Nereden bakarsak bakalım Konyaspor beklenenin üzerinde bir başarı yakalayarak sezonu tamamladı. Yine nereden bakarsak bakalım bileğinin hakkı ile oynadığı oyun ile sonuna kadar hak edilmiş hakkı olan bir başarıydı bu…
İlk 3 haftanın en kötü futbolunu oynayan takımdı Konyaspor… Çoğumuzda karamsarlık oluşmadı desek yalan olur. Sonrasında oyununu geliştiren kendine uygun oyunu sahaya yansıtmaya başlayan bir Konyaspor izledik. Bunda Aykut Kocaman’ın oyun planlarının ve oyunculara uygun görevler biçmesinin büyük katkısı var muhakkak…
Konyaspor’un oyun karakterindeki belirgin özellik sabır ve disiplindi… Sabır ve disipline sahada çok koşma ve mücadele eklenince zoru başaran bir ekip oluşuyordu. Diğer bir yön ise duran toplardaki başarı idi… Konyaspor, bu sezon belirgin bir şekilde duran toplardan gol atma becerisini geliştirirken, duran toplardan gol yeme hatalarını yok etmiş, duran toplardan gol yemeyen takım haline gelmişti…
İkinci yarıda 40 puan toplayarak ikinci yarının lideri olan Konyaspor, aynı başarıya yakın bir başarıyı ilk yarıda da gösterebilseydi daha farklı sıralamalardan bahsetmek mümkündü… İlk yarıyı sistemin oturması dönemi olarak değerlendirirsek gayet doğal görmek gerekiyor ki ilk yarıda toplanan 26 puan ilk yarılarda toplanan en fazla puan olduğunu düşündüğümüzde bir başarı olarak değerlendirilir…
Sayısızca rekorların kırıldığı bir sezon oldu. Rekorlar kırılırken bir taraftan kırılacak rekorların yeni hedefi oluşturuldu. Yeni hedefler ve yeni rekorlara yürümeyi seven Konyaspor için büyük hedeflere daha yüksek arzularla daha da güçlü takımla yürüme gereği oluştu. Bir taraftan da daha güçlü kadrolar oluşturulması zorunluluğunu getiriyor.
Yaşanan başarılı sezonda stadın oluşturduğu sinerji ve taraftarın yüksek katkısını göz ardı edemeyiz. Hele ki taraftarın Aykut Kocaman için 3+2 yazan dövizlerle 5 yıllık imza atmasının istenmesi en güzel örnekti. Söylenen marşlarla, yapılan tezahüratlarla takımın başarısında yadsınamaz katkıları vardı.
Kimilerine göre bazı takımların başarısız sezon geçirmesinin de etkisi vardı Konyaspor’un 3. olmasında. Yabana atılır bir olgu da değil… Daha yüksek maliyetlerle kurulmuş, kağıt üstünde favori olan takımların daha üst sıralarda yer almasını beklemek mantıklı bir düşünce… Beklenen performansı sergileseler de yine aynı başarıyı yakalayacak Konyaspor vardı özellikle ligin 2. yarısında… Burada o takımların başarısızlığından çok Konyaspor’un mevcut kadrosundan alınan üst noktadaki verim daha etkiliydi.
Bir yerde takımı kaliteli isimlerden oluşturmakla, birbirini tamamlayan, birbiri ile uyumlu ve sisteme uygun futbolcularla takımı oluşturmanın arasındaki farkı anlatan bir olgu idi Konyaspor’un başarısı…
Takımın neredeyse tamamının korunması bu anlamda anlamlı. Uyumlu birbirini tamamlayan futbolcularla devam etmek yeni başarılara talip olmak bir yerde.
Oynanan oyunla Aykut Kocaman’ın defansif oyun anlayışında olduğu görüntüsü oluşsa da ofansa da önem veren bir oyun anlayışını benimsediğini yaptığı açıklamalardan çıkarabiliyoruz. Bu sezon defansın işleyişini yerleştiren Aykut Kocaman sistemi ofans oyununu da istenen düzeye getirdiğinde çok daha etkili oynayan Konyaspor’u meydana getirmesi kaçınılmaz olacaktır. Bu yönde eksikliği hissedilen özellikte oyuncuların takıma kazandırılması işleri daha kolaylaştıracaktır.
Konyaspor’un başarısını bir yerde merdivenin son basamağı değil, ilk basamağı olarak görmeye ihtiyaç vardır. Bu ilk basamak başarabilmeye olan inanç ve özgüvenin elde edilmiş olmasıdır… Daha yüksek basamaklara tırmanmak için tüm Konyalılar’a ve özellikle Konyalı varlıklı insanlara önemli görevler düşmektedir. Tabii ki en başta elde edilen birlik olmayı kaybetmemeliyiz. Daha sıkı birlik olmalıyız.
Bu sezon Konyaspor’un şampiyonluğu için bir niyet sezonuydu. Bu niyetin gerekleri yerine gelinceye kadar devam etmek gerekiyor. Konya’nın her yönü ile Konyaspor’un şampiyonluğunu şağlayabilecek gücü var. Yeter ki kullanalım, inanalım ve güvenelim…
Selam ve dua ile…
Mehmet YILDIRIM
mhmt_yldrm_42@hotmail.com
