Hafta içinde ZTK’da Bjk’yi dolu tribünler önünde eleyen Torku Konyaspor, kendine güveni iyice artmış olarak ligdeki konumunu daha iyiye götürmek için Trabzonspor karşısında galibiyet arayacaktı.
Trabzonspor ise düşme hattına en yakın takımlardan biri olarak artık kazanmanın zorunluluğunu hissetmeye başlayacağı haftalara gelmişti. Bir bakıma 9 eksikle gelseler bile önemsedikleri ve kazanma amaçlı oynamaları gereken bir maçtı.
Bir süredir devam eden ahde vefa ödülleri bu haftada devam etti. Bu yönü ile de Türkiye’ye örnek teşkil edebilecek uygulamanın gururunu da yaşayabiliriz. Ahmet Şan’ın tribünlerde taraftarlar arasında dolaşması, selfilerin çekilmesi ve başkanın atkısını bir taraftarın boynuna dolayarak hediye etmesi çok hoştu.
Maçta ne yaptığını bilen, maçın belirgin bir şekilde baskın karakteri olduğunu rakibine kabul ettiren Torku Konyaspor’du. Konyaspor, sahaya çok iyi yerleşiyor, sahanın bütün bölümlerini etkili kullanıyordu. İsabetli paslaşmaları önceki haftalara göre daha ileri götüren ve topu rakibin baskısından kurtaracağı alanlara taşımasını bilen Torku Konyaspor’un oyundaki etkinlerindeki başarısının temelinde bu vardı.
Önceki maçlara göre Torku Konyaspor’da gelişen yön uzun paslardaki isabetti. Özellikle Ali Çamdalı attığı uzun toplarla hem arkadaşlarını buluşturdu hem de rakibin arkalarına etkili şekilde sarkmalarını sağladı.
Trabzonspor, maçta etkili olmak için üst düzeyde oynamaya, ellerinden geleni en üst noktada sahaya yansıtmaya çalıştı. Başarısızlıklarındaki neden karşılarında Torku Konyaspor’un olmasıydı.
Torku Konyaspor bugün daha fazla gol bulabilirdi. Çok iyi oynadığını belirterek hakkını vermeliyim önce… eleştiri olarak değil ama tespit olarak şunu ifade etmeliyim: Gol pozisyonuna girmeden ziyade gol pozisyonu öncesi etkinliklerde biraz daha akıllıca ve hızlı karar vermeye ihtiyaç var. Bunu yapabilseydik çok fazla gol pozisyonuna girebilirdik.
29. dakikada yoğun paslaşmanın ve uzun süre topa sahip olmanın getirdiği rakibi bıktıran, bari yiyelim de bitsin tarzında bir gol geldi. Son vuruşu yapan ise Traore idi.
İkinci gol ise uzatmanın da son saniyelerinde rakibi az adamla yakalayarak Ömer Ali’nin çok rahat attığı gollerden biriydi.
Torku Konyaspor’da kötü oynayan futbolcu yoktu. Ali Çamdalı’nın daha farklı, daha güzel oynadığını belirtmem gerek. Hatta milli takım için düşünülecek kadar performans sergilediğini ve milli takım teknik ekibinin dikkatini çekmiş olmasını dilerim. Öyle ki Serkan ile birlikte Ali Çamdalı’nın milli takımla birlikte Fransa’da olabileceğini düşünmek abartı olmaz kanaatindeyim. Tabiî ki maç boyunca hem ileride hem geride büyük efor sarfeden Skubiç ve diğer futbolcularımıza haksızlık etmek de istemem…
Torku Konyaspor adına en korktuğum maçtı. Çok gayretli ve ne olursa olsun belli bir yeri olan Trabzon’a karşı kazanmak çok önemliydi. Bundan sonrası da kolaylaşmış değil ama üstesinden gelebileceğini gösteren takıma güveniyorum. Güzel günler alınan bu galibiyetli daha da yaklaştı.
Yine öyle bir taraftar vardı ki Lale Devri’inde yaşayanlar bu tribünleri görse kıskanırdı. Işık şovlar, atkı şovlar, marşlar ve yerinde ve zamanında çalınan ıslıklar harikaydı…
Selam ve dua ile…
Mehmet YILDIRIM
mhmt_yldrm_42@hotmail.com