Son Dakika Haberler

Mehmet Yıldırım

Mehmet Yıldırım

​Konyaspor Tepetaklak

04 Mart 2018
İkinci yarı başında fikstüre bakıldığında üç puan yazılabilecek ilk maçtı Malatyaspor maçı… İkinci yarı başlarında böyle düşünmek yanlış da değildi. Diğer yandan da bu maçın kaybedileceğinin izleri geçen hafta Akhisar maçında görülmüştü.
 
Şimdi her şey allak bullak… Konyaspor’un bu duruma gelmesinde daha önceki maçlarda gerçekleşen hakem hatalarından ve saha dışı gelişmelerden bahsetmek yanlış değil… Bu bize bir şey kazandırmayacak ve fayda getirmeyecek beyhude bir çaba olur. Bugünün konusu da bunlar olmamalı…
 
Her ne olursa olsun bu durumdan sıyrılabilecek fırsatlar oldu ve bu fırsatlar kullanılamadı. İlk fırsattan Gençlerbirliği maçında yaralanılamadı. Alanya galibiyeti ise piyangodan büyük ikramiye kazanmak gibiydi. Bu ikramiyenin kıymeti dahi bilinemedi.
 
Maç öncesinde kendi adıma mağlubiyet bekliyor muydum? Mağlubiyetin yakın sonuç olduğunu mantığım bana dikte etse de duygularımda bir türlü kabullenemiyordum. Sahaya çok iyi yerleşen ve sağlam defans yapan takıma karşı Konyaspor saldıracak, önde baskı yapmaya çalışacak ve arkadaki boşluklara sızmaya çalışan bir Malatya takımı olacaktı sahada. Bu beni fazlasıyla ürkütüyordu.
 
Akhisar maçından sonra da önceki maçlardan sonra da Özdilek’in Konyaspor gerçeklerinden uzak bir oyun oynatmaya çalıştığını, bunun sorun oluşturacağı eleştirilerini yaptım. Zaman zaman Konyaspor teknik direktörlüğüne uygun olmadığını da dile getirdim. Gençlerbirliği maçından sonra yolların ayrılması gereken Özdilek ile gelinen nokta artık olabileceğin en kötüsü durumunda.
 
En başta söylemek gerekirse gelinen noktada hem Özdilek hem yöneticiler kendi takımlarını tanıma becerisi ve futbol bilgisinden uzak oldukları gerçeğini rahatça söyleyebiliriz. Takımın gerçeklerinden ziyade taraftarın dalgalanmalarına göre hareket eden, etkinliklerini taraftarın gönlünü almaya yönelik geliştiren bir yönetim anlayışını da bu noktaya gelinmesindeki ana faktör olduğunu söylemek yanlış olmaz. Konyaspor’un gerçeklerinden ziyade Özdilek’in futbol fantezilerine teslim olmuş bir yönetimle de gelinen noktaya şaşırmamak gerekiyor.
 
Oyun kurgularını mevcut futbolcuların yapısına göre, güçlü yönlerine göre kurmayan, futbolcuların kazanmış oldukları alışkanlıklarla daha başarı ile uygulayabilecekleri  oyun tarzından ziyade uygulamada başarısız olacakları oyunu futbolculara oynatmaya çalışan ve yaşanan başarısızlıklara rağmen bu uygulamalarda ısrar eden Özdilek ve bütün bunlar olurken Özdilek’e futbol bilgilerinin yetersiz olmasından kaynaklanan düzeltme yapamayan yönetimin özetidir de diyebiliriz gelinen noktaya…
 
Malatya takımı daha ilk yarıda öne geçebilirdi. Bu fırsatları da oluştu aslında. İlk yarıda gol atamamalarını nedeni ileri de çoğalmadan az adamla sonuca gitmeye çalışmalarıydı. Akhisar maçının bir benzerini yaşamış olurduk. Kaçınılmaz bir gerçek vardı arkadaki boşluklardan yaralanacak Malatyaspor’un gol atacağı o da gerçekleşti. Bu şu demek yanlış bir düzen var, bunu doğru zanneden bir teknik direktör var ve yanlışta ısrar var ve bu yanlışı göremeyen yönetim var.
 
