Konyasporidi. Fenerbahçe’ye karşı tam da galip gelebilinecek bir gündü. Buna rağmen Konyaspor niye galip gelemedi? Bunun birinci nedeni yakalanan fırsatların gole dönüştürülememesiydi. Öne geçmek için hatırı sayılır fırsatlar yakalandı. Fenerbahçe kalesine gol olabilecek şutlarda çekildi fakat bir türlü gole ulaşılamadı.

İkinci neden ise Konyaspor’un topla Fenerbahçe üzerine hızlı gelememesiydi. Kapılan toplarla Fenerbahçe kalesine daha çabuk ulaştırılacak pasların atılamayışı veya topu rakip kaleye alıp gidilecek yerde pas arayışının yapılmasından dolayı oluşan oyalanmalar Fenerbahçe kalesinde oluşacak pozisyonların azalmasına ve elde edilecek çok daha net pozisyonların heba olmasına neden oldu. Bu durum sadece bu maçta gördüğümüz bir durum değil, Konyaspor’un oyun anlayışındaki yıllardır süren bir türlü düzeltemediği bir durum. Bu maçta daha derinlemesine yaşandığını da belirtmem gerek.

Fenerbahçe gol atabilecek oyun sergilemiyordu. Konyasporkalesini dış şut, yan ortalar ve duran toplarla zorlamaktan başka etkinlikleri yoktu. Konyaspor ceza sahasına ilk etkili girdikleri pozisyonda Konyaspor defansının uyuması, sadece topa konsantre olup arkada boş rakip futbolcu bırakmasıFenerbahçe’nin gol atabilmesine yardım eden bir hata oldu.

Maçın golden sonra şekli değişti.  Gol yememek için çaba sarf eden, zamanı harcamak için her türlü fırsatı değerlendiren, defansif önlemleri artırıp defansını sertleştirip ve bir Fenerbahçe vardı. Buna rağmen beraberliği yakalayacak pozisyonları bulmasına rağmen gol atamadı.

Konyaspor mağlup olmasına rağmen oyunun kazananıydı. Fakat yakaladıkları fırsatları değerlendiremeyip, yapılmaması gereken defansif bir hata yaparak yediği gole teslim olmaktan kurtulamadı. 

Maçın hakemi Fenerbahçe’nin mağlup olmasından korkarak çıkmış maça. Maçın genelinde hakemi zorlayacak pozisyonlar olmamasına rağmen takdir hakları ve faul standardı sürekli Fenerbahçe’nin lehine olacak şekildeydi. Kritik noktalarda Konyaspor kalesine kullandırılan yanlış kararlı duran toplar, Konyaspor’un Fenerbahçe kalesine kullanacağı yerde yine yanlış kararlarla kullandırılmadı. Yine korner kullanışında Mehmet Topal’ın Yatabare’yi kucaklayarak indirişine Yatabare’nin faul yaptığı kararına hükmetmesi Fenerbahçe aleyhine verilecek bir penaltı kararından kurtardı. Maç öncesinde çok daha fazla hakem hatası bekliyordum. Olmamasının nedeni hakem hatasına yol açacak fazla pozisyonun olmamasıydı. Olan yerlerde de Fenerbahçe lehine kullanmaktan çekinmedi. Tüm bunlara rağmen Konyaspor yakaladığı fırsatlarda gol atabilseydi Konyaspor galibiyeti kaçınılmaz olurdu.

Sonuç olarak Rıza Çalımbay ve sahada oynayan oyuncuları mağlubiyete rağmen olumsuzluklarla eleştirecek değilim. Yapılması gerekenler eksikleri ile yapıldı. Buna rağmen gol atılamadı ve mağlubiyet geldi. Maç öncesinde yağmur duasına çıkar gibi nerdeyse Fenerbahçe galibiyeti duasına çıkacak gibi duran futbolun büyük kesimi Fenerbahçe’nin galip gelmesini istiyordu ve oldu. 

Selam ve dua