Son Dakika Haberler

Ali Günaydın

Ali Günaydın

​Okumuş hainler

05 Friday 2017
A’râf Sûresi’nin 155. Âyetinde Hz. Mûsâ (AS) ile, kavminden seçmiş olduğu yetmiş kişi ile ilgili şöyle bir konu anlatılır:
“Mûsâ, kavminden, belirlediğimiz yere gitmek için yetmiş adam seçti. Onları sarsıntı yakalayınca (bayıldılar). Mûsâ: ‘Ey Rabbim! Dileseydin onları da beni de bundan önce helâk ederdin. Şimdi içimizden birtakım beyinsizlerin işledikleri günah sebebiyle bizi helâk mı edeceksin? Bu sırf senin bir imtihanındır. Onunla dilediğin kimseyi saptırırsın. Dilediğini de doğruya iletirsin. Sen, bizim velimizsin. Artık bizi bağışla ve bize acı. Sen bağışlayanların en hayırlısısın’ dedi.”
İsrâiloğullarının akıl almaz hilekarlık ve münafıklıkları yüzünden başlarına gelmeyen kalmamıştır. Ancak bu belaların sebebi ise hep akıllı, bilgiç geçinenler olmuştur. En son içlerinden bir Sâmirî’in buzağı heykeli yapması ve halkı ona tapınmaya davet etmesi üzerine, çoğunluk bu davete uymuş ve başlarındaki Hz. Hârun (AS)’u dinlememişlerdir. O sırada Hz. Mûsâ da Tûr’i Sînâ’da idi. Döndüğünde bu rezaleti görünce içlerinden akıllı başlı yetmiş kişi seçerek tekrar Tûr’i Sînâ’ya gitti. Burada Hz. Mûsâ (AS) vahiy aldıktan sonra bu yetmiş kişi; biz de Allâh (CC)’ı görmek isteriz diye direndiler. Bunun üzerine dağın sarsılmasıyla birlikte baygın düştüler. İşte bu sırada Hz. Mûsâ (AS), “Şimdi içimizden birtakım beyisizlerin işledikleri günah sebebiyle bizi helâk mı edeceksin?...” diye Allâh’a (CC) ilticada bulunmuştur.
Hz. Mûsâ’nın (AS) endişesi normaldi. Çünkü aklı başında ve o zamana ve kavminin seviyesine göre bilgin olarak seçtiği kişiler, hiç olmayacak bir davranışta bulundular. Bir cahilin bile yapamayacağı bir seviyesizlikte bulundular. Bu sebeble onlara ve buzağıya tapanlara “Süfehâ/sefihler” denilmektedir.
Milletlerin helâk olmasına hep sefihler sebep olmuşlardır.
Sefihliğin ne demek olduğuna şöyle bir bakalım: Cahillik, ahmaklık, aptallık, akılsızlık, beyinsizlik, israfçılık, barbarlık, küstahlık ve had bilmezlik gibi manalara geldiğini görüyoruz. Genel anlamıyla bütün rezillikleri kapsayan bir kelime diyebiliriz.
Şeklen insan görünümlü, ruhen hayvandan da aşağı olan, düşüncesiz, his ve heveslerinin esiri olmuş, utanma ve arlanmadan nasibini almamış kimselerin oluşturduğu bir toplum için felâket zorunlu hale gelir. Hele bir de okumuş, tahsil görmüş diplomalı cahiller de buna eklenince artık insani değerler yok olmuş demektir.
Sefihlerin güçlü olduğu zamanlar, toplumların sefil olduğu zamanlardır. Bu aynı zamanda o toplumların tarihten silinmesinin de başlangıcıdır.
İlim tahsil ettiği halde âidiyetine küfredenler ise başkalarının kölesi olmaya mahkumdurlar. Yakın Tarihimizde koskoca bir imparatorluğun yıkılışına sebep olanlar ne yazık ki okumuş cahillerdir. Avrupalıların yalakası olduklarından hiç düşünmeden ülkede eşitlik, özgürlük..vs diyerek isyanlar çıkarmışlar ve malum olduğu üzere koca bir İmparatorluk birkaç beyinsizin yüzünden Tarih sahnesinden silinmiştir. O beyinsizler de layık oldukları akıbete uğramışlardır. Ancak çok dikkatli olmak lazım. Çünkü yeni kurulan Devletle birlikte her şey yoluna girmiş değil. Beyinsizler hep var olagelmişlerdir. Yaptıkları alçaklık ve ihanetleri meşru görecek kadar seviyesiz ve karaktersiz olduklarından sesleri hep gür çıkmaktadır. Çünkü güvendikleri Haçlı dünyasının işleri bitince kendilerini de ortadan kaldıracaklarını düşünemeyecek kadar ahmak olan bu sözde aydın, özde ise hain ve karanlık olanlar Devletimizin her tarafını kanser gibi sarmışlardır.
Devletin imkanlarıyla okuyan, yurtlarında kalan, sonra da güya memur olan bu beyinsizler yüzünden hep fakir kaldık. Milletçe sefalet yaşadık. Bu saatten sonra mutlaka herkesin anladığı dilden konuşmak gibi bir mecburiyetimiz vardır.
Üniversitede okuyan ve okumuş olup Devlete, millete ihanet edenler mutlaka saf dışı bırakılmalı. Kimin uşaklığını yapıyorlarsa, gitsinler onlarla yaşasınlar. En son gündeme oturan Ankara Üniversitesi öğrencilerinin yaptıkları rezalet mutlaka soruşturulmalı ve gereken yapılmalıdır.
Tevrat Kitabı yüklenmiş merkeplere bu memleketin ihtiyacı yoktur, olamaz da.
İşçi bayramı diye ortaya çıkıp vatana, millete ve mukaddesata küfredenlere mutlaka hadleri bildirilmeli. Zira bizim bayramlarımızda birlik ve dirlik vardır. Toplumsal barış ve huzur vardır. Sevinçte ve kederde paylaşma vardır.
Hülasa: Dokumuza uymayan mikroplar mutlak temizlenmelidir.



 

Yorumlar

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”
Türkçe العربية English