​Korkularına Teslim Olmanın Canlandırması Gibiydi

Sezonun 32. haftası Konyaspor adına fazlasıyla kazançlı geçmişti. Kasımpaşa deplasmanında alınan galibiyet ve üstüne rakiplerin kaybetmesi büyük avantaj oluşturmuştu. Alanyaspor maçında alınabilecek bir galibiyet ise anlamlı hale getirecek, ete kemiğe büründürecekti.

Maç başladığı andan itibaren oyun ve mücadele anlamında fazlsıyla silik, beklenmedik derecede etkisiz, hiç bir girişimini sonuçlandıramayanKonyaspor olgusu sahaya derin bir hakimiyet kurarken taraftarlarda da derin bir ümitsizlik oluşturuyordu.

Hani korkak futbol derler ya bunu önceleri tasavvur edememişsem bile Alanya karşısındaki Konyaspor beynime çivi çakar gibi çaktı. Korkak futbol nedir sorusuna verilecek en net örnek olur.

Daha ilk andan itibaren titrek ve çekingen tavırlarıyla sahada yer alan Konyaspor vardı. Mücadeleleri kaybetme, topu çabuk kaybetme, pas yapamama, top sürememe gibi futbolun istenmeyen tüm hasletleri fazlasıyla Konyaspor'da toplanmıştı. 

Galip gelmek isteyen takımın önde baskı yapmayacak kadar kendine güvensiz ve korkak oluşunu aklıma yatıramadım, yatmayacak da...

İki kişi kavga ederde biri yumrukları arka arkaya atar diğeri bir fiske bile vuramaz ya bu maç aynen böyleydi. Konyaspor bir fiske bile atamayan taraftı. Bırak gol atabilmeyi rakip sahaya geçebilmeyi dahi başaramadı.
Rakip kaleye şut girişiminde bulunmanın çok uzağında kaldı. Topa sahip olamadı ve oyunda da en ufak bir etkisi yoktu.

Bu mağlubiyetin hiç bir bahanesi yok. Baştan aşağıya oyun kurgusu, taktik, strateji hepsi olumsuzdu. Etkili oynadı diyeceğimiz bir tek futbolcu yoktu. 

Teknik ekip takımı maça hazırlayamamış. Sanki hafta boyunca oyunculara korku yüklemesi yapıp tamamen korkak futbol kurgusuyla günler öncesinde rakibe teslim olmuş izlenimi oluşturdu.

Kasımpaşa galibiyeti ile her şey bitmiş Konyaspor ligde kalmayı garantilemiş gibi bir hava vardı. Eğer o galibiyette olmasaydı bugün durumlar çok daha kötüleşmiş ve Konyaspor alt lige düşmenin en güçlü adayı haline gelmiş olurdu. Yakalanan bu avantajın hemen harcanması basitliğini yaşadık bir yerde. 

Ligden düşmemek gibi bir hedefe mahkum olduğumuz sezonda bunu unutmaması gerekenlerin görmezden gelmesini yaşadık. Bunun devam etmesi düşünülemez. Bu konuda güçlü bir hatırlatma gerekliliği de ortada.

Her mağlubiyette duygusallıklarımız ağır basar ve mağlubiyete olmadık bahaneler üretilir. Bu mağlubiyetin hiç bir bahanesi yoktu ve rakibin tamamen hak ederek kazandığı maç oldu. 

Konyaspor'un kötü olmaya, mücadele etmemeye hakkı yok... Kaybetmeye hakkı yok... Kazanmak zorunda olunan bir maç var ve kazanmak için gerekenleri yapmaya hemen başlayan, sağlam hazırlıklarla işi tesadüflere bırakmadan kazanan bir Konyaspor'a ihtiyaç var. Bu Konyaspor'u görmek dileğiyle...