Maç öncesinde Atiker Konyaspor’un maçı kazanacağı yönündeki beklentilerimiz yüksekti. Rakip her ne kadar adı sanı büyük olsa da içinde bulunduğu durum ile önceki maçlarda sergilediği oyun ile Atiker Konyaspor’u daha favori görmemiz için yetecek verileri veriyordu. Takıldığımız, çekindiğimiz bir nokta vardı o da hakem. Adil bir maç yöneteceği noktasında çekintilerimiz vardı.
Yıllardır oynanan bir lig var ve bu ligde sürekli 3-4 takım etkin olmuş. Türk futbolu sadece bu 3-4 takımdan ibaret görülmüş. Aman bunlara hiç bir şey olmasın yoksa çökeriz düşüncesi ile Türk futbolunun gelişmesi ilerlemesi bu takımlarla gerçekleşebileceği gibi dar bir düşünce ile bir ilerleme ve gelişme umudu yüklenmiş.
Sanki bir üst akıl var bu takımların durumu ile çok ilgili… Öyle ki bu takımlar krize girdiğinde fazlası ile kaygılanıyor. Nasıl kurtulur, krizden nasıl çıkarılır kaygıları yaşanırken her nasılsa Konyaspor maçları denk geliyor. Krizden çıkış yolu bulunuveriyor. Konyaspor yen krizden çık… Nasıl olursa olacak ve Konyaspor karşısında bu takımlar kazanacak. Oluyor da… Krize giren takımlar hakem hatalarını bol olduğu, hakem yönetimi marifetleri Konyaspor’un kazanabileceği maçların bu takımlara kazandırıldığı maçlar ile Türk futbolu geliştiriliveriyor. Bugün krizden kurtarılan takım Galatasaray oldu.
Bu işler böyle midir bilemem… Ama sezon başından beri yaşananlara bakıldığında geçmiş sezonlarda yaşananları hatırladığımızda böyle düşünen biri hiç de haksız sayılmaz. Azıcık aklı olan, düşünme yetisi olan birinin yaşananların ancak böyle bir işleyişle mümkün olabileceğini düşünmesi sanırım yadırganmasa gerek…
İlk yarıda çok üstün oynayan 4-0 gibi net skora ulaşabilme imkanlarını yakalayan Atiker Konyaspor vardı. Bir de hakem vardı De Jong ile birlikte… Her girdiği mücadelede elini kolunu, dirseğini kullanan, sert fauller yaparak oynayan, sarı kartlık kıvamda arkadan sert girişler yapan De Jong vardı… Hakem faul çaldıkça dövecekmiş edası ile hakeme saldıran, hatta sarı kart görmesi gereken faulde kartı görmediğine şükretmeyip hakeme daha da sert saldıran De Jong’un bu tavırları karşısında ezilen, onca itiraza karşı ikna etmeye çalışan hatta dakikalar süren açık oturuma dönüştüren hakem muhteşem bir performans gösteriyordu. Ne kadar mükemmel bir hakem ki sabırla oyuncuya yaklaşıyor, futbolcunun dövecekmiş gibi hareketlerini ne kadar da güzel yumuşatıyordu. El kol hareketlerini de görmeyince ortaya şahane bir hakemlik çıkıyordu. Kısa zamanda arka arkaya üç faul yapılınca sarı kart gösterilirdi ama De Jong’un beş altı faulü oldu sarı kartı da gösterme… İşte mükemmel hakemlik diye buna derler.
Bajiç önüne topu almış gol vuruşunu yapacak Semih tarafından çekilip bırakılıyor, itiliyor, düşürülüyor ve yer Galatasaray ceza sahası içi… Top dışarı çıkıyor. Hakemin bir eksikliği var Semih’i tebrik etmeliydi. Kaleni her türlü yola başvurarak golden ne güzel korudun diye… Bunu da yapabilseydi çok daha müthiş olacaktı. Öyle ya o Galatasaraylı Semih idi ve her yol mübahtı. Galatasaray ceza sahasında Carole’e elle oynayabilme hakkını da bir güzel kullandıran ustaca hakemlik kararı ile performansını süsleyen hakem, vazifesini eksiksiz yapmanın doyumsuz hazzını yaşayabilir artık.
İkinci yarıda bir pozisyon… Faul var yok tartışılır. Varsa bile faulü yapan De Jong ama hakeme göre faulü yapan Ali Çamdalı… Olaya isyan eden Ali Çamdalı’dan hakeme gelen itiraz. De Jong’un o cevval sert hareketlerini açık oturumlar yaparak savuşturan hakem beyimiz celalleniyor. De Jong’un hareketleri çok mu zoruna gitmiş ne? Hemen çaaat sarı kartını çekiyor. Arkasından bir daha… Kırmızıyı daha bi zevkle çıkarması da hakkı artık…
Hakemi bu kadar eleştirmemin nedeni olan pozisyon Ali Çamdalı’nın atılmasından az sonra geldi. Ömer Ali De Jong’a orta sahada çok sert bir şekilde taban giriyor. Kırmızı kartın babası bir pozisyon ama faul bile çalmadı. Belki de çalamadı bilemem… Ama bu pozisyon ve hakemin devam kararı hakem hatası mı yoksa diye başlayan düşüncelerde şüpheler uyandırdı.
Şimdi soruyorum aynı durumlarda farklı kararlar vermek hakem hatası mıdır? Hataların sürekli aynı takımın aleyhine olması bir rastlantı mıdır? Ligde bazı takımlar sürekli hakem hatalarından daha fazla puan alması, bazı takımların da sürekli puan kaybına uğraması nasıl açıklanabilir? Bazı takımlar kriz dönemleri yaşarken Konyaspor maçlarını Konyaspor’un aleyhine bolca yapılan hakem hataları ile kazanmış olmaları bir rastlantı mıdır?
Türk futbolu büyüyor… 3-4 takımın bolca hakem hataları ile kazandıkları maçlarla daha hızlı büyüyor. Hatta yıllık kazançları borçlarının faizlerin ödemeye nerdeyse yetmeyecek bu takımlarla Türk futbolunu çok parlak yıllar bekliyor…
Selam ve dua ile…
Mehmet YILDIRIM
Yorumlar
Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”
Bu site deneyimlerinizi kişisellesştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın.
Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.