​Olmak ya da olmamak!

İki sezon öncesindeki Konyaspor’un borcu  yaklaşık günümüzdeki kadardı. Ne olmuştu, nokta transferler yapılarak sezonu 3. Sırada tamamladık ve Avrupa’ya gittik. Ama o zamanki sayın başkan ile Mevcut yönetimin ne yapmak istediğini anlamak mümkün değil. Ucuz ve kalitesiz  oyuncuları alıp transfer yaptık demekle  olmuyor. Yönetimde o  kadar zengin o kadar işi bilenler var olmasına var da, bu takım transfer diye bağırmaktan nefesi kesilirken zatimuhteremlerden icraat yok. İlk hafta evimizde oynanan İstanbulspor maçı ve geçen hafta deplasmanda Antalya’yı inanın bana iki sezon önceki Konyaspor kadrosu farklı yenerek 6 puanı cebine koymuştu. Ne Amir’in, ne zymer’in ne diouf’un  nede sehiç’in yeri doldurulamadan lig başladı. İnşallah yanılırım ama istatistikler tam tersini söylercesine  bir kaleci ucuz diye alındı ki evlere şenlik. İki haftalık oyun anlayışı ben dahil taraftarlara bu sezonun çok zor biteceği izlenimi verdi. ne organize gol yolları, ne organize atak, ne 3.bölgede tehlikeli paslaşmalar,  nede  defansif anlamda güvenilir oyun sistemi malesef yok. Tamam anlıyorum henüz sezonun başı belki 3-5 hafta sonra takım oturacaktır, sistem oturacaktır, ama yetmez. Kadro darlığı bu sezonu zor bitirir. Önce takımı taşıyabilecek skor üretme kabiliyeti olan kaliteli transferler yapılacak ki en az 5 tane olmalı, sonra taraftarı tribüne çekecek yıldız oyuncu, ve belkide en önemlisi yedek kulübesinin kaliteli oyuncularla zenginleştirilmesi. Bunlar nasıl olacak tabiki parayla. O zaman sayın Özgökçen, ya sponsor anlaşmaları yaparken sponsor firmalardan destek alacaksın,  ya yönetimi toplayıp eller cebe diyeceksin,  ya da bırakıp gideceksin. Çünkü kulüp menfaati diye diye Konyaspor kulübü bitiyor. Satılanlar satıldı geriye birşey kalmadı. Şimdi sıra basketbol takımıyla 1922 kaldı eğer taraftar homurdanmasa sessiz sedasız onlarıda satacaksınız. Bütün süper lig takımlarının en az Konyaspor kadar borcu var ancak harıl harıl çalışıp takviye yapıyorlar,  transfer yapıyorlar  hele ki Adanademirspor örneğinde olduğu üzere sayın Murat Sancak gözünü kapatıp scout ekibine bana şunu getirin diyor alıyor, bana falan oyuncu lazım diyen hocasına kısa sürede alarak cevap veriyor, nasıl oluyor ? ya cebinden çıkarıyor, ya yönetimden çıkarıyor, ya sponsor destekçilerinden çıkarıyor, ya da siyasiler, mülki amirler, iş  adamları, zenginler taşın altına vücudunu koyuyor. Ama sizdeki o cesareti maalesef göremiyoruz. Bu işler cesaretle, akılla, çalışmakla olur sayın başkan. Kulüp yönetmek zor iştir meşakkatlidir, ama siz ve ekibiniz bu işi bana göre yapamıyorsunuz sayın Başkan. Güven oyu aldınız eyvallah. Artık Konya’nın sesini duyup  gereğini yapmak size düşüyor.  Güvenmesekte güvenmek zorunda olduğumuz bir dönemde tribünleri boş görmek veya dolu görmek, Şekspır’in hamlet’ine söylettiği gibi başarılı “olmak yada olmamak”  sizin elinizde.
Kalın sağlıcakla.