Kornerleri, duran topları ligde en kötü kullanan takım Konyaspor. Kornerden atılmış bir gölü hatırlamıyorum. Serbest vuruştan Orkan’ın Trabzon’a attığı golden başka golde yok. Haydi gol atamıyoruz tehlikede oluşturamıyoruz. Bunların yanında etkili ve başarı ile uygulanan belli bir oyun düzeni de yok. Bütün bunlar Özdilek’in iyi bir çalıştırıcı olmadığını ifade eder. Futbolcuların da gereği gibi çalışmadıklarını gösterir.
 
Futbolcular dersen hepsi bir ağa, hepsi bir paşa… Öyle ya onlar bize ZTK’nı, süper kupayı kazandırdılar. Evet minnettar olduk. Bu kupalar kazanılırken büyük mutluluklar yaşadık. Ama kendileri de yüksek prestij kazandılar. Manevi açıdan güzel duygular yaşadılar. Bizlerin fazlası ile de övgüsüne mazhar oldular. Tüm bunların yanında aldıkları primlerle maddi karşılıklarını aldılar. Hemen akabinde bu takımı ligden düşürebilme hakkına mı kavuşmuş oluyorlar? Görünüyor ki futbolcu düzeninin hakim olduğu bir Konyaspor var. Konyaspor’un kaderi bu futbolculara kalmış. Trabzon, Başakşehir, Beşiktaş maçlarında oynayacaklar, diğer maçlar çok fazla önem arz etmeyecek…
 
Eto’o transfer edilirken sorunda transfer edilmiş. Dünya yıldızı değil, uzay yıldızı olsun isterse Eto’o bu takımın oyuncusu değil. Gücü ve rakibinden daha fazla koşarak sonuç elde eden takımda Eto’o yavan kaçıyor. Şu ana kadar Beşiktaş maçından yaptığı asistten başka ürettiği bir şey yok. Bir de takım yönetmeye kalkması, taktikler vermeye çalışması başka takımda iken de anlamsız bulduğum hareketlerdi ki Konyaspor’da da yaptığın görmek çok daha itici kılıyor. Herkes yerini bilecek. Futbocu futbolculuğunu, antrenör antrenörlüğünü, yönetici yöneticiliğini… Yoksa Eto’o’ya futbolculuğunu bildirecek güç yok mu? Böylesi bir soruna bir sürü de para ödemek...!
 
Bu yazıyı yazdığımda Özdilek sanırım istifa etmiş olur. Kalırsa hangi yüzle kalacağını düşünürüm. Basın toplantılarında 8. Ve 10. luk vaad eden. Dahası bunun çok kolay olacağı tavırları içinde olan, yapılacak forvet transferleri ile bambaşka oynayan Konyaspor vaad eden Özdilek’in beklediği transferler yapılmasına rağmen tamamen çuvalladığını, büyük tutarsızlıklar içinde olduğunu bugün her yönüyle gördük. Gösterdiği hedeflerin çok uzağında kaldığı hâlde görevine devam etmesini kendisine yakıştıramam.
 
Rakiplerle puan farkı fazla yok… Hele ki rakiplerin zorlu serileri olması ligde ihtimalini daha güçlendirir. Konyaspor için hala ligde kalmak için fırsatlar fazlası ile var. Malatya maçı psikoloji açısından büyük yara oluşturduğu da bariz bir gerçek. Ligin sonunda olunacak yeri belirleyecek olanlar da futbolculardır. Biz mevcut futbolcuları kişilikli futbolcular olarak gördük, bildik. Ama ligin sonundaki durum bu konudaki fikirlerimizi yeniden belirleyeceğimiz bir konu olabilir.
 
 
 

Yorumlar

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”