​Konyaspor Kendine Geliyor

Geçen sezon disiplinli, belli bir oyun düzenine sadık kalarak oynayan Malatyaspor, bu sezona da aynı oyun düzeni ile başlamış, Göztepe ve Fenerbahçe karşısında aldığı galibiyet ve Kayserispor beraberliği ile ilk üç haftada sükseli sonuçlar elde etmişti. Başka bir açıdan bakıldığında bu üç haftada oynanan maç hikayelerine bakıldığında maçlardaki gelişmeler Malatyaspor’un galibiyetine fazlası ile yardım etmişti.

Konyaspor ise kazanma potansiyeli yüksek olduğu üç maçtan bir galibiyet iki beraberlikle ayrıldığı, yeni bir teknik direktör ve yeni bir oyun anlayışı ile oyun olarak tatmin etmeyen ve eleştirilen bir durumda Malatyaspor karşısına çıkıyordu.Konyaspor için ilk üç maçtaki eleştirilerin odağı duran top savunması ve orta sahadaki etkisiz oyun tarzıydı. Bir de bireysel performansı ile Fofana… 

Her maçın hikayesi olduğu gibi sezonun hikayesi de vardır. Maçta öne geçmek maçın hikayesinde avantajlar oluşturduğu gibi sezon başlarında çok puan toplamak sezonun hikayesini oldukça iyi bir noktaya taşır ve beraberinde önemli avantajlar getirir. Bu noktada oynanan futbolun kalitesi pek umursanmaz ve puan önemlidir. Sonrasında puan sıralamasındaki yüksek sıra sizi maçlara daha iyi motive olmaya, iyi oyunlar oynamaya ve istendik sonuçlar almaya itmeye başlayacaktır.

Malatyaspor maçı tüm anlattıklarımın ışığında çok önemli maçtı. Bir yönü ile sezonun hikayesine şekil verecek en önemli maç haline gelmişti. İlk üç maçta tam istediğini alamamış ve oyunu eleştirilen Konyaspor için bir düzeltme maçı, maç içindeki şartların yardımı ile beklentilerin çok üzerinde puanlar toplayan Malatyaspor için ise şaşalı bir sezon için şartları iyice olgunlaştırma maçı olacaktı.

Öne geçip rakibini geride karşılayan, öne geçtikten sonra yaptığı defans ile galibiyet adına büyük avantajlar yakalayan oyun tarzı ile mücadele eden Malatyaspor karşısında Konyaspor için en önemli öncelik geri düşmemek olmamalıydı. Bu da gol yememek anlamını taşırdı ki ilk üç maça bakıldığında rakip atacak fırsatlar bulamazken bile kendi kendine gol fırsatlarını rakibe ikram eden, duran topları savunmada panik yapmaya başlamış Konyaspor vardı.

Konyaspor’da bu maç için önemli değişkenliklerin olması gerekiyordu. Bu değişikliği bu maçta 4-4-2’den 4-2-3-1 dizilişine dönmek ve rakibe önde baskıyı daha geride, daha az futbolcu ile yapmak olarak gördük. Yatabare rakip yarı sahanın ortalarında çok da sert olmayan bakılarla Malatyaspor’un atak başlangıcını oyalarken daha geri çekilen futbolcular oyun alanının daralmasına ve geniş alanda orta saha etkinlikleri yok olan Konyaspor’un orta sahada etkinliklerinin yeniden artmaya ve maça etki edecek düzeye gelmesine neden oldu. Kısaca bu Konyaspor doğal yapısına çok daha uygun oyun anlayışına geçişti.

İş gol yememek ve rakipten önce gol atmaya kalmıştı ki Konyaspor, 14. dakikada attığı golle geriye düştüğü maçlarda hücum etmekte sorunlar yaşayan Malatyaspor karşısında büyük avantaj yakalıyordu. Tek sorun Konyaspor’un kazara olmadık bir gol yemesiydi ki bu da gerçekleşmeyince oldukça zorlu geçmeye aday beş haftanın ilkinden çok önemli bir üç puan alınmış oldu.

