Maç öncesinde her türlü sonuca açık, galibiyete yakın tarafın Konyaspor olarak gördüğüm bir maçtı. Osmanlıspor maçının Sivasspor maçından daha kolay galibiyet alınacak bir maç olarak da görüyordum.
Konyaspor defans güvenliğini ön plâna alarak rakibin açıklarını kollayan bir kurgu ile hareket etmesi gerektiğini de doğru bir düşünce olarak görüyordum. Konyaspor böyle bir kurgu ile oynadı. Maçın ilk on biri bu kurguya uygun doğru bir kadroydu bence. Bu anlamda Eto’o’yu yedek bırakan Sergen Yalçın’a güvenim daha arttı.
Osmanlıspor’un daha atak bir futbol oynayacağını bekliyordum. Fakat bu beklentimin tersinde bir Osmanlıspor vardı. En azından ilk yarı boyunca her iki takımda sıkı defansif önlemlerle oynadılar. İkinci yarıda zaman zaman her iki takımda defansını öne çıkarmaya çalışsa da gol yememek daha öncelikli düşünce idi.
Maçın golsüz bitmesindeki en önemli etken bu gol yememe düşüncesi olsa da maçın en net pozisyonunu yakalayan Fofana’nın topu dışarı atması diğer önemli etkendi.
Maçta her iki tarafta rakibinin güçlü yönlerine, efektif oyuncularına sıkı önlem almış olmaları maçın atak futbolundan ve pas organizasyonlarından ziyade savunma futbolunun ortaya çıktığı, orta sahada hâkimiyet kurma ve rakibinin kanat organizasyonlarını etkisiz kılma yönünde etkinlikleri sıkça gözlemledik. Osmanlıspor’un bu anlamda top kapmak için sertliği ön plana çıkardığını, top ayağında olan Konyasporlu futbolcuya ikili, üçlü sıkıştırmalar yaptıklarını, top Konyaspor’da iken oyunu taç çizgilerine sıkıştırdıklarını gördük.
Böyle bir defans anlayışına karşı Konyaspor’un dikkat çeken en eksik yönü rakipten kapılan toplarda rakip kaleye hızla gidemeyişiydi. Bunda pas kalitesi ve doğru yere topun zamanında aktarılamayışı etkiliydi. Konyaspor’un önceden beri en büyük eksikliği buydu ve devam ediyor. Sağ kanatta ise Volkan Şen ve Skubiç’in uyumsuzluğu atakların daha etkili gelişmesini engelliyordu.
Jahoviç’in Eto’o’nun yerine sahada bulunmasını doğru buldum. Jahoviç birkaç pozisyon hariç etkili olamadı. Bu durum Jahoviç’in kendisinden kaynaklanmıyordu aslında. Sert önlemler almaya çalışan ve Jahoviç’e karşı fazlası ile faullü oynayan bir rakibin sahada olması etkendi. Asıl etken ise yapılan sert faulleri görmeyen hakemdi. Hakemin bu tutumundan iyice cesaret alan ve faullü sert futboldan vazgeçmeyen rakip oyuncular Jahoviç’i etkisiz kılıyordu.
Bu beraberlik Konyaspor için kayıp mıdır? Bana göre değil. Kazanç mıdır? Puan anlamında bir kazançtan da bahsedemeyiz. Fakat dolaylı olarak getirisinden bahsetmek mümkün. Galibiyet muhakkak büyük kazançlar getirecekti ama mağlup olmayarak oluşabilecek bir panik durumunun önüne geçilmiştir. Beraberliğin daha aklı selim hareket edebilme fırsatı oluşturmasından dolayı büyük kazanç olarak görüyorum. Ama bu beraberlik Osmanlıspor’a büyük kayıp olarak yazılabilir. Fikstürüne bakıldığında alacağı puanları çok kısıtlı olan Osmanlıspor’un yenilmemeyi ön plana alması anlaşılır değildi. Galip gelse bile düşme ihtimalini yüksek gördüğüm Osmanlıspor’un bu beraberlikle sezon sonu durumu az çok netleşir gibi oldu.
Hakemin kararlarını irdeleyen ulusal kanallar bu maç ile ilgili bir tek pozisyon bile bulamayacaklar. Sonuca etki etmemiş hatalı kararı olmayan bir hakem performansı görünen bu maçta Osmanlıspor’un çok sert faullerini vermeyen, Konyaspor için çok daha hafif hareketleri faul çalan hakemden net bir şekilde bahsetmek mümkün. Hakemden aldığı cesaretle fazlası ile sert oynayan Osmanlıspor, Konyaspor’un daha başarılı oyun sergileme olasılığını yok etmiştir. Diğer tarafta ise bu hakem Konyaspor’a ters aman kart görmeyelim çekingenliğinde Konyasporlu futbolcular vardı.
36 puanın ligde bırakacağı bir sezon yaşıyoruz sanki… Konyaspor için işin garantiye alınması adına hedefin en az 39 puan olarak belirlenmesinde fayda olacağını düşünüyorum. Ayrıca düşme adayı takımları içinde en iyi fikstürün Konyaspor’a ait olduğu aşikâr. Geri kalan haftalarda normal işleyişin olduğu, favorilerin kazandığı maçlar oynandığında Konyaspor rahat rahat ligde kalacaktır.
39 puana ulaşmak yeterli iken Konyaspor’un daha fazlasını alma imkânı dahi vardır. Yeter ki tüm maçlar fazlasıyla ciddiye alınsın ve doğru oyun düzeninden vazgeçmeyelim. Bu anlamda Karabükspor maçına bile kafadan üç puan yazmadan, fazlası ile ciddiye alınması ihtiyacının olduğunu belirtmek doğru bir düşünce olacaktır.
Başta söylediğim gibi Sivasspor maçını Osmanlıspor maçından zor görüyorum. Nedeni Sivasspor takımının ligde rakip kaleye en hızlı giden takım olması. Mutlak galibiyet amacı ile şuursuzca, arkada geniş boşluklar bırakan bir oyun tarzı hiç istemediğimiz sonuca neden olabilir. Çekintimin sebebi bu… Konyaspor’un dengeli ve gol yememe öncelikli oyununu devam ettirmeli… Konyaspor’un oynayabildiği oyun tarzı da bu zaten…
Selam ve dua ile…
Yorumlar
Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”
Bu site deneyimlerinizi kişisellesştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın.
Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.