​Konyaspor Fırsatları Heba Etti

Sezona çok hazır olmadığını düşündüğüm Bursaspor karşısında Konyaspor’u kazanmaya yakın taraf olarak görüyordum. Maçtan önce Konyaspor için olumsuz yön duran topları savunma zafiyeti iken, ileri ucunu hücum etkinlikleri ise maçı kazandırabilecek olumlu yönüydü.

Maça hızlı başlayıp daha maçın başında Jahoviç’in golü ile öne geçen Konyaspor, golden sonra oyunu Bursaspor’a teslim etmeye başladı. Bursaspor ilk yarıda oyunun hakimi olurken Konyaspor sahasına etkili gelmeye başladı. Bursaspor’un etkili oyununa karşılık Jahoviç’in kafa vuruşunda ve Fofana ile yakalanan net gol pozisyonunda Konyaspor farkı ikiye çıkarabilme fırsatlarından yararlanabilse oyunun şekli değişebilirdi. 

Bursaspor etkili oyununu sürdürürken bu güneşe kar dayanmaz hesabı Bursaspor, kazandığı tartışmalı penaltıyı Aytaç ile gole çevirdi. VAR’a rağmen tartışmalı penaltı… Cumartesi günü oynanan Göztepe – FB maçında Titi’nin açık koluna çarpan topu Cüneyt Çakır penaltı vermezken yakından gelen topun Uğur’un doğal pozisyonda ve kaçırmaya çalıştığı koluna çarpmasının M. Öğretmenoğlu tarafından penaltı verilmesi tartışmalı kılan yönüydü benim için. Bu iki pozisyonun karşılaştırılması benim için hakem kararlarındaki yorumların ölçülmesi anlamında veri teşkil eder. Bu veriler doğrultusunda her iki hakem de hatalı kararlar vermiştir. Bu pozisyonlarla ilgili “hakem yorumu” kolaycılığına sığınmak ise futbolseverleri kandırmaktan öteye geçmez. Başka maçlarda ve bu maçta VAR’a rağmen yapılan hatalar hakemleri daha da başarısız kılar ve hem hakemler hem VAR sınıfta kalmıştır.

İkinci yarının başlarında oyun hakimiyeti eşit devam ederken altmışıncı dakikadan sonra Konyaspor az farkla öne çıkmaya başladı. Konyaspor, Bursaspor defansını az adamla yakaladığı ataklarını etkili gol pozisyonlarına dönüştüremedi. İkinci yarıda aslında gollük iki net pozisyonu Bursaspor yakaladı. Furkan’ın vuruşunu çok iyi refleksle dışarı atan Serkan Konyaspor’unkazandığı bir puana en çok katkıyı veren futbolcu oldu.

Bu maçtan her iki takımda galip gelebilirdi. Bir önceki Antalyaspor maçında beraberliği Konyaspor’un yediği basit goller belirledi fakat bu maçta da beraberliği oldukça net pozisyonlar da atılamayan goller belirledi.

Sezon başlamadan kadrosunu korumuş, belli bir oyun düzeninde bir arada oynama alışkanlığı olan ve kalite olarak diğer üç rakibinden daha önde gördüğüm Konyaspor’un bu üç maçı da kazanarak sezonun sigortasını oluşturma hatta üç maçı kazanmanın getireceği motivasyonla yukarılara tutunma potansiyeli alınan bu beraberlikle heba edildi. Dahası önümüzdeki dört haftada zorlu rakipler karşısında alınacak istenmedik sonuçlar Konyaspor için zorlu bir sezon olma potansiyelinin kapısını araladı. Bu maçta gördük ki rakiplerine göre avantajlı durumda olan, rakiplerinden daha hazır olmasını beklediğim Konyaspor, rakipleri kadar hazır değil…

En başta sahada ne oynayacağını bilmeyen, belli bir oyun kurgusu olmayan, sonuç almadaki etkinliğini rakibin yapacağı hataya rezerve etmiş bir Konyaspor vardı. Rakibinin hatası ile yakalanan net pozisyonlar da gol olmayınca ortaya Konyasporaçısından sevimsiz sonuçlar çıkıyor.

Duran topları savunma zafiyeti bir yana Konyaspor, orta sahada gerek hücuma çıkarken gerek savunma yaparken ne yapacağını bilmiyor. Bu ne yapacağını bilmemezlik ne atakların etkili olmasını ne de rakip atakların savunulmasını etkili kılıyor.

Bütün bunlara rağmen Konyaspor oynayabileceği etkili oyunun çok uzağında değil. Malzemeleri kaliteli seçilerek hazırlanıp servis edilmeye çalışılan ama eksik kalmış bir baharat veya tuzdan dolayı tadı yavan kalmış bir yemek tadında bir Konyaspor’dan bahsetmek mümkün… Belki yapılacak minik bir dokunuş Konyaspor’u zevkli takım haline dönüştüreceği olasılığını yüksek görüyorum. Bu küçük ayrıntıyı tespit etmek çok yüksek bir teknik direktörlük meziyeti olmayacaktır. Fakat bu yavan futbolun, nasıl bir düzende, kurguda ve plânda oynandığı belli olmayan oyunun devam etmesi o takımın teknik direktörünü fazlası ile başarısız kılar.

Çok istekli olarak Konyaspor’un başına geçen Rıza Çalımbayçalışkandır, disiplinlidir amenna… Kişiliğinin düzgünlüğüne fazlası ile inandığım sevilen ve sevdiğim biridir. Çoğu takıma göre oturmuş kadro ile başlayıp gelinen noktada kazanma olasılığı çok yüksek görünen şu üç maçtan ikisi beraberlikle sonuçlanıyorsa Rıza Çalımbay’ı başarısız bulurum ve hanesinedört puan kaybetmiş yazarım. Bu başarısızlıktan dolayı hiçbir bahane hakkı tanımam. Ne transfer anlamında, ne transferlerin gecikmesi anlamında hiçbir bahane olacak yön yok. Çünkü geride kalan üç maç mevcut futbolcuların hazırlanması ile kazanılabilecek maçlardı. 

Bütün bu yazdıklarımdan Rıza Çalımbay ile yolların ayrılması gibi düşüncenin çıkmasını da istemem. Sezon başında daha iyi bir hoca anlaşma yapılabilirdi. Ama sezon başındaydı. Şimdi Rıza Hoca varsa devam edilmeli gerekli düzeltmeleri takım en iyi bilen biri olarak yine en kısa sürede yapabilecek Rıza Çalımbay olarak görürüm.

Verilen tartışmalı penaltı kararına rağmen beraberliği hakeme bağlayamam. Bu Konyaspor’un yanlışlıklarının üstünün örtülmesi anlamına gelir bir yönü ile… Oysa eksiklik ve hataların doğru tespit edilip ivedilikle çözülmesine ihtiyaç var.Oyuna bakıldığında Konyaspor mağlup bile olabilirdi. M. Öğretmenoğlu, futbolcuların kendini yere atmalarını süzemedi ve çok gereksiz şekilde faul çaldı. Art niyetli bulmadığım ama yetersiz gördüğüm bir performans sergiledi. Çaldığı faullerin yarısından fazlası bana göre faul değildi.

Selam ve dua ile..