Bu maçta Jönsson’dan bahsetmemek olmaz. Kısacası harika bir performans… Önceki sezonda takımın ligde kalmasında önemli katkı veren Jönsson bu sezona da katkısını artırarak girdi. Yatabare, Ömer Ali ile birlikte ilk üç maçın en iyilerindendi. Fakat bu maçta daha da başka bir Jönsson izledik. Sahanın her yerinde, nerdeyse oyunun her etkinliğinde yer aldı. En uçta baskı yaptı, pozisyona göre orta sahaya gelip karşıladı, pozisyon gereği ceza sahasına kadar gelip top çıkardı. Tüm bu geniş alanda bu etkinlikleri yaparken yorulma emaresi göstermedi. Golde topu kapıp aktararak gol etkinliğini başlattı. Orta sahada oyunu derledi-topladı, önceleri yapamadığı topu olumlu şekilde oyuna katma konusunda şaşırtıcı bir iyileşme ortaya koydu. Topu dikine isabetli aktardı. En önemlisi tüm sahayı geniş görerek pasları isabetli ve en doğru yerlere gönderdi. Tüm bunları yaparken hiç bıkma, usanma emaresi göstermeden üstün gayret ve disiplin içinde yaptı.

Golü atan Miloseviç oldukça hırslı oynadı. Orta saha etkinliklerinin önceki maçlarda oluşan olumsuzlukları gideren oyunculardan biriydi. Bu takımın ayrılmaz paçalarından biri olduğunu vurgulayan bir performans sergiledi.

Fofana maçtan önce sıkı tembihler aldığını gösteren hareketler içindeydi. Hatta bu tembihleri kendisince önemsemiş. Kendinden istenenler ile doğal yapısının uyumsuzluğu, maç içindeki bireysel oyun ile takım oyunu oynama arasındaki anlık tereddütler olmadık hatalar yapmasına neden oldu. Maçta çok kötüydü ama bu kötülük ileriki maçlarda Fofana gibi bir yeteneğin takımla birlikte hareket edebilme ihtimalini ortaya koyması açısından iyi bir kötülüktü…

Jevtoviç bu takımın ilk onbirinde rahat oynayabileceğini gösteren performans sergiledi. Çok iyi bir kesici olduğunu göstermenin yanında aldığı topları akıllıca kullanan yapısı dikkat çekiciydi. Takım arkadaşlarına ve lige alıştıkça çok daha iyi performanslar sergileyeceği izlenimleri oluşturdu.

Bir maç olmasın ki Konyaspor oyuncusu hastanelik olmasın ve buna sebep olan rakip oyuncular kart dahi görmesin. Bunlara bir tesadüftür diyebilmeyi çok isterdim. Böyle bir maçın hakemi Hüseyin Göçek olma ihtimali çok yüksek. Ferhat hastanelik olurken yine kart gösterilmedi. Rengi bence kırmızı olmalı ama kart bile yok… Kırmızı kartlarda müdahale edeceği söylenen VAR da ortada yok. Yine Hüseyin Göçek yine çifte standart kararlar. Kart ve faul standardının fazlasıyla saptırıldığı bir yönetim sergiledi. Bu standartsızlıkların sürekli Konyasporaleyhine olması da bir tesadüf olmasa gerek…

Öyle veya böyle eksiklerin tamamı giderilmese de, çok kaliteli bir oyun sergilenmese de, daha iyiye gidecek bir Konnyaspor’unizlerini taşıyan Konyaspor vardı sahada… Çok daha önemlisi mağlubiyet halinde oluşabilecek olumsuz gelişmelerin önlemini alan bir galibiyet oldu. 

Eleştirilere kulak veren, eleştirilerden olumlu çıkarımlar da bulunan bir Rıza Çalımbay görmek de olumlu görebileceğimiz bir konu… Hakeme karşı tavır yapmayan, hakeme karşı haklı itirazlarını göstermeyen futbolcuları izliyoruz. Bu dört maçta da böyle oldu. Öyle midir bilmem ama bu konunun Rıza Çalımbayile ilgili olduğunu düşünüyorum. Önceki sezonlarda sıkça hakem hatalarına maruz kalan Rıza Çalımbay ve Konyaspor bir arada… Rıza Çalımbay oldukça iyi niyetli, hakemlere karşı itirazı hoş görmeyen yapısı bu sahada futbolcuların hakemlere karşı etkisiz kılıyorsa bu konuyu Rıza Çalımbay düşünmeli… Hakem hataları ile fazlası ile puan kaybetmeye aday takım haline geliriz…

Selam ve dua ile…