Atiker Konyaspor ligde zorlu dört haftanın üçüncüsünü tamamladı. Bu üç hafta istenildiği gibi tamamlanamamış oldu. Başakşehir beraberliği ile başlayan kritik haftalar Fenerbahçe ve Bursaspor mağlubiyetleri ile olumsuz bir yön kazanmış gözüküyor.
Atiker Konyaspor’dan bu sezonki beklentiler anlamında bakıldığında dokuz hafta itibari ile beklentilerin çok gerisinde kalınmış oldu. Bunun nedenleri hakkında çok değişik nedenler söylenebilir. Ben bu nedenleri kendimce şu şekilde değerlendiriyorum:
En önemlisi bazı maçlarda hakemlerin Atiker Konyaspor’a yönelik sergiledikleri yönetim tarzındaki olumsuzluklar. Kazanılan puanlar ile oynanan futbolun önemli ilişkisi vardır. Bazen iyi futbol oynayan takımlar gerekli puanları alamayınca futbolunda da olumsuzluklar da başlar. Bazen de iyi futbol oynanılmamasına karşın toplanan puanlar ilerleyen haftalarda oyun kalitesinin artmasına sebep olur. Bazı hakemlerin dokuz haftada gaspettiği on puanın muhakkak olumsuz yansımaları var.
İkinci etkili neden Avrupa kupası maçlarının getirdiği mental yorgunluk. Lig öncesinde Avrupa kupası maçlarının olumsuz etkilerine izin verilmeyeceği yönünde açıklamalar yapılmış olsa da, ligin daha önemli olacağı söylenmiş olsa da bu konuda en ufak bir başarı sağlanamamış gözüküyor. Aksine fazlası ile de etkilenilmiş gözüküyor. Hatta bir Avrupa kupası maçının öncesindeki ve sonrasındaki maçlara olumsuz uzantılarının yansıdığını söylemek mümkün.
Bir başka olumsuzluk takım içindeki organizasyonlar diyebilirim. Yapılan açıklamalardan transfer dönemi tamamen Aykut Kocaman’ın kontrolünde geçti. Özellikle takımın korunmasına yönelik bir yol izlendi. Takımın ilk on biri oluşurken Aykut Kocaman’a nasıl saygı duyuyorsak transferdeki düşünceleri için de saygı duyuyorum. Fakat geçen sezondan devam eden takımdan oyunu daha seri oynayan ve oyununu daha geliştirmiş olmasını beklemek gerekliliği olduğunu ifade etmek yanlış olmaz. Takım geçen sezondan daha geride olduğu görülüyor. Birbirini iyice tanımış ve oyunlarını otomatikleştirmiş bir takım olgusu beklentisi normal bir durum olsa gerek ama Atiker Konyaspor’da gerçekleşmedi.
Geçen sezon ofans futbolu yeterli değilken, bu sezon ofansta daha üretken ve çeşitlilik gösteren oyun planları beklerken bunun sahaya yansıdığını göremedik. Artık defansımızda geçen sezonki kadar sağlam değil.
Bu sezon Atiker Konyaspor için daha farklı bir sezon olacaktı. Karşısında daha fazla mücadele eden ve daha konsatre rakipler (ki en doğal hakları) bulacağımız kaçınılmazken bu sanki hesap edilememiş, hesap edildiyse de önlemleri alınamamış. Ayrıca nasıl oynadığı rakipler tarafından iyice analiz edilen, sıkı önlemler alınan Atiker Konyaspor’da rakipleri şaşırtacak etkinlikler de oluşturulamadı.
Bursaspor maçında ise topa sahip olan fakat topu kendi yarı alanında dolandıran Atiker Konyaspor vardı. Atılan uzun paslar ya yerini bulmadı ya rakip defans etkisiz hale getirdi. Kanatlar çalışmadı. Merkezden rakip kaleye gitmek imkansız gibiydi. Sadece girilen tek pozisyon ve onu da Harun başarı ile önledi. İlk gole kadar topu elinde tutarak rakibine pozisyon vermeyen Atiker Konyaspor golden sonra iyice çözüldü. Hemen ikinci golü yerken üç net gol pozisyonu da golle sonuçlanmadı. Rakibinin üzerine de gidemedi.
Alınan bir mağlubiyet. Bu mağlubiyette hakemin etkisi yok. Hataları var elbette her iki takıma da yönelik. Bu hataların insan olmaktan kaynaklanan, kasıt unsuru taşımayan hatalar olduğunu düşünüyorum.
Her ne kadar olumsuz bir durumda olsa da Atiker Konyaspor muhakkak çıkış yolu bulup seri galibiyet oluşturacaktır. O takım bu takım… O hoca bu hoca…
Selam ve dua ile…
Mehmet YILDIRIM
mhmt_yldrm_42@hotmail.com
